Kimi belediyeler de hayırsever vatandaşların desteği ile iftar çadırı kurma yarışına girdi. Peki, belediyelerin kurduğu iftar çadırlarına sponsor olmak için ödenen para zekat yerine geçiyor mu?
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, "Belediyelerin kurduğu çadırlarda ve aşevlerinde dağıtılan iftar yemekleri zekat yerine geçer mi?" sorusunun cevabını verdi. Kurul kararında, "Belediye, dernek veya vakıflarca hazırlanıp, ikram edilen iftar yemekleri zekat yerine geçmez." denildi.
'YEMEKLER ZEKAT NİYETİYLE YOKSULLARIN EVİNE GÖNDERİLİR VEYA KENDİLERİNE VERİLİRSE ZEKAT OLUR'
Din İşleri Yüksek Kurulu Dinî Bilgilendirme Platformu, belediyelerin kurduğu çadırlarda ve aşevlerinde ikram edilen iftar yemeğinin zekat yerine geçmeyeceğini açıkladı. Bir vatandaşın sorusunu cevaplandıran Kurul, "Belediye, dernek veya vakıflarca hazırlanıp, ikram edilen iftar yemekleri zekat yerine geçmez. Çünkü bu ikramda, zekatın sıhhat şartı olan temlik bulunmadığı gibi, iftar yemeği yiyenler arasında kendilerine zekat verilmesi caiz olmayan birçok kişi de bulunmaktadır. Ancak hazırlanan yemekler zekat niyetiyle yoksulların evine gönderilir veya kendilerine verilirse zekat olur." açıklamasında bulundu.
HAVALEYLE ZEKAT OLUR MU?
Bir vatandaşın 'Havaleyle zekat gönderebilir miyim?" sorusunu da cevaplandıran Din İşleri Yüksek Kurulu, "Kişi zekatını, bizzat kendisi elden verebileceği gibi, başkasına vekalet vermek veya havale yoluyla da verebilir. Burada önemli olan, zekatın, zekat alacak kişiye ulaşmasıdır." ifadelerini kullandı. Verginin zekat yerine geçip geçmeyeceğini merak edenleri de aydınlatan Kurul, şu açıklamayı yaptı: "Vergi bir vatandaşlık görevidir; zekat ise dini bir yükümlülüktür. Ayrıca zekat ile vergi; mükellefiyet, temel gaye, oran, miktar ve harcanacağı yerler bakımından birbirinden farklıdır. Bu itibarla, devlete ödenen vergiler zekat yerine geçmez. Zekatın ayrıca verilmesi gerekir."
MERHEM VE İLAÇLI BANT KULLANMAK ORUCU BOZAR MI?
Merhem ve ilaçlı bant kullanmanın orucun sıhhatine zarar verip vermediğine de açıklık getirilen Din İşleri Yüksek Kurulu kararında, "Deri üzerindeki gözenekler ve deri altındaki kılcal damarlar yoluyla vücuda sürülen yağ, merhem ve benzeri şeyler emilerek kana karışmaktadır. Ancak cildin bu emişi, çok az ve yavaş olmaktadır. Diğer taraftan bu yeme içme anlamına da gelmemektedir. Bu itibarla, deri üzerine sürülen merhem, yapıştırılan ilaçlı bantlar orucu bozmaz." denildi.
CİHAN