Seçimlerin ardından ekonomi, ülkenin bir numaralı gündemi haline geldi. Sade vatandaştan sanayiciye kadar herkes kriz çıkıp çıkmayacağını, dolar ve euro kurlarındaki gelişmeleri, faiz, borsa, altın gibi ekonomik unsurlardaki değişimi yakından takip etmeye başladı. Ekonomik gelişmeleri değerlendiren Doç. Dr. Umut Halaç, söylentilerin aksine herhangi bir siyasi iktidar seçeneğinde kriz çıkmayacağını belirtti. Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Halaç, "Meclis'te her partiden çok deneyimli ekonomistler bulunuyor. Potansiyel koalisyon yapıları içinde çok iyi ekonomi yöneticileri çıkacaktır ancak geçiş döneminde ekonomik açıdan yüksek beklentilere sahip olmamamız gerekir. Yeni kurulacak hükümetlerden mucize de beklememek lazım." dedi.
Önümüzdeki kısa süreçte muhtemel ekonomik resmi görmek için büyüme performansını yorumlamak gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Halaç, "2015 ilk çeyrek büyüme rakamımız, tahminlerin üstünde yüzde 2,3 olarak gerçekleşti. Bu büyüme performansı, kötünün iyisi ve sevindirici ancak yeterli değil. Ülkemizin sorunlarının hafifletilmesi için yüzde 5 civarında büyümemiz şart. Ülkemizin siyasi iktidar olmadan da ortaya koyabileceği büyüme performansını göstermesi açısından da önemli. Seçim dönemi belirsizliği ve yaz ayları durgunluğu da gözönüne alınacak olursa yıl sonu büyüme performansımızın sanayi üretimimizin güç kaybetmesi, dış ticaretimizdeki gerileme, bir mucize olmazsa iyi niyetli tahminle yüzde 3,5-4,0 seviyelerinde kalacağı görülüyor." diye konuştu.
'CARİ AÇIK BEKLENTİNİN ÜZERİNDE'
Dış ticaretteki gerilemeye dikkat çeken Umut Halaç, "İthalat ve ihracatımızın azalması sonucunda dış ticaret açığımızın azalması başarı gibi görülebilir ancak bu tür yaklaşımlara, daralan ekonomilerin dış ticaret açıklarının doğal olarak azaldığını hatırlatmak isterim. Bu bir başarı değil, aksine başarısızlıktır. Genelde büyüme performansının düşük geldiği dönemlerde, cari açığın beklentilerin altında geldiğini görürüz ancak 2015 ilk çeyreğinde büyüme performansı beklentilerin üzerinde gelmesine rağmen 2015 Ocak-Nisan döneminde cari açık, beklentilerden daha fazla çıkarak 14,47 milyar dolar olarak gerçekleşti. Büyüme performansının beklentilerin üstünde gerçekleştiği bir dönemde cari açıktaki bu rakamlar, ekonomimizin yorumlanmasının ne kadar zor olduğunu ortaya koyuyor ama petrol fiyatlarının düşük seyretmesi ve bu görünümün devam edeceğinin beklenmesi, cari açıkta ilerleyen dönemlerde iyileşmeler görebileceğimize işaret olarak algılanmalı." dedi.
Merkez Bankası'nın özerkliğine de vurgu yapan Halaç, "Merkez Bankası, piyasaların ihtiyaçları yönünde, hattâ gerekirse faiz arttırımı konusunda bile karar alabilme serbestisine sahip bir durumda. Gelecek dönem enflasyon verileri, faiz arttırımı veya indirimi konusunda neler yaşanacağını göreceğimiz bir dönem olacak. Enflasyonda ortaya çıkabilecek yükselişler, Merkez Bankası'nı faiz artışı konusunda sıkıştırmaya devam edecektir. Faiz indirimi ise mevcut enflasyon verilerine bakıldığında zor görünüyor." dedi.
'KRİZ BEKLENTİLERİ BOŞUNA'
Muhtemel siyasi iktidar seçenekleri içinde ortaya çıkabilecek ekonomi yöneticilerinin başarılı ekonomistlerden oluşacağını söyleyen Doç. Dr. Halaç, "Meclis'teki deneyimli ekonomistlere ve ülkenin potansiyellerine bakınca, ülkemizde herhangi bir kriz ortaya çıkmayacaktır. Kriz söylentilerine kulak vermemek lazım." diye konuştu.
SANAYİCİLER VE KÜÇÜK YATIRIMCIYA TAVSİYELER
Dolarla hammadde alıp euro ile satan şirketlerin dikkatli olması gerektiğini belirten Halaç, "Sanayicilerin, risklerini ortadan kaldıracak politikalar geliştirmelerinde fayda var. Dolar kurunu sabitlemeleri için dolar opsiyonu kullanmalarını öneriyorum. Böyle bir durumda risklerini ortadan kaldırmış olurlar." dedi. Toplumun büyük kesimini oluşturan küçük yatırımcılar içinse şu tavsiyelerde bulundu: "Seçim sonrası belirsizlikle 2,80 seviyelerine doğru ilerleyen dolara Merkez Bankası müdahale etti ve müdahalenin başarılı olduğunu gördük. Bu durumda dolar-TL'nin 2,60 seviyelerine gerileyeceğini düşünebiliriz. Dolar kurundaki önemli hareketin, ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz artışı kararının ne zaman olacağına bağlı olarak değişeceğini söyleyebiliriz. Bu haziranda faiz artışı ihtimalini pas geçen FED için en erken faiz artışı kararı, Eylül 2015 olarak görülüyor ancak bu tarihin de kesin olduğunu söyleyemiyoruz. Dolardaki seviye, bu karara göre netleşir. Euro açısından durum biraz daha farklı. Avrupa Merkez Bankası, parasal genişleme ile euronun değerini düşürmeye çalışsa da çok başarılı olabilmişe benzemiyor. Yunanistan konusunda gelen her iyi haber, euroya talebi arttırıyor ve değerini yukarıya çekiyor. Kısa vadede hareketin, yavaş bir şekilde yukarı yönlü olduğunu düşünüyorum. Altın için tahmin yapmak yine zor. Uluslararası piyasalarda altın konusundaki tablo çok net değil ama ülkemizde düğün sezonu ile birlikte altında yukarı doğru bir hareket beklenebilir ancak enflasyon karşısında reel getiri sağlamaktan hala uzak görünüyor. Unutmayalım ki altın bir yatırım aracı değildir, tasarruf aracıdır. Konut edinme tercihiyle kredi faizlerinin çok yakından ilgili olduğunu biliyoruz. Enflasyondaki olumsuz performans, kredi faizlerinde indirime izin vermiyor aksine faiz arttırımı düşünülmeye başlanmış durumda. Bu koşullar altında kredi faizlerinin düşmesi zor." CİHAN