'Ankara kulislerini iyi koklamasıyla' tanınan gazeteci Sedat Bozkurt, Kasım 2016'dan bu yana Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili duyumlarını paylaştı.
Demirtaş ve kimi siyasetçilerle Kandil arasında, geçtiğimiz ay Mersin'deki polisevine düzenlenen saldırı sonrası yaşanan gerilimin yankıları sürüyor.
Yaşananları özetlemek gerekirse; bir polisin hayatını kaybettiği saldırı sonrası Demirtaş ve HDP 'demokratik, toplumsal ve barışçıl bir çözüm' vurgusuyla peş peşe kınama mesajları yayınlamış, Kandil'den gelen açıklamada ise siyasetçiler 'ihanetle' suçlanmıştı.
Demirtaş'ın bu 'ithama' yanıtıysa şöyle olmuştu: "(...) Mahallenin 'delisi, popülisti, tek adamı, sinmişi' ya da karşı mahallenin 'teröristi, katili' olarak yaftalanmayı göze alıyorum. Konforlu alanlarından 'siyaset' yapanların çıtları çıkmasa da, tek başıma bile kalsam inandığım doğruları savunmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Tarih hepimizi, söylediklerimiz ve sustuklarımızla yargılayacak bir gün."
'HDP İLE DEMİRTAŞ POLİTİK YAKLAŞIM OLARAK AYNI NOKTADA, ÖCALAN'IN POZİSYONU MERAK EDİLİYOR'
Bozkurt, Kısa Dalga'da yayımlanan yazısında şunları kaydetti:
"(...) Demirtaş ile HDP arasındaki gerilimin çok yükselmesi beklenmiyor. Politik yaklaşım olarak HDP ile Demirtaş aynı noktada. Bu denklemde Abdullah Öcalan’ın pozisyonu merak edilen konu. Bir hükümlü olarak, sıradan hükümlülerin yararlandığı görüşmeleri yapamıyor, tecrit altında tutuluyor. Bu nedenle bir devlet kurumunda da kaldığı unutularak sürekli 'devlet ile görüşüyor' yorumlarına muhatap oluyor. Erdoğan’ın onu seçimlerde devreye sokmak için ikna etmeye çalıştığına kadar pek çok söylenti mevcut. Söylenti çok ama ondan edinilmiş bir bilgi yok.
'BU GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞİRSE ÇOK İLGİNÇ OLACAĞINDAN HİÇ KUŞKU YOK'
Bu söylentileri ortadan kaldırmak için HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan Adalet Bakanlığı’na başvurmuştu. Selahattin Demirtaş’ın da parti disiplini de önemseyerek Öcalan’la görüşmek için başvuruda bulunacağını HDP’ye bildirerek eş genel başkanlardan önce bir tür izin istediği de ortaya çıktı. Bu görüşmeler gerçekleşir mi? Gerçekleşirse çok ilginç olacağından hiç kuşku yok.
'KANDİL'E GİDER, 'YA BENİ BURADA ÖLDÜRÜN YA DA SİLAH BIRAKIN' DERDİM'
Demirtaş, kendisine ziyarete gelen ve çok önemsediği isimlere ilginç açıklamalarda bulunuyor. Ona göre 'amasız, fakatsız' PKK silah bırakarak sivil siyasetin önünü açmalı. Daha ileri giderek, 'Dışarıda olsam Kandil’e gider, ‘ya beni burada öldürün ya da silah bırakın’ derdim' cümlesini bile kurmuş.
HDP’den de bu görüşleri önemseyen bir grup Kandil’e gitme fikrini tartışmaya açmış. Ama çok fazla destek görmemiş. (...)"