Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin açıklamalarında bir süredir "Darbeyi bir gün önce Genel Başkan Yardımcımız Sayın Atilla Uğur gitti Yeni Şafak gazetesine bildirdi. ‘Önümüzdeki günlerde F...'nün bir darbe girişimi vardır’ dedi. Ve aynı zamanda da hükümete bildirmelerini istedi" ifadelerini kullanmıştı.
Doğu Perinçek’in 15 Temmuz'dan 7 ay sonra yapma ihtiyacı duyduğu bu bilgiyle ilgili Hasan Atilla Uğur’la röportaj yapan Yeni Şafak yazarı Hüseyin Likoğlu’ndan açıklama geldi. Likoğlu bugünkü “Perinçek neyin peşinde!” başlıklı yazısı 15 Temmuz'da yüzlerce insanın göz göre göre ölüme gönderildiğinin delili olarak kayıtlara geçti.
Likoğlu yazısında “İşçi Partisi namı diğer Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un Yeni Şafak'a verdiği röportajla ilgili son günlerde doğru olmayan değerlendirmeler yapıyor” dedi.
ERDOĞAN'A DARBEYİ HABER VEREN 'ENİŞTE' HASAN ATİLLA UĞUR MU?
“Madem Perinçek, bu konuyu gündeminden düşürmüyor, o halde işin aslını bizden dinleyin” diyen Hüseyin Likoğlu, Uğur'la yaptığı görüşmeye dair ayrıntılar verdi. Likoğlu'nun sözleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'a darbeyi saat 15:00'te haber veren 'enişte'yi de deşifre etti. Ergenekoncu Hasan Atilla Uğur Yeni Şafak muhabiriyle 15 Temmuz günü saat 15:00'te görüşmüş.
"Birincisi, Perinçek'in iddiasının aksine Hasan Atilla Uğur ile röportajı darbeden bir gün önce değil, darbe günü 15 Temmuz saat 15.00'te yaptık. Yani röportajı yayınlamaya zaman kalmadan F...işgale kalkıştı. Sayın Uğur ile 15 Temmuz günü yaklaşık 3-4 saat sohbet ettik. Akşam saatlerinde semada savaş uçaklarını görür görmez ilk tepkim, ‘F...darbe yapıyor’ oldu."
Böylesine bir refleks vermeme neden olan şey neydi? Şüphesiz birkaç saat önce sohbet ettiğim Hasan Atilla Uğur'un söyledikleri etkili oldu. Ancak biz gazete olarak bu konuda epey duyarlıydık.”
Likoğlu açık açık Uğur'un köprüye tanklar çıkmadan saatler önce Ergenekoncu bir ismin anlattıkları doğrultusunda 'darbe'yi Hizmet Hareketi'ne yıktığını söylüyor. Yeni Şafak'ın Perinçek'e cevabında TSK'ya kurulan kumpasa dair çok daha fazla itiraf var. Hüseyin Likoğlu, 14 Temmuz'da Ergenekoncu bazı isimlerin kendisini aradığını 15 Temmuz'da bir kalkışma olacağını ve halkı sokağa dökmek için haber yapmalarını istediğini kayıtlara geçirdi. İşte yazıdaki o bölüm:
PERİNÇEK EKİBİ 14 TEMMUZ'DA KURDUKLARI TEZGAHI HAVUZ'A HABER VERMİŞ
Hüseyin Likoğlu, “Gazeteci, kaynağını açıklamak mecburiyetinde değil, ama Perinçek'in aslı astarı olmayan iddiaları nedeniyle başta yukarda belirttiğim haber ve yazımın kaynaklarını birazcık aralayacağım” dedi.
Haber kaynağını “F... mağduru eski TSK mensubu bazı isimler başta olmak üzere, F... ile mücadeleyi önemseyen bürokrat ve sivil bazı isimler” olarak tanımlayan Likoğlu, bu kişilerden Fethullahçıların darbe yapabileceğini öğrendiğini belirtti.
