Hasip
Kaplan, İçişleri Bakanı Beşir
Atalay tarafından cevaplanması istemiyle
TBMM Başkanlığı'na verdiği yazılı
soru önergesinde,
Şırnak'ın Beşağaç Köyü'nde
su kanalı çalışmasından dönen vatandaşlara yapılan saldırıda 12 kişinin hayatını kaybettiğini belirterek, "Yurttaşlarımızın
yaşam hakkına yönelik saldırı nereden ve kimden gelirse gelsin şiddetle kınıyoruz" dedi.
Beytüşşebap İlçesi Beşağaç Köyü'ndeki olayın faillerinin kim oldukları belirlenmeden resmi makamlarca kamuoyuna yapılan açıklamaların dayanağının ne olduğunu öğrenmek isteyen
Hasip Kaplan, "1994 yılında
Güçlükonak ilçesinde yaşanan benzer bir saldırının faillerinin kararlık güç çeteleri olduğu ortaya çıktığına göre resmi makamların daha dikkatli olması gerekmiyor mu?" diye sordu.
Hasip Kaplan, önergesinde bazı duyumlara göre, bölgede iki beyaz
minibüs içinde sayıları yaklaşık 25'i bulan
sivil giyimli kişilerin gezdiği, yanlarında mataraların olduğu ve bu kişilerin resmi görevli olduklarının söylendiğini savundu.
Güvenlik görevlilerinin bu tür
arazi çalışmaları yapıp yapmadıklarının açıklanmasını isteyen Kaplan, önergesinde şu sorulara yer verdi:
"Olayın yaşandığı saat 17.00 sıralarında yurttaşlarımız ateş açanlardan ikisinin maskeli olduğu söylentileri doğru mudur. Olay duyulduktan sonra sarp coğrafyada ateş açanların kısa sürede uzaklaşması ihtimalı olmadığına göre, güvenlik güçleri bu konuda ne yapmıştır.
Hakkari, Şırnak ve
Siirt illerinin güvenlik bölgesi ilan edildiği ve bölgede 100 bini aşkın askerin bulunduğu olay yerinde on binlerce askerin
operasyon yaptığı dikkate alınacak olursa, yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yol ve can güvenliğinin sağlanmasında, neden güvenlik önlemi alınmamıştır? Korunmaları doğrultusunda bir güvenlik ihmali ve zaafı var mıdır? Sivil yurttaşlarımıza güvenliğin ihalesine son verilmesi ve koruculuğun kaldırılması sosyal hak ve güvencelerinin sağlanması konusunda bir çalışma düşünülüyor mu?"