4 Şubat'taki göz kamaştıran etkinlikte moderatör José Luis Segovia, tüm dinlerin ortak bir merhamet ve dayanışma anlayışı taşıdığını vurgularken, göçün yalnızca fiziksel bir yolculuk değil, aynı zamanda bir ruhsal ve toplumsal dönüşüm süreci olduğunu belirtti. Rufino García Antón (Katolik temsilci), Mohamed Ajana (Müslüman temsilci) ve Jana Baena (Musevi temsilci) gibi konuşmacılar, dini toplulukların göçmenlerin topluma entegrasyonundaki rolünü değerlendirdi.  

Temir Naziri, Arco Forum adına konuşarak, sivil toplum kuruluşlarının göçmenlere yönelik destekleyici çalışmalarını ve ibadet yerlerinin yalnızca birer dua alanı değil, aynı zamanda dayanışma ve rehberlik merkezleri olduğunu vurguladı. Ayrıca, göçmenler hakkında yayılan yanlış bilgilerin ve önyargıların düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Konuşmasının sonunda, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin “Kulaklar sözle doydu, gözler ise hâlâ aç; artık harekete geçme ve örnek olma zamanı” sözünü hatırlatarak, farklı toplulukların yalnızca söylemde değil, fiiliyatta da kardeşliği ve dayanışmayı güçlendirmesi gerektiğini ifade etti.  

Etkinlikte, farklı inançlardan sanatçıların oluşturduğu İspanya Genç Dinlerarası Topluluğu (JOIRE) müzik grubu, Hristiyan, Müslüman ve Yahudi geleneklerinden eserler seslendirdi. Bu sanat yoluyla diyalog, toplumsal uyumun güçlü bir sembolü olarak katılımcılar tarafından büyük takdirle karşılandı.  

Etkinliğin tamamını izlemek için: https://youtu.be/jDwqLwf_7S8

Etkinliğin kroniği: https://mailchi.mp/806b15477bd5/cronica-encuentro-interreligioso-dia-fraternidad-humana-wihw

Bu anlamlı buluşma, göçmenlerin topluma dahil edilmesinde dinlerarası iş birliğinin ve dayanışmanın önemini bir kez daha gösterdi. Diyalog, dayanışma ve karşılıklı anlayışın güçlenmesi için bu tür etkinliklerin devam etmesi gerektiği vurgulandı.