Baro Başkanı Hasan Demir, “Son 1 yılda bazı aileler çocukları IŞİD'e katıldığı için emniyete ve valiliğe başvurdu ancak soruşturma bile açılmadı” dedi.

Suriye’den Türkiye’ye her gün gelen cenazeler aileleri tedirgin ediyor. PKK uzantılı PYD saflarında savaşırken ölen 750 genç Türkiye’ye defnedildi. IŞİD için savaşan 300’ün üzerindeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da Suriye’den Türkiye’ye getirildi. Son 3 yıl içerisinde yaşanan bu ölümlerin devam etmesi en çok Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Gaziantep, Diyarbakır ve Şırnak’taki gençleri hedef alıyor.

5 Haziran HDP mitingi öncesi Diyarbakır’da ve hafta başındaki 32 kişinin hayatını kaybettiği Suruç patlamasının odağında yer alan Adıyaman’da halk tedirgin. Vatandaşın huzursuzluğunun nedeni şehirlerinde cirit atan yasa dışı terör örgütlerin varlığı. Bu örgütlerinin çocukları kandırıp militan ve canlı bomba yapma korkusu aileleri sarmış durumda. Bunun en net örneğinin Diyarbakır ve Suruç patlamalarının canlı bombasının ilden çıkmış olması.Adıyamanlılar, çiftçisinden esnafına, gencinden sivil toplum kuruluşuna önemli uyarılarda bulundu.

İHD Genel Başkan Yardımcısı ve derneğin Adıyaman İl Başkanı Avukat Osman Süzen, 2014’ün Mayıs ayında bir ailenin iki çocuklarının IŞİD’e katıldığını belirterek derneğe şikayet bildirdiklerini söyledi. Bunun üzerine gerekli başvuruları yaptıklarını kaydeden Süzen, "Sonuç alamadık. IŞİD adına gençlerin örgütlendikleri yönünde bir bilgi aldık. Hem aileler hem de biz savcılık ve emniyete başvurduk. Hiçbirinden sonuç alamadık. Edindiğimiz bilgilere göre Adıyaman’dan en az 200 kişi IŞİD’e katıldı" dedi.

Süzen gençlerin örgüte katılımıyla ilgili şu detaylara yer verdi: “En önemli etken ekonomik. Genç nüfustaki fakirlik ve işsizlik. Bunun için IŞİD’e katılım gençlerde çok yoğun. 10 binden fazla ailenin evine aylık 500 liradan fazlası girmiyor. Ailede 7-8 nüfus oluyor. Yani 80 bin kişi aç."

IŞİD’çileri güvenlik güçlerine defalarca şikayet ettiklerini belirten Süzen şöyle devam etti: “Hükümet ve devlet bunların ne yaptığını biliyordu. Ama ses çıkarmadılar. Uyardık, sessiz kaldılar. IŞİD’e katılanlar Adıyaman’a geri dönüp burada adam kazandırıyorlardı. Ama valilik ve emniyet müdürlüğü hiçbir adım atmadı. . Hatta Suriye’de savaşanlar, geldi, iki üç ay kaldı. Dönüşte de beraberinde devşirdiği gençleri götürdü. Bunları tespit ettik, sonuçsuz kaldı. Adıyaman’a Suriye’de savaşıp ölen IŞİD militanlarının cenazeleri getiriliyor. Buradaki köylerine defnediliyor. Ben kendim 5-6 cenazeyi gördüm. Defin işleri gizli yapılıyor, saklanıyor.”

PYD’nin etkin olduğu Suruç’a ilçenin karşısındaki Kobani’den her gün cenaze getiriliyor. IŞİD’e karşı YPG saflarında savaşan gençlerden hayatını kaybedenler Türkiye topraklarına getirilerek burada gömülüyor. Halk, öldürülen gençlerin cenazelerini törenle karşılıyor. Zafer işaretleri ve alkışlarla karşılanan cenazeler, ‘şehit’ denilerek konvoylarla taşınıyor. Türkiye’ye son 1 yılda Suriye’den 1050 cenaze geldi. Bunlardan 750’si PYD/YPG saflarında IŞİD’e karşı savaşarak hayatını kaybetti. Geri kalan 300 kişi de IŞİD saflarında savaşırken yaşamını yitirdi.

