Ekvador’da 20 Ağustos'ta yapılması planlanan devlet başkanlığı seçimi öncesinde başkan adaylarından, merkez sol siyasetçi Fernando Villavicencio, silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.
Villavicencio'nun başkent Kito'da katıldığı bir etkinliğin ardından aracına bindiği sırada saldırgan tarafından başına 3 el ateş edilerek öldürüldüğü aktarıldı.
Ekvador Başsavcısı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, saldırganın güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada vurulduğunu ve aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü belirtti.
Saldırıda ayrıca, aralarında bir milletvekili adayı ve 2 polis memurunun da bulunduğu 9 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Ekvador Devlet Başkanı Guillermo Lasso, Villavicencio'nun öldürüldüğünü doğrulayarak, seçimlere 2 haftadan az bir süre kala işlenen cinayetin arkasında "organize suçların" olduğunu belirtti.
Lasso, "Sizi temin ederim ki bu suç cezasız kalmayacaktır. Organize suç grupları çok ileri gitti ancak yasaların tüm ağırlığını hissedecekler" ifadelerini kullandı.
Kito polisi tarafından yapılan operasyonlarda, olayla bağlantılı olduğu düşünülen 6 kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Ekvador'da faaliyet gösteren uluslararası organize suç grubundan biri olan Meksika'nın "Sinaloa Karteli" liderlerinden de dahil olmak üzere çok sayıda ölüm tehdidi alan Villavicencio'ya polis koruması tahsis edilmişti.
Sendikacılıktan merkez siyasetçiliğe
1963 doğumlu Villavicencio, merkez sol denilebilecek bir çizginin popülist lideriydi.
Kendi özgeçmişinde "toprağa saygı göstermeyi, en yoksullarla kardeş olmayı öğrendiği kırsal bir çevrede" büyüdüğü ifadelerini kullanan Ekvadorlu siyasetçi, petrol işçileri sendikasının liderliğini yapmış, ardından gazeteciliğe geçmişti.
Meclise girmesinin ardından Villavicencio, temel söylemini yolsuzlukla mücadele eksenine oturtmuştu. Hem Ekvador'un sol-popülist lideri Rafael Correa döneminde hem de sonrasındaki sağ hükümetler döneminde muhalefette bulundu.
Villavicencio, Ekvador'un bir "narkodevlet" haline geldiğini belirtiyor, "Ülke, yeni kuşak Jalisco mafyası, Sinaloa karteli ve Arnavut mafyasının eline geçti" diyordu.