B'Tselem'in yayımladığı rapora göre,
sorgu için alınan çocuklardan dördü 12 yaşın altında ve bu yaşın altındaki çocukların cezai takibata uğraması yasalara göre mümkün değil. B'Tselem, 8 yaşındaki bir çocuğun, sırf taş atan bir başkasıyla isim benzerliği yüzünden geceyarısı yatağından kaldırılıp
emniyete getirildiğini aktardı.
Tutuklama ve
gözaltıların,
Silvan'da bazı evlerin yerleşimcilerce ele geçirilmesi ve arkeolojik kazılar nedeniyle,
Yahudi yerleşimciler ile
Filistinliler arasında çıkan çatışmalar sonucunda meydana geldiği belirtilen B'Tselem'in raporunda, bu çatışmaların Silvanlı Samir Sarhan'ın 22 Eylülde yerleşimcilerin koruması tarafından öldürülmesinin ardından yoğunlaştığına dikkat çekildi.
Bu olaydan sonra 31
Ekime kadar 32 çocuğun gözaltına alındığı kaydedilen raporda, kendi araştırmalarına göre
İsrail polisinin yasaları, özellikle de gençlerle ilgili yasayı gözardı ettiği ifade edildi.
B'TSelem'in raporuna göre, birçok kişiyi gece gözaltına alan polis, çocukları yataklarından kaldırıp, çoğunlukla olaylarla ilgili bilgi almak amacıyla Kudüs'teki Moskobiyya adı verilen emniyet müdürlüğüne götürdü.
Sorgulama sırasında "yasal olarak hakları olmasına rağmen, ailelerin çocukların yanlarında bulunmasına izin verilmediğini" de belirten B'Tselem'e göre, çocukların çoğu, geceleri evlerinden alınmaları sırasında şiddetle karşılaştıklarını anlattılar.
Çocukların bir kısmının, Emniyet Müdürlüğünde beklerken şiddete maruz kaldıklarını söyledikleri ifade edildi. Bazı olaylarla ilgili olarak polisin
soruşturma açtığı da belirtilen raporda, ancak bu soruşturmanın, sorumlulara karşı herhangi bir takibata geçilmeden kapatıldığı kaydedildi.
B'Tselem, İsrail polisinin Silvan'daki Filistinli çocuklara karşı tavrının, çocuklara yönelik özel koruma hakkının açıkça ihlali olduğunu dile getirdi.