59 yaşındaki NASA astronotu Sunita 'Suni' Williams, 288 gün süren uzay yolculuğunun ardından Dünya'ya döndüğünde, görünüşündeki değişiklikler dikkat çekiciydi. Kısa bir sürede, on yıl yaşlanmış gibi görünüyordu. Herkes bunun nasıl olduğunu merak etti ancak biyolojik olarak bu pek de imkansız değil.
KAS KAYBI YAŞANIYOR
Gerçek Gündem'de yer alan habere göre uzun süre uzayda kalmanın insan vücudu üzerinde ciddi etkileri olduğu biliniyor. Yer çekimsiz ortam, kas ve kemik kaybını hızlandırırken, vücut sıvılarının dağılımını değiştirerek şişkin bir yüz ve incelmiş bacaklar gibi fiziksel belirtilere yol açabiliyor. Williams’ın durumunda da benzer etkiler gözlemlendi. Uzaya gitmeden önce uzun, dalgalı kestane rengi saçlarıyla tanınan astronotun, Dünya’ya döndüğünde saçlarının büyük bir kısmının beyazladığı görüldü. Bu, sadece zamanın değil, aynı zamanda stresin de bir sonucuydu.
YÜZ HATLARI DEĞİŞİYOR
Mikro yer çekimi ortamında yaşamak, sadece kas ve kemik kaybına değil, aynı zamanda vücut sıvılarının yukarı kaymasına neden olarak kafa içi basıncın artmasına yol açabilir. Bu durum, astronotların yüz hatlarının değişmesine, gözlerinde baskıya bağlı görme bozukluklarına ve hatta optik sinir hasarına sebep olabiliyor. Ayrıca, uzayda geçen sürede doğrudan güneş ışığına maruz kalınmadığı için vücut D vitamini üretme yetisini kaybediyor.Bu da kemik kaybının daha da hızlanmasına neden oluyor.
Egzersiz yapmak uzayda hayati önem taşır. NASA, astronotların her gün 2,5 saatlik fiziksel aktivite yapmalarını tavsiye eder. Ancak bu bile kas kaybını ve kemik yoğunluğundaki azalmayı tamamen engelleyemez. Araştırmalar, uzayda altı ay geçiren 30-50 yaş aralığındaki bir astronotun kas gücünün yaklaşık yarısını kaybedebileceğini gösteriyor. Williams da Dünya'ya döndüğünde oldukça zayıflamış ve kas kütlesinde belirgin bir kayıp yaşamıştı.
DAHA AZ YİYORLAR
Uzay ortamında beslenme de büyük bir zorluktur. Astronotlar, genellikle paketlenmiş ve yeniden sulandırılmış yiyeceklerle beslenir. Ancak mide bulantısı ve iştah kaybı nedeniyle genellikle daha az yemek yerler. Çoğu astronot Dünya’ya döndüğünde vücut yağlarının yüzde 5’ini kaybetmiş olur. Williams’ın görev sırasında çekilen fotoğraflarında, yüzünün belirgin şekilde çöktüğü görülüyor. Ancak Williams, kilo kaybı yaşamadığını ve uzaya gittiği kiloyla geri döndüğünü öne sürdü.
Uyku düzeni de uzayda büyük ölçüde bozulur. Astronotlar ISS'de her gün 16 kez gün doğumu ve gün batımı yaşar. Sürekli değişen ışık döngüsü ve istasyondaki makinelerin çıkardığı gürültü nedeniyle uyku kaliteleri düşer. Bu, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, hafıza fonksiyonlarının azalmasına ve genel olarak yaşlanma belirtilerinin hızlanmasına neden olabilir. Williams, uzayda geçirdiği dokuz ay boyunca uyku eksikliğinden muzdarip olmuş ve bu da fiziksel görünümüne yansımış olabilir.
GENETİK HASAR ARTIYOR
Uzayda geçirilen uzun süreler ayrıca DNA üzerinde de etkiler bırakabilir. Yüksek radyasyona maruz kalmak, vücutta kanser ve nörodejeneratif hastalıkların gelişme riskini artırır. NASA'nın yaptığı araştırmalar, uzun süreli uzay misyonlarından dönen astronotların DNA onarım sistemlerinin aşırı çalıştığını ve genetik hasarın arttığını göstermektedir. Bu tür değişiklikler, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabilir.