'
Suriye'nin Dostları' toplantısında halka insani
yardımların ulaştırılması ele alındı. Toplantı sonunda Suriyeli muhaliflerin kurduğu "Suriye Millî Konseyi" Suriyelilerin temsilcisi olarak tanındı.
Türkiye,
Arap Birliği ve Batılı
ülkelerin yer aldığı 70'ten fazla ülke, Suriye'deki durumu dün
Tunus'ta masaya yatırdı. Uluslararası
toplum, muhaliflerin oluşturduğu Suriye Millî Konseyi'ni (SMK) "halkın meşru bir temsilcisi" olarak tanıdı. Böylece muhalifler uluslararası meşruiyet kazandı. Türkiye'yi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun temsil ettiği toplantıya katılan ülkeler, Suriye'de tüm kesimleri içine alan ulusal bir hükümet kurulması çağrısında bulundu. Suriye halkı için insani yardım fonu kurulması da kararlaştırıldı. Suriye halkına yardım ulaştırılması için BM'ye ve uluslararası yardım kuruluşlarına çağrıda bulunuldu.
Ankara'nın da öncülüğünde kurulan 'Suriye'nin Dostları' girişiminin ikinci toplantısı Türkiye'de yapılacak.
Zirve Suriye'ye yaptırımları öngören tasarının BM'de
Rusya ve Çin'in vetosuna takılmasından sonra Ankara'nın da öncülüğünde kurulan 'Suriye'nin Dostları' adlı grup tarafından organize ediliyor. Toplantıdan çıkan en önemli sonuç, muhaliflerin oluşturduğu Suriye Millî Konseyi'nin "Suriye halkının meşru bir temsilcisi" olarak tanınması oldu. Tanımada "tek temsilcisi" değil "bir temsilcisi" ifadesi yer aldı. . Tunus
Dışişleri Bakanı'na göre ise, Türkiye'deki toplantıda SMK "tek meşru temsilci" olarak tanınacak. Libya'daki muhalifler de ilk önce "bir temsilci," sonrasında "tek meşru temsilcisi" olarak tanınmıştı. Bildiride "Suriye
yönetimine yapılan çağrılar çerçevesinde ateşin kesilmesi halinde en kısa zamanda insani yardımın başlatılabileceği" ifadesi de yer aldı. Bu arada, konferansa katılan SMK Başkanı Burhan Galyun, Kürtlere seslenerek Esed'e karşı muhalifleri desteklemelerini istedi. Galyun, Esed rejiminin devrilmesi halinde ülkede merkeziyetçilikten uzak bir yönetim kurulacağını ve Kürtlerin de kendi iç işlerini yönetebileceklerini söyledi.
İnsani Yardım Forumu'nun ilk toplantısı ise martta Kahire'de yapılacak. Katılımcı ülkeler oluşturulan fona katkıda bulunacak. İnsani yardım gönderilebilmesi için BM'den karar çıkması ve buna Suriye'nin yeşil ışık yakması gerekiyor. Yardımlar için Türkiye ya da
Akdeniz üzerinden "koridor oluşturulması" ise şu aşamada gündemde yok. Ankara, topraklarının bu amaçla kullanılmasına şimdilik karşı. Çünkü bu durum için
uçuş yasağı oluşturulması gerek. Bu da bir çeşit fiili müdahale anlamına geliyor. Ancak Davutoğlu, Tunus'tan ayrılmadan önce Türk gazetecileri yaptığı açıklamada, konferanstan, Suriye'ye acil yardımların ulaştırılması kararı çıktığını belirterek, "Ama insani trajedi devam ederse diğer alternatifler gündeme gelebilir." diyerek duruma göre hareket edileceğinin mesajını verdi.
Suudi
Arabistan Dışişleri Bakanı
Prens Suud el Faysal ise, muhalifleri silahlandırmanın "harika bir fikir" olduğunu söyleyerek muhaliflerin kendilerini savunmaları gerektiğini savundu. Toplantıdan sonra SMK üyeleriyle bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı
Clinton da Suriyelilerin haklarını ihlal ettiği için "Devlet Başkanı Beşşar Esed'in ağır bir bedel ödeyeceğini" söyledi.
Öte yandan, AB de Suriye
Merkez Bankası'nın mal varlığını 27 Şubat'tan itibaren
dondurma kararı aldığını duyurdu.