Samberk,
Haaretz gazetesine telefonla yaptığı açıklamada,
İsrail'in özür dilemesiyle ilişkilerin normalleşeceğini kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın onayıyla krizi sona erdirecek bir mutabakat metninin hazırlandığı yolunda Türk basınında çıkan haberler hatırlatılarak, böyle bir
taslak metnin varlığıyla ilgili soruya Sanberk, "Evet ya da hayır diyebilecek bir durumda değilim. Çünkü çok taraflı görüşmeler sürecinde yer almıyorum. Ancak yeni görüşmeler dizisi şimdilik gündemde yok. Biz
İsrail'in yanıtını bekliyoruz" karşılığını verdi.
İsrail Başbakanlığı ise Haaretz'in taslağın varlığıyla ilgili sorusunu yanıtlamaktan kaçındı.
"Bu meseleyi, olaydan bir gün sonra çözebilirdik, oysa koca bir yıl kaybettik" diye konuşan Sanberk, şöyle devam etti: "İsrail'in özür dilemesi halinde
büyükelçimizi yeniden Tel Aviv'e
göndereceğiz ve uzun yıllar boyunca sürdürdüğümüz ilişkileri yeniden oluşturacağız. Tabii ki anlaşamadığımız konular olacaktır, ama oturup konuşacağız ve bunları çözmeye çalışacağız. Ancak bu sözünü ettiklerim, normal diplomatik ilişkiler içinde yapılabilir. Halen durum böyle değil."
Taraflar arasındaki görüşmelerin ayrıntılarını vermekten kaçınan Sanberk, sorunu sona erdirecek doğru formülün bulunması gerektiğine işaret etti.
-"Özrü hak ediyoruz"-
Sanberk, "Dokuz kişinin yaşamını yitirmesine ve birçoğunun da yaralanmasına karşın İsrail'den bunlarla ilgili açıklama gelmedi.
Adli tıp bulguları, kurbanlara birkaç kez ateş edildiğini gösteriyor. Buna karşılık hiçbir İsrail askeri ölmüş değil. Tarihte birbirleriyle hiç savaşmamış olan iki
ülkeden
birisi, dokuz vatandaşını kaybediyor. Bir özürü hak ediyoruz" diye konuştu.
Sanberk ayrıca, daha önce basında yer aldığı gibi, Komisyon raporunun, taraflara daha fazla zaman tanımak amacıyla geciktirilmesini isteyen tarafın
Türkiye değil, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un kendisi olduğunu da söyledi.
-Ya'alon-
Öte yandan, İsrail radyosuna konuşan İsrail
Başbakan Yardımcısı Moşe Ya'alon, Türkiye'nin, özür dilenmesi konusundaki ısrarının, iki ülke arasındaki görüş farklılıklarının giderilmesine imkan vermediğini söyledi.
Ya'alon, "BM raporu, ablukanın yasal olduğuna hükmetmesine rağmen Türkiye'nin özür, tazminat ve ablukanın kaldırılması taleplerindeki ısrarını sürdürdüğünü" belirtti.