Irak'ta IŞİD üyesi oldukları gerekçesiyle mart ayında idam cezasına çarptırılan Türkiye vatandaşı 2 çocuk annesi Rüveyda D. (25), Kübra E. (22), İpek Ö. (24) ve 1 çocuk annesi Şükriye Ç. (20), cezaların infazı kapsamında geçen hafta idam edildi. İdam edilen kadınlar Musul ve Telafer kentinde Irak ordusu güçleri tarafından yakalanmışlardı ve geçtiğimiz Mart ayında Bağdat Terörle Mücadele Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptırılmıştı. 

İdam edilen Türk kadınların eşlerinin de IŞİD militanı ve Türk kökenli oldukları bazılarının Musul ve Telafer'de Irak ordusu ile girdiği çatışmada öldürüldüğü öğrenildi. İdam edilen kadınların aileleri cenazeleri almak için Ankara'ya giderek Dışişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunurken, Bakanlık cenazelerin alınması için harekete geçti.

Martta Bağdat Terörle Mücadele mahkemesi, Irak güvenlik güçlerinin geçen yıl IŞİD'e yönelik Musul ve Telafer kentlerine düzenlediği operasyonlar sonrası ele geçirdiği Türkiye vatandaşı 16 kadına idam cezası vermişti. Mahkeme, geçen sene de Fas asıllı Alman vatandaşı ve İsveç vatandaşı bir kadına IŞİD üyesi olmak suçlamasıyla idam cezası vermişti. 

İdam edilen kadınlardan Şükriye Çatal'ın abisi Yunus Çatal, konuyla ilgili Sputnik'e konuştu. Kardeşinin idam edildiğinden şüphelendiklerini belirten Çatal, şunları söyledi:

"Biz Çorum'da oturuyoruz. Kardeşimle birlikte bize 4 kişinin ölüm haberi geldi. Jandarma istihbarat bize kardeşim Şükriye Çatal'ın ölüm haberini verdi ama neden öldükleri konusunda detay verilmedi. Ama ölüm haberi gelen 4 kişinin idam edildiğinden şüphe ediyoruz. Çünkü Irak'ta tutuklu bulunan Türkiye vatandaşı kadınların hepsi IŞİD üyesi olmaktan müebbet hapis cezası veya idam cezası almışlardı. Irak'ta Türkiye vatandaşı 300 kadın tutuklu bulunuyor. Benim kardeşim Şükriye Çatal 2 yıl önce Irak'a gitmişti ve Türkiye vatandaşı biriyle evlenmişti, kardeşim kandırılmıştı. Kardeşim ve eşi Telafer'de yaşıyorlardı ancak Telafer IŞİD'in elinden alınınca kardeşim Peşmerge güçlerine teslim olmuştu. Peşmerge de kadınları Irak ordusuna teslim etmişti. Kardeşimi önce Hamam Ali kampında tutuluyorlardı. Kardeşim Peşmergeye teslim olurken kocası tarafından Telafer'e zorla getirildiğini söylemişti. Benim 2 kardeşim 2 Yıl önce Irak'a gitmişti. Şükriye Çatal Irak'a gittiğinde 18 yaşındaydı, diğer kardeşim Fatma Çatal ise 16 yaşındaydı. Kardeşim Şükriye Çatal'ın eşi de Telafer'de vefat etmişti.

IŞİD militanı olduğunu bilmiyorum ama o zaman kardeşimle telefonda konuşurken 15 günde bir IŞİD militanlarının yanına gittiğini diye duyum almıştık. Ölen kardeşim Şükriye'nin cenazesini almak için Ankara'ya gelerek Dışişleri Bakanlığına başvurduk. Bakanlık 4 kişinin öldüğünü doğruladı ama bize ölüm gerekçesini söylemedi. Bakanlık cenazelerin getirilmesi için bizden dilekçe yazmamızı ve 5 bin dolar vermemizi istedi. Para istenilmesi çok yanlış bir şey. Öldürenler sanki ödüllendiriliyor. Şimdi bakanlık önünde bekliyoruz. Kardeşim 3 ay önce ceza almıştı, daha dosyası temyiz edilmeden idam edilmesi kabul edilemez. Kardeşim Şükriye'nin 1 çocuğu vardı. Çocuğu nerede onu da bilmiyoruz. Irak'ta tutuklu bulunan diğer kardeşim Fatma'dan ise haber alamıyoruz. Sağ mı yoksa o da mı idam edildi onu bilmiyoruz. Onun da 1 çocuğu var."