Güldiken, Diyarbakır’da Covid-19 ile ilgili durumun böyle olacağını üç ay önceden gördüklerini ve bunu her platformda dile getirdiklerini belirtti.
Güldiken, “Diyarbakır’da günlük olarak 600 kişi koronavirüse yakalanıyor. Günlük onlarca kişi de virüs nedeniyle hayatını kaybediyor. Elimizdeki bilgilere göre bugüne kadar 430 sağlık çalışanı virüse yakalandı. Rakamın daha yüksek olduğunu biliyoruz ama bilgiler şeffaf olmadığı için ancak bunları tespit edebiliyoruz” dedi.
Hastanelerde virüsle ilgili bütün bilgilerin kayıt altına alındığını ama çoğu kez hastalık olarak Covid-19 yazılmadığını belirten Güldiken, çok kez de hayatını kaybedenlerin ölüm sebebi olarak Covid-19 yazılmadığını ifade etti.
Virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerini ölüm nedeni olarak öksürük, akciğer ya da kalp rahatsızlığı gibi farklı gerekçeler yazıldığını kaydeden Güldiken, sözlerine şunları ekledi:
“11 katlı Diyarbakır Araştırma Hastanesinin 10 katı Covid-19 hastalarına ayrılmış. Günlük olarak 60’ı ağır olmak üzere en az 250 kişi Araştırma Hastanesinde tedavi oluyor. Araştırma Hastanesinde her gün 5-6 kişi hayatını kaybediyor. Ama ölüm nedenleri olarak Covid-19 yazılmıyor. Sağlık Bakanlığı bu bilgileri kasıtlı bir şekilde yanlış kaydediyor. Dünyaya karşı virüsle mücadelede başarılı oldukları hikayesini anlatmak istiyorlar.”
Basına konuşma konusunda kendilerine bir baskı uygulanmadığını belirten Şiyar Güldiken,ancak bir süre önce hastalıkla ilgili kamuoyuna gerçek verileri açıklayan Urfa Tabip Odası Başkanının gözaltına alındığını vurguladı.
Testlerin bilinçli bir şekilde yapılmadığını ifade eden Güldiken, şöyle devam etti:
“Sistem Kuzey Kürdistan illerinde İstanbul, Ankara ya da diğer Türkiye illerindeki gibi davranmıyor. Farklı hareket ediyorlar. Bunu sahada da görüyoruz. Bölgede daha az test yapılması için yetersiz kit gönderiliyor. Testler az olduğu zaman vaka sayısı da düşük çıkıyor.”
SES Eşbaşkanı Güldiken, evde tedavi olan hastaların durumunun da günlük olarak kontrol edilmediğini belirtti.