BURSA (CİHAN)- Bursa Tabip Odası, Mersin Tarsus'ta 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın vahşice katledilmesi ve kadına yönelik şiddetin son bulması için çağrıda bulundu.
Bursa Tabip Odası'nda düzenlenen basın açıklamasında konuşan Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Emel İrgil, "Biz hekimler, cinsel saldırıya maruz bırakılan kadınların yaşadığı bedensel ve ruhsal sorunlara tanık oluyoruz. Adli tıpta otopsilerini yapıyoruz. Bu olayları ilk fark eden ya da bu olayların yardım çığlığı gibi ilk anlatıldığı kişileriz." dedi.
"Yasta değil, isyandayız. Kadına yönelik şiddet bitmelidir." diyen Dr. Emel İrgil, "Özgecan Aslan'ın akıl almaz bir şekilde katledilmesi ülkemizde erkeklerden kadınlara yönelen şiddetin son olgusu olmuştur. Özgecan'ın ailesine sabır diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun." şeklinde konuştu.
Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin son zamanlarda arttığına dikkat çeken İrgil, şunları söyledi: "Eski AKP bakanı Fatma Şahin'in dediği gibi 'Medya abartıyor, kadına yönelik şiddet algıda seçicilik' mi yoksa AKP hükümetinin uyguladığı cinsiyetçi politikalar nedeniyle kadının ikinci plana itilmeye, çalışma yaşamından eve sokulmaya çalışılmasının sonucu 'erkek egemen' toplumda en uç noktada karşılık bulması mıdır?"
Bu anlamda bu olayın bireysel değil giderek büyüyen toplumsal bir sorun olduğunun altını çizen Dr. Emel İrgil, "Bunun tek sorumlusu da söyledikleri sözlerle toplumu etkileyen, bu söylemlere uygun yasalar çıkaran ve uygulayan siyasi iktidardır." ifadesini kullandı.
Saldırıya uğrayan kadınların ciddi manada psikolojik travma geçirdiğine dikkat çeken Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Emel İrgil, sözlerini şöyle noktaladı: "Biz hekimler, cinsel saldırıya maruz bırakılan kadınların yaşadığı bedensel ve ruhsal sorunlara tanık oluyoruz. Adli tıpta otopsilerini yapıyoruz. Bu olayları ilk fark eden ya da bu olayların yardım çığlığı gibi ilk anlatıldığı kişileriz. Bursa Tabip Odası olarak 'kadın evinin süsüdür', 'en az üç çocuk doğurun', 'Kadınlar çalışmasa işsizlik azalır' gibi eril ve cinsiyetçi söylemlerin devletin en üst kademelerinden yükselmesini ve kültürel olarak normalleştirilmesini bu acı olayların nedeni olarak görüyor ve bu söylemlerin artık son bulmasını diliyoruz." CİHAN