Bu kuruluşlardan biri olan Diyarbakır Tabip Odası, kentte günlük ortalama 500-600 vakanın tespit edildiğini açıkladı.
Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Eylül- Ekim ayı Covid-19 raporunu, Zoom programı üzerinden açıkladı. Raporda, Diyarbakır’da bazı günler 800’ün üzerinde olmak üzere ortalama 500-600 Kovid-19 vakasının tespit edildiği belirtildi. Yine bu süreçte bin 182 sağlık çalışanına Kovid-19 tanısı konulduğu, 13 sağlık çalışanın ise yaşamını yitirdiği bilgisi paylaşıldı.
Raporda, pandeminin bütün yıkıcı etkisi ile devam ettiğine dikkat çekilerek, salgının 1'inci dalgasının bastırılamadığı kaydedildi.
Aile Sağlık Merkezleri'nde hasta yoğunluğunun arttığına dikkat çekilen raporda, "ASM'lerde görev alan sağlık çalışanlarına koruyucu ekipman dağıtımının yetersiz olduğu, tüm talep ve girişimlerimize rağmen sahada çalışan sağlıkçıların güvenliğinin göz ardı edildiği tespit ettiğimiz önemli konulardan biridir" denildi.
Raporda, okullarda gerekli önlemlerin alınmadan belirli sınıflar için yüz yüze eğitime geçme kararına alındığına işaret edilerek, bunun sonucu olarak kentte her gün onlarca öğretmenin, okullarındaki mesai arkadaşlarının pozitif çıktığını belirterek, hastanelere başvurduğu belirtildi.
Raporda, kayyım yönetimindeki Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşleri (DİSKİ) Genel Müdürlüğü'nün, bu yılın Ocak ayında Diyarbakır merkez ve ilçelerinde suyun metreküp fiyatına yüzde 35-330 oranında zam yaptığı anımsatılarak, "Zammın üzerinden bir yıl geçmeden ikinci defa yüzde 24,82-112,40 oranında değişen zam yapıldı. İnsanların temel ihtiyacı olan suya daha çok gereksinim duyulduğu pandemi sürecinde suya kolay ulaşımın önemi artmıştır. Bilim insanları pandemi sürecinde Kovid-19 ile mücadelede sık sık el yıkamanın ve bulunduğumuz çevreyi hijyenik hale getirmenin önemini vurgulamaktadır. Bunun da ön koşulu insanların suya daha kolay ulaşabilmelerinden geçer. Böyle devam ederse ev ve işyerlerinde suya yapılan zamlardan kaynaklı gerekli hijyen koşulları sağlanamayacaktır. Bu sebeple yaygınlaşan Kovid-19 virüsü toplum sağlığını daha fazla tehlikeye atacaktır" denildi.
Raporda, pandemi döneminde cezaevlerine özel iyileştirmeler getirilmesi istenilerek, "Nitekim salgının ilk aylarında ‘Covid-19 affı’ ile çok sayıda tutuklu ve hükümlü serbest bırakılmış, siyasi mahpuslar af kapsamının dışında tutulmuştur. Salgının geldiği noktada Diyarbakır’daki cezaevlerinde koronavirüs vaka sayıları artmış, beklenildiği üzere yayılımın önüne geçilememiştir. Havalandırmaların yetersiz olduğu cezaevlerinde, düzenleme yapılmadığı takdirde kötü haberlerin önüne geçilemeyeceği açıktır" ifadeleri kullanıldı.
Raporda, şu öneriler yapıldı:
“* KHK’ lilerin durumunun görüşüldüğü OHAL komisyonları, pandemi bahanesiyle çok az sayıda dosya görüşmektedir. Pandemi öncesi ayda dört bin dosya görüşülürken, tüm pandemi boyunca üç bin civarında dosyayı sonuçlandırılmıştır. İlimizde KHK ile ihraç edilen 137 sağlık emekçisi bulunmaktadır. Sağlık emekçilerinin geri alımları ile ilgili çalışmalar ivedilikle başlatılmalıdır.
* Tüm sağlık çalışanlarına ayrım gözetmeksizin periyodik olarak test yapılmalıdır.
* Testlerin hastaneler dışındaki yerlerde de uygulanmasına yönelik çalışmalar hızlandırılmalıdır.
* Olası salgın artışı için Covid-19 klinikleri ve yoğun bakım üniteleri arttırılmalıdır.
* İşyeri güvenliğine yönelik önlemler arttırılmalı, denetimler sıklaştırılmalıdır.
* Aile Sağlığı Merkezleri çalışanları tükenmişlikle karşı karşıyadır. İş yüklerini insani sınırlara çekecek düzenlemelere gidilmelidir.
* Mesleklerini yaparken yakalandıkları ve ölümle sonuçlanabilen Covid-19 hastalığı sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir.
* Covid-19 hastalığına yakalanan Sağlık çalışanlarının işe dönüş kriterleri hastalığın şiddeti, ortaya çıkan sekel ve viral yük dikkate alınarak uluslararası kılavuzlara uygun olarak belirlenmelidir.
* Okullarda Covid-19 pandemisine yönelik önlemler arttırılmalı, denetimler sıklaştırılmalıdır.
* DİSKİ’nin derhal su zammına ilişkin kararı iptal etmesi, ücret indirimine gitmesi ve faturalarını ödeyemeyen vatandaşlara kolaylık sağlaması gerekmektedir. Böyle olağanüstü bir süreçte hijyen için elzem olan şebeke suyu ücretsiz verilmelidir.
* Cezaevlerine ilişkin yeni düzenlemelere gidilmeli, af kapsamı genişletilmelidir. Risk faktörü taşıyan hasta mahpuslar bir an önce tahliye edilmelidir.
* İş yükü artan sağlık çalışanlarının viral maruziyetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Sağlık çalışanı sayısı arttırılmalı, yeni atamalar ve toplu alımlar yapılmalıdır.
* Tedbirlerden hızlı bir şekilde vazgeçilmesi ile vakalar hızla artmaktadır. Toplum bağışıklığı stratejisini benimsediği anlaşılan hükümetin Covid-19 salgın süreci karşısındaki tutumundan endişe duyuyoruz. Salgın ile mücadele toplumun ve bireylerin sorumluluğunu aşan bir kamusal irade ve duyarlılık gerektirir. Kentte kamu/ özel yatak kapasitesi vaka sayılarımıza uyumlu olarak organize edilmelidir. Olağan sağlık hizmetleri, acil ve öncelikli olanlar dışında "hassasiyetle" yönetilmelidir. Salgın tehlikesi devam ederken bir kez daha hükümeti ve Diyarbakır’daki yetkilileri halk sağlığını önemsemeye, sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.”