Kilis’in karşısındaki Suriye toprakları IŞİD tarafından kontrol ediliyor. PYD’ye karşı savaşan IŞİD militanlarından hayatını kaybedenler Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye sokuluyor.

Avukat Osman Süzen, IŞİD’in nasıl yayıldığını şu sözlerla anlattı: “Adıyaman’da IŞİD’e katılım bir iş kolu olarak görülebilir. Çünkü gidenler buradaki ailelerine para yolluyor. Aileler de bunun için sessiz kalabiliyor.

Bu yüzden katılımların yüzlercesi bilinemiyor. Eğer önlem alınmazsa, zaten fakir olan bu insanlar, 15-16 yaşındaki bu çocuklar örgüte devşirilebilir. Tüm gençler risk altında. Ciddi sorunların yaşandığı ailelerde var olan 200 kişi çok daha ciddi sayılara yükselebilir.

Soruşturma olmadığı için insanlar IŞİD’e katılımın meşru olduğunu düşünüyor. Müsamaha, teşvik ve meşru görme gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu böyle devam ederse tüm Türkiye ve Adıyaman tam bir felaketin içine sürüklenir.”

Süzen, gençlerin IŞİD’e katılmasının etkenlerinden birini de Müslümanlık’ın yanlış yaşanmasına bağladı. "Müslüman’ım diyenler yolsuzluğa ve hırsızlığa bulaştı. Bazı Müslüman gruplar kirlendi. IŞİD de bu gençlere ‘Müslümanlık böyle yaşanmaz’ diyor. Gençleri radikalleştiriyor” dedi.

Esnaf Bahattin Şahin: Ağabeyimle beraber petrol istasyonu işletiyoruz. Adıyaman’ın bu hali içimizi parçalıyor. Adıyaman dindar bir kentti ama artık örgütler kol geziyor. Mahalleler örgüt destekçilerine göre bölünmüş. Gece dışarı çıkmak mümkün olmuyor. IŞİD’i milletin başına bela edenler neden sessiz kalıyor? Bizi, ailemizi, çocuklarımızı, bizi bu belalardan kurtarsınlar.

Adıyaman Barosu Başkanı Avukat Hasan Demir: Adıyaman’da IŞİD’e karşı sempati yok. Ama gençlerde IŞİD’e karşı bir hassasiyet oluştu. Diyarbakır ve Suruç saldırılarının Adıyaman merkezli sadırılar olması bunu etkiledi. Değişik dini duygular ve hassasiyetler taşıyanlar bu tuzağa çekildi. Kimse IŞİD’e müsamaha göstermemeli. Adıyamanlı STK’lar olarak bu konuda toplantı yaptık. Herkes IŞİD konusundan ciddi rahatsız olduğunu belirtti.

1 yıllık süreçte emniyete ve valiliğe bazı aileler çocuklarının IŞİD’e katıldığını şikayet etmiş. Çok üzerine düşülmemiş ki soruşturma bile açılmamış. Benim bildiğim bu konudan dolayı sorgulanan, tutuklanan ve gözaltına alınan olmadı. Bu konuda ihmal olmuş. Suruç olaylarından sonra bir çalışma başladı. Şimdi ise baskınlar ve yer tespitleriyle gözaltına alınanlar oldu. İslam’ın tam ve doğru anlaşılamaması ve anlaşılmasına mani olunması bu nedenleri oluşturdu. Şuurlu Müslümanlar’ı IŞİD noktasına çekmek mümkün değildir.”

Çiftçi Hasan Cengiz: 45 yaşındayım. Adıyaman merkezde oturuyorum. 4 çocuk babasıyım. Ben rahat değilim. Çocuklarımın geleceğini görmek, iyi bir eğitim almalarını istiyorum. Ama çocuklarımı burada yetiştirmek istemiyorum. Biri lise öğrencisi. Terör örgütünün hedefindeler.

Çocuklarımın kandırılıp canlı bomba yapılıp ölmesini istemiyorum. IŞİD belasından bütün anne babalar gibi ben de korkuyorum. IŞİD’in Adıyaman’da belirgin bir çalışması var. Adıyaman’dan kendisine eleman topluyor.

Bugün