Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cenevre görüşmelerinde PYD'nin masada olmaması gerektiğini söyledi. Bayırbucak Türkmenlerinin masada yer alması gerektiğini belirten Destici, "Hükümet, 'PYD varsa biz yokuz' diyor, Türkmenler yoksa da yokuz demesi lazım. Türkmenleri mutlaka o masaya oturtması lazım." dedi.

BBP genel merkez binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Destici, her gün gelen şehit olaylarına tepki gösterdi. Destici, hükümetin politikalarını eleştirerek şöyle konuştu: "Bu mücadele maalesef yine topyekun yapılmıyor. Bu mücadelenin bazı ayakları eksik, siyasi uzantılarıyla ilgili, medyadaki uzantılarıyla ilgili, üniversitedeki uzantılarıyla ilgili maalesef gerekli operasyonlar gösterilmiyor, eksik. Açıktan PKK'yı destekleyen sözde milletvekillerinin dokunulmazlıkları niye hala kaldırılmıyor, bunu anlamış değilim. PKK'ya destek veren iş adamları hala devletten ihale almaya devam edebiliyor, hala nasıl bunlarla ilgili işlem yapılmıyor, bunları anlayabilmiş değilim. Her gün benim askerim, polisim şehit olurken niye idam cezası gelmiyor, bunu anlamış değilim."

Terörle mücadelenin hep birlikte yapılması gerektiğini belirten Destici, "Aklının ucunda tekrar çözüm masasına oturmak geçerse Leyla Zana gibi Türk Milleti ifadesini kullanmayan, bu devletinin adının Türk Devleti olduğunu kabul etmeyen, inkar eden sözde milletvekiliyle neyi oturup konuşacak. Geçmişte zaten hep bunlarla oturup konuşarak bu günlere gelindi. Terör bu kadar azdıysa bunların eseri. Daha önce adı DEP, DTP, BDP oldu şimdi HDP bunların eseri, bunlar onları destekçisi." dedi.

'İDAM CEZASI KURŞUN SIKANLAR İÇİN GERİ GETİRİLSİN'

Destici, iki konuda idamın geri getirilmesini isteyerek "İdam ceza getirilmesi lazım. İki kesim için getirilsin istiyoruz. Bir, çocuklarımızı kızlarımızı tecavüz ettikten sonra öldüren kişiler için. İki, bizzat Mehmetçiğe, polisimize, askerimize kurşun sıkıp bombayı patlatıp onları şehit eden teröristler için idam cezasının geri getirilmesini istiyoruz." ifadesinde bulundu.

Cenevre görüşmelerini hatırlatarak PYD'nin masada olmaması gerektiğini vurgulayan Mustafa Destici şöyle devam etti: "Keşke geçmişte sizde PYD'yi muhatap almasaydınız, keşke ilk o PYD bayrağı çekildiğinde onlarla gizli anlaşma yapıp yaralılarını tedavi etme karşılığı bir pazarlık sonucu indirilmesiydi de bir havan topu ile indirilseydi. İşte keşke PKK'nın siyasi uzantısı olan Apo'dan emir alan, Türkiye'ye davet edilip Türkiye tarafından muhatap alınmasaydı. İktidar bunları muhatap aldı, hiç olmazsa bu yanlışların yapılmamasını arzu ediyoruz. İktidar eğer samimiyse bunları bekliyoruz. Kobani'ye verilen desteğin onda biri Bayırbucak Türkmenleri'ne verilmedi. Türkiye'yi yönetenler, devletimiz, tüm unsurlarıyla Bayıbucak Türkmenlerinin yanında dursaydı. Bugün orada Türkmenler bu dramı yaşamazdı. PYD'yi çağırmayı düşünen güçler, 3 milyon 500 bin Türkmen'i yok sayıyorlar. Hükümet, PYD varsa biz yokuz diyor, Türkmenler yoksa da yokuz, demesi lazım. Türkmenleri mutlaka o masaya oturtması lazım."

Destici, Anayasa Mahkemesi'ne haksız hazine yardımı ile ilgili başvuruda bulunduklarını aktardı. AYM'den çıkan kararı eleştiren Destici, "Bu kararı veren Anayasa Mahkemesi üyelerine seslenmek istiyorum: Bize göre bu karar haktan, adaletten, mazlumdan, zayıftan yana bir karar olmamıştır. Bu karar güçlüden, çoğunluktan, haksızlıktan yana bir karar olmuştur." dedi.

'HÜKÜMETİN BİR DIŞ POLİTİKA STRATEJİSİ YOK'

Destici, Sisi'nin ihvanı idam etmekten vazgeçmesi ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Destici, şöyle konuştu: "Mısır'la ilgili ABD ve batının bu konuda hükümete telkinde bulunduğunu düşünüyorum. Bunun yollarını arıyor. Geçmişte söylediği çok büyük sözler ve millete karşı taahhütleri bulunduğu için, Sisi olduğu sürece Mısır'la ilişki kurmayacakları ve İhvan'ın yanında bulunacaklarını ifade ettiler. Bugün geldikleri noktada, bundan da bir geri dönüş içerisindeler. Bunu halka nasıl izah edecekler? İdamların durdurulmasını bir gerekçe olarak göstereceklerini düşünüyorum. Tüm bölgede olduğu gibi Mısır konusunda da büyük bir tutarsızlık içerisinde, maalesef iktidarın bir dış politika stratejisi yok. Zamana, olaylara göre, Batının telkinlerine göre politika belirliyoruz, böyle devlet mi olur?"

CİHAN