Darbe girişiminden bir gün önce yani 14 Temmuz günü telefonunun çaldığını söyleyen Likoğlu, o görüşmeyi şöyle aktardı:
“Telaşlı bir ses: ‘Hüseyin Bey filan yerdeyiz acil gelmen lazım’. Yukarda bahsettiğim ekip, herkesin yüzünde müthiş bir telaş: ‘Hüseyin Bey, bunlar darbeye girişecek. Bunun önüne geçmek artık imkansız. Halkı bilinçlendirecek bir haber yapılmalı. Ancak halk durdurabilir bu hainleri’. Şaşkınlıkla, ‘Nasıl yani! Böyle bir haber yapılamaz’ dedim. ‘Hüseyin Bey siz durumun ciddiyetinin farkında değilsiniz!’ dediler. ‘Tabi ki farkındayım ancak böyle bir haber dili olmaz. Ancak, bu söylediklerinizi bir uzman dile getirirse söyleşi olarak haberleştirilebilir’ karşılığını verdim. ‘Hasan Atilla Uğur ile röportaj yapar mısın?’ diye sordular. ‘Ergenekon'dan AK Parti hükümetleri dönemlerinde hapis yatmış birisi. Olmaz’ karşılığını verdim. ‘Tamam, başka isim düşünelim’ dediler. Bu ara kendi kendime sesli düşündüm: ‘Neden olmasın! AK Parti döneminde hapis yatmış, siyaseten de AK Parti'ye muhalifliği açık bir isim bütün bunları söyleyecekse neden olmasın’. ‘Tamam, röportaj yaparım ama Genel Yayın Yönetmeni ile konuşmam lazım’ dedim. Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Karagül ile konuyu paylaştım. Ve 15 Temmuz saat 15.00'te Hasan Atilla Uğur ile randevulaştık.
“15 Temmuz günü röportajı gerçekleştirdik, ancak yayınlamaya fırsat kalmadan darbe girişimi oldu. Nitekim röportajı bir hafta sonra yayınladık."
Ortaya çıkan son bilgiler ışığında cevaplanması gereken pek çok soru var.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
1- Doğu Perinçek konuşmak için neden 7 ay bekledi?
2- Yeni Şafak 15 Temmuz'u bir gün önceden bilmesine rağmen bu bilgiyi 7 ay niye sakladı?
3- Bir gün önce kalkışmayı öğrenmesine rağmen neden haber yapmadı?
4- Perinçek AKP'yi neyle tehdit ediyor?
5- Perinçek 15 Temmuz'u neden bir medya organı yerine Cumhurbaşkanı Başbakan Genelkurmay ve MİT'e haber vermedi?
6- Yeni Şafak bir gün önceden elde ettiği böylesi hayati bir bilgiyi neden Cumhurbaşkanı Başbakan Genelkurmay ve MİT'e ulaştırmadı?
7- Perinçek ve Yeni Şafak haber verdiyse başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere yetkililer neden gerekli tedbirleri almadı?
8- En az 24 saat önceden bilinen bir 'kalkışma' ile ilgili tedbir almayanların yüzlerce insanın şehit olmasında ve yaralanmasında sorumluluğu yok mu?
9- 15 Temmuz'u önceden haber veren ve halkı sokağa dökmek gerektiğini söyleyeyen TSK'daki Avrasyacılar o gece erken saatlerde tankları köprüye çıkarmış ve böylece askerle vatandaşı karşı karşıya gelmek zorunda bırakmış olabilir mi?
10- Haber verildiyse Cumhurbaşkanı başta olmak üzere yetkililerin harekete geçmemesinin sebebi Perinçek ekibinin 'Halkı sokağa dökmeliyiz' talimatı mıydı?
11- 24 saat önceden bilinen kanlı bir kalkışma olmasına rağmen Genelkurmay Başkanı rehin alınabildi, komutanlar nasıl oldu da düğüne gidebildi?
12- 15 Temmuz'a dair pek çok noktayı aydınlatabilecek itirafla ilgili savcılıklar neden harekete geçmiyor?
13- Savcılar neden Doğu Perinçek, Hasan Atilla Uğur ve Yeni Şafak yetkililerini ifadeye çağırmıyor?