Banka, yine 2023'te iktidar değişimi senaryosuyla kurun 13,50'ye gerileyeceği tahmininde bulundu.
Bankanın 2021 yılı birinci çeyrek ‘Orta ve Doğu Avrupa' raporunda Türkiye ile ilgili dikkat çeken bir bölüm yer aldı.
Türkiye değerlendirmesinde, döviz kurlarından enflasyona, Merkez Bankası (TCMB) politika faizinden bütçe açığına kadar birçok kalem için tahminler yer alırken, seçimlere ilişkin de senaryolara yer verildi.
Türkiye ekonomisinin 2021'de yüzde 10,7 oranında büyüdüğünü öngören banka, büyümenin 2022'de yüzde 4,7'ye, 2023'te yüzde 4,1'e gerileyeceği tahminine raporda yer verdi.
2022 sonunda yüzde 36'ya yükselen resmi tüketici enflasyonunun 2022 sonunda yüzde 37 olacağını, 2022’nin genelinde yüzde 50’nin üzerinde olacağını öngören banka, 2023 sonu için ise iktidar değişimi senaryosunu baz alarak enflasyon için yüzde 18,7 tahmininde bulundu.
Banka, 2021'de yıl ortalamasında yüzde 19,6 olan enflasyonun, 2022'de ortalama yüzde 50,4'e yükseleceğini öngördü.
Unicredit, raporda dolar ve euro kuru tahminlerine de yer verdi. 2021'i 13,30 ile kapatan dolar/TL'nin 2022 sonunda tekrar 18'e yükseleceğini öngören banka, yine 2023'te iktidar değişimi senaryosuyla kurun 13,50'ye gerileyeceğini öngördü.
Bankaya göre, 2021 ortalaması 8,90 olan dolar/TL'nin, 2022 ortalaması 16,41, 2023 ortalaması 16,46 olacak.
2021'i 15,08 ile kapatan euro/TL için bankanın 2022 sonu tahmini 19,80 2023 sonu tahmini ise 14,58.
2021'de ortalama 10,49 olan euro/TL'nin 2022'de 18,20, 2023'te 17,82 olması bekleniyor.
TCMB’nin faiz oranının siyasi baskıyla 2022'de yüzde 14'ten yüzde 12'ye inmesini öngören banka, 2023 sonunda ise yine iktidar değişimi senaryosunu baz alarak yüzde 23'lük politika faizi öngörüyor.
TCMB’nin faiz indirimleri ve TL'deki değer kaybının finansal koşulların sıkılaşmasına neden olabileceğini ve finansal istikrarı tehdit edebileceğine işaret eden banka, hayat pahalılığındaki artışın da 2023'te yapılması öngörülen seçim öncesinde AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onay düzeyini düşürebileceğini vurguladı.
2022'nin genelinde enflasyonun yüzde 50'nin üzerinde kalabileceğine işaret eden banka, Haziran 2023'teki seçimi muhalefetin kazanması durumunda Merkez Bankası'nın pozitif reel faiz vererek daha geleneksel (ortodoks) para politikasına dönebileceğini, bunun da sermaye girişleri ile TL'de değer kazancını sağlayabileceğini öne sürdü.
TL'deki değer kaybının da, TCMB faiz indirimleri devam ettikçe ve reel faizler aşırı negatif bölgede kaldıkça devam edeceğine dikkat çeken banka, hükümetin bu durumda TL'deki değer kaybını yavaşlatmak için daha fazla rezerv eritmeyi ya da likidite sınırlamalarına gitmeyi tercih edebileceğini yazdı.
Türkiye'nin tüm maliyetlere rağmen düşük politika faizi politikası izlediğini belirterek “kusursuz fırtına yaklaşıyor” başlığını kullanan banka, kur korumalı mevduata da değindi ve bu ürünün kuru frenlemek için yeterli olmayacağını öne sürdü.
Hükümetin önümüzdeki dönem TL'deki değer kaybının önüne geçmek için yurt dışı piyasalardaki TL likiditeyi kısmak ve TL'den dövize dönüşü sınırlandırmak gibi ek önlemler alabileceğini belirten banka, bu tür önlemlerin geri tepebileceği uyarısında bulundu.
Hükümetin düşük politika faizi politikasına rağmen piyasa faizlerinin son dönemde arttığına ve finansal koşulların sıkılaşmaya başladığına işaret eden banka, hükümetin kredi hacimlerini büyütmeleri için bankaları zorlayabileceğine ancak özel bankaların bu konuda gönülsüz olabileceğine dikkat çekti.