Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, dünyanın en büyük medya buluşması olarak kabul edilen Dünya Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği’nin (WAN-IFRA) Washington’daki kongresine video-konferans aracılığıyla katıldı. Dumanlı'nın Türkiye'de medyaya yönelik baskıları özetleyen konuşması, küresel medya buluşmasında şok etkisi oluşturdu. Ukrayna'da görev yapan gazeteci Cathrin Kahlweit, "Dumanlı'nın konuşmasından sonra Doğu Avrupa medyasının sorunlarını anlatmaya utanıyorum" dedi. Dev buluşmada ayrıca Türkiye'de özgür basına yönelik ağır baskıları kınayan sert bir bildiri imzaya açıldı.
120 ülkeden 36 binden fazla medya kuruluşunu çatısı altında toplayan WAN-IFRA’nın Washington’daki 67. Dünya Medya Kongresi’ne konuşmacı olarak davet edilen Ekrem Dumanlı, yurtdışına çıkma yasağı sebebiyle programa video-konferans yoluyla katılmak zorunda kaldı.
DÜNYA GAZETECİLERİNDEN TÜRKİYE'YE ORTAK KINAMA METNİ İMZAYA AÇILDI
Dünyanın önde gelen gazetecilerini bir araya getiren dev buluşmada ayrıca Türkiye'de basına yönelik ağır baskıları kınayan sert bir bildiri imzaya açıldı.
Bazı ülkelerin "kınama" çağrısı üzerine imzaya açılan bildiri, küresel medya buluşmasında büyük destek buldu. Çok sayıda ülkeden onlarca önemli gazeteci, Türk hükümetinin baskılarına ağır eleştiriler yönelten bildiriye imza attı. Dünya gazetecileri, özgür medyaya net destek verirken tüm dünyaya da, "baskıları kınama" çağrısı yaptı.
“Medyada Baskı ve Sansürün Yeni Çağı” başlıklı panelde konuşan Dumanlı, sözlerine, “Bugün aranızda olmayı, medyanın yaşadığı heyecan verici deneyimi sizlerle paylaşmayı çok isterdim. Ama bu imkânsız benim için.” ifadeleriyle başladı.
Dumanlı WAN-IFRA'da konuştu | Samanyolu Haber
SİLAHSIZ TERÖR ÖRGÜTÜ SUÇLAMASI
14 Aralık 2014 günü Zaman Gazetesi’ne yönelik polis baskınının ardından gözaltına alındığını hatırlatan Dumanlı, “Altı gün boyunca gözaltında tutuldum. Mahkemeye çıkarıldığımda hakkımdaki bütün suçlamaların 5 yıl önce yayınlanmış iki köşe yazısı ve bir haber olduğu anlaşıldı. Üstelik bu yazıları ben yazmamıştım ve bunlarda da suç unsuru bulunmuyordu. Terör örgütü kurucusu ve üyesi olmakla suçlanmıştım; ama ortada ne cebir, ne şiddet, ne silah, ne silahlı eylem vardı!” dedi.
Mahkeme tarafından serbest bırakılmasının ardından hakkında yurtdışına çıkma yasağı getirildiğini, kendisiyle aynı gün gözaltına alınan Samanyolu Medya Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın ise dizi senaryosundan dolayı tutuklandığını kaydeden Dumanlı, şu ifadeleri kullandı: “Yurt dışına çıkma yasağına birkaç kez itiraz etmeme rağmen karar düzeltilmedi. Aradan yaklaşık altı ay geçmiş olmasına rağmen iddianame hazırlanmadı.”
CAN VE MAL GÜVENLİĞİMİZ YOK
Dumanlı, ‘iktidar sahipleri ve onların tetikçileri tarafından’ sürekli hedef gösterildiklerini dile getirdi. Sadece özgürlüklerinin değil, can ve mal güvenliklerinin de olmadığını düşündüğünü kaydetti.
İktidarın özgür medyayı susturmak için kullandığı pek çok metot olduğunu kaydeden Dumanlı, köşe yazılarına, haberlere, twit mesajlarına sürekli davalar açıldığını, seçim meydanlarından medya gruplarının, patronlarının, yöneticilerin adı verilerek hedef haline getirildiğini, hedef gösterilen gazete ve gazeteciler hakkında yalan, iftira ve kara propaganda yoluyla itibarsızlaştırıcı yayınlar yaptırıldığını, hükümetin hoşlarına gitmeyecek şekilde yayın yapan medya gruplarına maliye müfettişleri gönderdiğini ve cezalar kestiğini, akreditasyon adı altında hükümetle ilgili haberlere muhalif gazetelerin muhabirlerinin alınmadığını dile getirdi.
