Kansas’ta bir grup rehber öğretmen ve gönüllü, kültür merkezleri ve okulları ziyaret ederken Dolores adında yalnız bir Amerikalı kadınla tanışırlar. Dolores, yıllar önce eşinden ayrılmış, oğluyla sorunlar yaşamış, 50 yaşında bir kadın olarak hayatını tek başına sürdürmeye çalışmaktadır. Bir gün, kültür merkezinin Ramazan ayında düzenlediği iftar davetine internetten başvurarak katılmıştır. İftar sonrasında Dolores’i evine bırakan gönüllüler, onun yalnızlığına ve yaşam mücadelesine tanık olurlar.
Dolores, kısa bir süre sonra ciddi bir kaza geçirir ve ayağını kırar. Hastaneye kaldırılan Dolores’in yanında yine bu gönüllü grup vardır. Dolores, hastaneden çıktıktan sonra bu grup tarafından evlerine getirilir ve iyileşene kadar onların evinde misafir edilir.
Zamanla Dolores ile gönüllüler arasında derin bir bağ oluşur. Dolores, onları adeta ailesi gibi görmeye başlar; birlikte yemek yapar, çocuklara kitap okur, hatta ev işlerine bile yardımcı olur. Gönüllüler de Dolores’e büyük bir şefkatle yaklaşır ve ona karşı aile sıcaklığını hissettirirler. Dolores’in durumu yeniden kötüleştiğinde ve tekrar hastaneye kaldırıldığında, bu kez de gönüllüler ona uygun bir bakım sağlamak için ellerinden geleni yaparlar.
Dolores, son nefesini bu gönüllülerin evinde verir. Dolores’in cenazesi, kilisesinde düzenlenen bir törenle kaldırılır. Törene katılan kilise cemaati ve diğer insanlar, bu gönüllülerin gösterdiği insanlığı takdir eder ve hikaye yerel gazetelerde ve televizyonlarda geniş yer bulur. Dolores’in ölümünün ardından gönüllüler, onun hatırasını yaşatmak ve yaptıkları iyiliklerin bir örnek olarak anılmasını sağlamak için çabalarını sürdürürler.
Bu olay, sadece eğitim ve hizmet faaliyetleriyle sınırlı kalmayan, aynı zamanda insani değerlerin ve iyilikseverliğin ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seren bir örnek olarak herkesin kalbinde derin bir iz bırakır. Özellikle Seyit Abi, bu yaşananlardan çok etkilenir ve hizmetin insani yönünün ne kadar derin ve anlamlı olduğunu keşfeder. Bu deneyim, onun ve diğer gönüllülerin hizmet anlayışını daha da derinleştirir ve hizmetin sadece bir okul faaliyeti olmadığını, aynı zamanda insanlara dokunmanın, onlara yardım etmenin ne kadar kıymetli olduğunu gösterir.