İSTANBUL (CİHAN)- DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için çağrıda bulundu. Bunun için KESK, TMMOB ve TTB genel başkanlarıyla birlikte İçişleri Bakanı'yla görüşme talebinde bulunduklarını söyleyen Beko, "Umarız bu adımımızın karşılığını alırız. Umarız ki hukuk dışı, vicdanları sızlatan bir yasak inadıyla İstanbulluya ve işçilere zehir edilmesin." dedi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) genel başkanlarıyla ortak basın açıklaması yapan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs'la ilgili taleplerini dile getirdi. 1 Mayıs'ı Türkiye'nin dört bir yanında coşkulu bir biçimde kutlamak için hazırlıklara başladıklarını söyleyen Beko, "Emeğimize, hukuka, haklarımıza, kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısına saygı istiyoruz. İstanbul'da 1 Mayıs'ı Taksim'de işçilerin yaşamını yitirdiği 1 Mayıs alanımızda kutlamak istiyoruz. Çocuklarımızla, karanfillerimizle, türkülerimizle gideceğimiz 1 Mayıs alanıyla ilgili söz hakkımıza saygı duyulmasını istiyoruz. 1 Mayıs meydanında kutlama isteğimiz basitçe teknik bir tercih değildir. Mesele, 3 – 5 meydandan hangisinde 1 Mayıs'ın kutlanacağına dair teknik bir mesele değildir. Biz emeğimize saygı için Taksim'de olmak istiyoruz." diye konuştu.

'1 MAYIS İÇİN ÇOK BEDEL ÖDEDİK'

Mücadele sonucu bedel ödenerek 1 Mayıs'ın resmi tatil olduğunu belirten Beko, şöyle devam etti: "1 Mayıs'ta emeğe ve onun taleplerine saygı gösterilsin istiyoruz. Hukuka saygı için Taksim'de olmak istiyoruz. bu talebimiz yüzünden çok bedeller ödedik. Ancak tüm mahkemelerden beraat ettik. En son 2014 1 Mayıs'ı ile ilgili dava sonucunda 'işçileri 1 Mayıs için Taksim'e çağırmak suç değildir' dendi. Öte yandan 1 Mayıs'ta Taksim yasağıyla ilgili hükümet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkum oldu. Ulusal ve uluslar arası mahkeme kararlarına saygı gösterilmesi talebiyle 1 Mayıs'ta Taksim'de olmak istiyoruz. İşçilerin, kamu emekçilerinin emeği ile geçinen herkesin en temek anayasal hakları ayaklar aylına alınmaktadır. Sendikalı olmak en yaygın işten çıkarma gerekçesi haline gelmiştir. Anayasa'daki sınırlı giren hakkı bile tamamen yasaklandı. Taşeron işçilere kadro hakkı veren mahkeme kararları ayrım yapılmaksızın uygulanması gerekirken ülkeyi yönetenler hala bu kararlara uymuyorlar. Haklarımıza saygı gösterilmesini istediğimiz için 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısı yapıyoruz."

1 Mayıs 1977'yi hatırlatan Beko, "Kontrgerilla saldırında kaybettiğimiz işçi arkadaşlarımızı unutmuyoruz. Onların katillerinin yakalanmamış olmasını 12 Eylül darbesine giden süreci başlatan bu saldırının aydınlatılmamasını affetmiyoruz. Türkiye'de bir kez daha katliamlar, darbeler olmasın diye bu karanlık planlar arkadaşlarımızın anısının ışığıyla gün yüzüne çıksın, katiller amacına ulaşmasın diye 1 Mayıs'ta Taksim'de olmak istiyoruz." dedi.

1 Mayıs'ın dünyanın birçok ülkesinde resmi tatil olduğunu belirten Beko, "Dünyanın her yerinde kentlerin merkezi meydanlarında kutlanır. Çünkü 1 Mayıs günü hayat durur. Türkiye'de birçok ilde öyle olacak. Kentlerin en merkezi meydanları işçi sınıfıyla buluşacak. Biz istiyoruz ki İstanbul'da da 1 gün olsun işçiler ve talepleri Taksim'e taşınsın. 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için bir araya gelen DİSK, KESK, TMMOB, TTB olarak dost, emek, meslek örgütleriyle demokratik kitle örgütleriyle, emek dostu siyasi parti liderleriyle görüşmelere başlayacak ve onlarla bu süreci kol kola, omuz omuza örgütlemek istiyoruz." şeklinde konuştu.

