Gazeteci Ayşenur Arslan, Doğan Medya grubunun satışını DW'ye değerlendirdi. “Seçim sürecinde iktidarın bu operasyonla medyadaki kontrolünü pekiştirdiğini” savunan Arslan, Doğan Medya’nın “baskı ve korku yüzünden ucuza satıldığını” öne sürdü. Gizli tanık ifadeleriyle Aydın Doğan’ın korkutulduğunu ileri süren Arslan, “28 Şubat vesilesiyle Aydın Doğan’ı yüksek perdeden hedef gösterdiler. Tekrar hizaya getirmek için başladılar demiştim. Meğer bu son fasıl için yapılmış” dedi.
BİR HAFTA ÖNCEKİ GİZLİ TANIK İFADESİ İLE HAREKET ETTİLER…
Halk Tv ve Avaz Türk internet sitesini kaynak gösteren Arslan şunları anlattı: “Tutuklu bir F.. itirafçısı Aydın Doğan hakkında bir şeyler söylemeye karar vermiş. Tutuklu sanık iken, etkin pişmanlıktan serbest bırakılan bir kişi. Gitmiş demiş ki, ‘Ben önceki ifadelerimde söylememiştim, şimdi aklıma geldi’ demiş bir hafta önce. Bu Aydın Doğan’ın bir F..ö meselesi vardı. Bir gün bir yerde otururken biri gelip, ‘Hocaefendi’nin selamı var’ demiş. Sizi çok sever. Gazeteler arasında bir mesele. ‘2012-2013 Aydın Doğan’ın Bodrum’daki villasında cereyan ediyor. (Gizli tanık) ‘Doğan ve Cihan birlikte çalışsa olur mu, dediler’ demiş. İki satır bir şey demişler. Etkin pişmanlıkla serbest bırakılmış birinin birden bire aklına geliyor. Bu ifade Muğla davasından çıkarılıp İstanbul’daki davaya gönderiliyor. Bu bile bence işaret. 28 Şubat’ta söylenenler, üstüne bu gelişme. Yoksa af edersiniz, Posta ile Hürriyet’i 890 milyon dolara satarsın. Bu nasıl birşey?”
28 ŞUBAT’TA SOPAYI GÖSTERDİLER
Aydın Doğan’ın medyadan çekilmezse 28 Şubat davasıyla cezaevine girme ihtimalinden bahseden Arslan, “28 Şubat sopasını gösterdiler, Aydın Doğan da anladı, mesajı aldı” ifadelerini kullandı.
Özgürüz’e satışı değerlendiren Arslan “Kanal D, Türkiye’nin 5, 6 ana kanalından biri. Muazzam büyük bir kanal. CNN Türk, Hürriyet. Grubun amiral gemisi. Posta medyada en çok satan gazetelerden bir diğeri, D smart, TV2, Dream TV, Yaysat dağıtım şirketi. Bütün bunların 890 milyon dolara gitmesi, ‘Aydın Doğan’ın cezaevinde mi öleyim yoksa bu paraya mı razı olayım çekip gideyim’ seçeneklerinin arasında olduğunu gösteriyor. 890 milyon dolara ancak Hürriyet ve Posta’yı alırsınız. Çok çok ucuza gitmiş” diye konuştu.
Arslan, medyanın gazete ve televizyonlar olarak yüzde 100 kontrol altına alındığını söyledi.
‘ARADA BİR GAZETECİLİK YAPIYORLARDI’
“Doğan Grubu zaten iktidara yakın değil miydi?” yönündeki tepkilerin tam olarak doğru olmadığını belirten Arslan, “Geçmişten gelen alışkanlıklar, gazeteciliğe dair o genetik kodlar arada bir gazetecilik yaptırıyordu. Ahmet Hakan bile arada bir şaşıp gazetecilik yapıyordu ya da Ertuğrul Özkök bile arada bir şaşıp doğru dürüst bir şeyler yazabiliyordu. Dolayısıyla iktidarın çok memnun olmadığını biliyoruz” dedi.
Doğan Grubu’nu satın alan Demirören’in arkasında Katarlı şirketlerin olduğu iddiasına da değinen Arslan, “Nasıl Çalıklar vs. bir havuz oluşturup sabah ATV’yi satın aldıysa, burada da yine Demirörenler adına birileri aldılar. Bu Katarlar adına mıdır, matarlar adına mıdır, Trump bile almış olabilir mi? Beni ilgilendirmez. Bunun siyasi karşılığı önemli” şeklinde konuştu.