Tartışmalı geçen bir
seçim sürecinden sonra tek
aday olarak girdiği
AB Komisyonu başkanlık seçimlerinden bir 5 yıl daha vekalet alarak çıkan Barroso'ya
Avrupa Parlamentosu'nun en kuvvetli ikinci grubu Sosyalistler ile
Yeşiller "ret" oyu verdi. Dün Strasbourg'da AP'nin onayını arayan Barroso 219 "hayır"a karşılık 382 oyla tekrar başkanlık koltuğuna oturdu. Oylamada, 119 milletvekili çekimser kaldı.
53 yaşındaki Barroso,
Portekiz başbakanlığını yürütürken Türkiye'nin üyeliğini
desteklemiş, Komisyon başkanı olduktan sonra da zaman zaman
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy ile açıktan çatışması pahasına Türkiye'nin üyeliğine verdiği desteği sürdürmüştü. 27
Nisan süreci ve e-muhtıraya karşı çıkan Barroso, demokratik geleneğin yıprandığı dönemlerde Türkiye'ye güçlü destek verdi.
27 Nisan süreci ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Türkiye'yi gerdiği bir dönemde ülkeyi ziyaret eden 3.
komisyon başkanı oldu.
Siyasi kariyerine Maocu bir
militan olarak başlayan Barroso, sonunda merkez sağda karar kıldı. Çevresinde "büyük bir pragmatist" olarak tanınan Barroso,
Irak Savaşı arefesinde Azor Adaları'nda o dönemin ABD Başkanı George W.
Bush ve
İngiltere Başbakanı Tony Blair'i ağırlayarak Irak Savaşı'na tam destek verdi. Bu destek daha sonra başını çok ağrıttı.
İLK SINAVI İRLANDA REFERANDUMU
Ekonomik
kriz devam ederken Barroso'yu bir an evvel ikinci dönem için atamak isteyen üye ülkeler, Avrupa Parlamentosu'nun sert muhalefeti ile karşılaştı. Ancak bu sert muhalefete rağmen Barroso'nun dün AP'den yüksek oranda destek görmesi, ikinci dönemde elini rahatlatacak.
İrlanda referandumunun kabul edilmesi durumunda gerekecek çoğunluğu da elde eden Barroso, böylece
Lizbon Antlaşması'nın kabul edilmesi durumunda ortaya çıkabilecek "güvenoyu çağrılarını" da boşa çıkarmış oldu.
2014'e kadar AB Komisyonu'nun başında kalacak Barroso'yu bekleyen ilk ciddi
imtihan 2 Ekim'deki İrlanda referandumu olacak. İrlandalıların Lizbon Antlaşması'nı ikinci defa reddetmeleri durumunda AB tekrar bir siyasi kriz sürecine girecek. Lizbon Antlaşması'nın reddi ya da kabulü Barroso'nun siyasi mirasını etkileyecek. İrlandalıların ikinci reddi, "çok vitesli Avrupa"ya yol açıp, farklı AB'ler üretebilecek bir ihtimali beraberinde getiriyor.