DİSK, KESK, TMMOB, TTB genel başkanları olarak İç İşleri Bakanı ile görüşme talebinde bulunduklarını ifade eden Beko, "Biz bu görüşmeye 2010, 2011 ve 2012 de Taksim'de 100 binlerle gerçekleşen coşku dolu, bir kişinin bile burnunun kanamadığı, dünyanın en kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını bir kez daha yaşatma talebimizle gidiyoruz. Umarız bu adımımızın karşılığını alırız. Umarız ki hukuk dışı, vicdanları sızlatan bir yasak inadıyla İstanbulluya ve işçilere zehir edilmesin. Bunlar bizim umudumuz. 1 Mayıs'ta umudu örgütleyeceğiz. Emeğin değerleri için kol kola, omuz omuza olacağız." dedi.

'NEFRET SÖYLEMİNE KARŞI ŞARKILARIMIZI SÖYLEYECEĞİZ'

Haziran'da yapılacak genel seçimleri hatırlatan Beko, şöyle devam etti: "Türkiye seçimlere giderken toplumu gererek, oy toplama hesaplarına karşı biz karanfillerimizi kuşanacağız. Ötekileştirici nefret söylemlerine karşı şarkılarımızla, türkülerimizle emeğin umutlu davasında bütünleşeceğiz. Kardeşlik türkülerini söyleyeceğiz. Yağmanın, talanın değil, eşitliğin, savaşın değil barışın, baskıların değil özgürlüğün, karanlığın değil aydınlığın, ayrımcılığın değil kardeşliğin, yalanın değil hakikatin egemen olduğu bir ülke için umut işçi sınıfında umut emekte."

Sendikaları Taksim'e çağıran DİSK Başkanı Beko, "Başta İstanbul'da Taksim alanı olmak üzere Türkiye'nin tüm illerinde emek taleplerimizi 1 Mayıs meydanlarında haykırmak için DİSK, KESK, TMMOB, TTB olarak tüm emek ve meslek örgütleri, siyasi çevreleri demokratik kitle örgütlerini omuz omuza birlikte olmaya çağırıyoruz." dedi.

'DİYARBAKIR'DAKİ NEVRUZ KUTLAMALARINDA TOMA'LAR HALKIN ÜZERİNE GİTMEDİ'

Diyarbakır'daki nevruz kutlamalarını örnek gösteren Beko, "2 milyona yakın insan kutlamalar için nevruz alanına geldi. Söyledikleri tek şey barış, kardeşlik. Barış, kardeşlik isteyen halkın üzerine TOMA'lar gitmedi. O insanların kolları, kanatları kırılmadı. Diğer illerde de bunlar yaşandı. 1 Mayıs bir Avrupa'da kutlandığı gibi biz de İstanbul'da 1 Mayıs'ı birlik ve dayanışma içerisinde şenlik havası içerisinde kutlamak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Beko, Meclis'ten geçen İç Güvenlik Yasa Tasarısı'yla ilgili görüşlerini de şöyle dile getirdi: "İç güvenlik yasasına ihtiyaç yok. Molotof kokteylinden bahsediyorlar. Mersin'de çocuklar molotof kokteyli attığından dolayı ömür boyu hapis cezası verdiler. Demek ki yasada bir açıklık yok. Türkiye'de önümüzdeki dönemde adı belli olmayan bir sıkıyönetim ilan edilmesini istemiyoruz. Türkiye'nin açık cezaevine dönmesini istemiyoruz. Yargıç, hakim, savcıların bilgisi dışında polislere bu kadar fazla yetki verilmesi bize göre doğru değil. İhtiyacımız olan işçi sağlığı ve işçi güvenliği yasasıdır."



CİHAN