Söz konusu baskı metodları ile medya grupları ile okur ve izleyicilerine korku salındığını vurgulayan Dumanlı, “Gazetelerimizi kapatabilirler, matbaalarımıza el koyabilirler, binalarımıza polis baskını düzenleyebilirler, bizi tekrar gözaltına alabilirler, tutuklayabilirler; hatta suikast bile düzenleyebilirler.” dedi.
Dumanlı, 75 ülkeden 900 gazetecinin katıldığı kongreye verdiği mesajında tüm bu yaşananlara rağmen ümitsiz olmadığını dile getirdi. “Bu demokratik ve hukuki mücadelenin bir bedeli varsa, özgürlüğün bir bedeli gerekiyorsa, onu da ödemeye hazırız.” şeklinde konuştu.
DÜNYA EDİTÖRLER FORUMU BAŞKANI: ZAMAN VE EKREM DUMANLI’NIN YAŞADIKLARI KAYGI VERİCİ
Ekrem Dumanlı’nın konuşmasını ve Türkiye’de yaşanan basın özgürlüğü ihlallerini değerlendiren Dünya Editörler Forumu Başkanı ve Brezilya’nın en büyük medya şirketi RBS’nin Gazetecilik Direktörü Marcelo Rech, “Burada gördüklerimizden dolayı çok kaygılıyız. Özellikle Zaman Gazetesi, Zaman Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni ve Türkiye’deki demokrasi ve özgürlükler adına...” diye konuştu.
Tüm özgür dünyanın demokrasi ve ifade özgürlüğünü desteklemesi gerektiğini kaydeden Rech, “Hükümet ile dost olmayan medyaya kamu harcamaları yoluyla baskı yapma ve hükümet ile dost olan medyaya ayrıcılak tanıma... Halkın parasının sempati kazanma veya dost olmayanları cezalandırma amacıyla kullanılması sadece yolsuzluk çılgınlığıdır.” şeklinde konuştu.
KAHLWEIT: HABERLERİ GÖRÜNCE ŞOK GEÇİRDİM; BU KONUŞMAYI DUYUNCA DOĞU AVRUPA'DAN BAHSETMEYE UTANIYORUM
Panelin konuşmacılarından Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi Doğu Avrupa Temsilcisi Cathrin Kahlweit, “Türkiye’de basın özgürlüğünün geride olması ve gazetecilerin baskı altında olduğu yönündeki haberleri görünce şok geçirdim.” dedi. Ukrayna'da görev yapan Kahlweit, "Dumanlı'nın konuşmasından sonra Doğu Avrupa medyasının sorunlarını anlatmaya utanıyorum" dedi.
Almanya’da Türkiye’nin olumlu etkilerinden bahsedildiğinden Türk hükümetinin medyaya yönelik saldırgan tutumunu göremediklerini kaydeden Kahlweit, “Durumun bu kadar kötü olduğunu bilmiyordum. Bu konudaki görüşlerimi tekrar gözden geçirmem gerektiğini düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
ZAFFAR ABBAS: ÇOK TALİHSİZ BİR DURUM
Panelin bir diğer konuşmacısı Pakistan’ın en büyük İngilizce yayın yapan gazetesi Dawn’ın Genel Yayın Yönetmeni Zaffar Abbas, “Türkiye’den dışarı çıkması yasaklanan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın açıklamalarını az önce dinledim. Bu çok talihsiz bir durum. Türkiye’de basına yönelik yapılanları duyuyoruz. Bu çok üzücü.” dedi.
Zaffar Abbas, çok sayıda ülkenin uzun yıllar basın özgürlüğü sorunu yaşadığını ve bunun üstesinden geldiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Gazeteciler, toplumsal bir organizasyonun bireyleri olarak, kısıtlamaları protesto etmeyi sürdürür ve uluslararası medya kuruluşları bu meseleye dikkat çekerse basın özgürlüğü nihayetinde sağlanacaktır. Hükümetin baskılarını sürdürmekle yanlış yaptığının farkına varacağına ve Türkiye’nin geçmişte keyfini çıkardığı basın özgürlüğünü tekrar elde edeceğine dair hiçbir şüphem yok.”
CİHAN