İşsizlik Fonu’na brüt ücretin yüzde 1’i oranında çalışan, yüzde 2’si oranında da işveren prim yatırıyor.
Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre geçici olarak bu oranların iki katına çıkarılması öngörülüyor. Artırımlı prim ödemesinin şimdilik yıl sonuna kadar devam etmesi planlanıyor.
Covid-19 salgınından etkilenenlere 17 Haziran itibariyle değişik kalemler altında toplam 20.5 milyar lira kaynak aktarıldığı, bunun 14.4 milyar liralık kısmının İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılandığı belirtildi.
Kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulaması nedeniyle fonun prim gelirleri yüzde 40 oranında azaldığı görüldü.
Resmi rakamlara göre mayıs başı itibariyle fonun toplam varlığı 127 milyar 335 milyon lira. Bu rakam 2019 sonu itibariyle 131 milyar 542 milyon liraydı. Mayıs ayında fonun giderleri toplamı 8 milyar 625 milyon lira, gelirleri ise 2 milyar 737 milyon lira düzeyinde kaydedildi.
Mayıs ayında kısa çalışma ödeneğine hak kazanan kişilere yapılan 5 milyar lirayı aşkın ödeme ile nakdi ücret desteği ödemeleri fonun gelir gider tablolarına haziran ayında yansıyacak. Dolayısıyla fon varlıklarındaki azalmanın haziran ayında da devam etmesi bekleniyor.
RESMİ RAKAMLARA GÖRE PARA VAR AMA
İşsizlik Fonu’nun toplam büyüklüğü nisan sonu itibariyle 133 milyar 223 milyon lira olarak açıklanmıştı . Yine resmi rakamlara göre işsizlik sigortası fonundan 2005 yılından bugüne kadar toplam 11 milyon 165 bin kişiye 47 milyar 740 milyon TL ödeme gerçekleştirildi. geri kalan para ise ortada yok. İşsizlik Sigortası Fonu'nun resmi rakamlarına göre bu paranın yüzde 80’i devlet tahvillerinde yani hazineye borç olarak verilmiş
İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki prim artışının getireceği yüke Anadolu iş dünyasından da büyük tepki geldi. İş insanları salgın günlerinde iş hayatının tüm kesimleri ile dayanışma içinde olduklarını ancak bu kararın işletmelerde sıkıntı yaratacağını belirttiler. Hükümetin bir taraftan istihdamı teşvik edici kararlar alırken bir taraftan da bu süreci başlatmak için adım atmasını anlayamadıklarını belirten iş dünyası, sorunun çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan destek bekliyor.
ADNAN ÜNVERDİ/ GAZİANTEP SANAYİ ODASI BAŞKANI
HEM İŞÇİYE HEM İŞVERENE DARBE VURUR
“Bıçak sırtı bir dönemde ayakta durmaya ve istihdamını korumaya çalışan işverenlerimize yönelik alınacak böylesi bir karar hem işçiye hem de işverene darbe vurur. COVID-19 sürecinde sanayiciler üretim ve ihracatta büyük kayıplar yaşamasına rağmen istihdamını sürdürüyor. Kamu tarafından istihdamı korumak amacıyla farklı destekler verilirken işsizlik sigortası fonu işveren primlerinin yüzde 3’ten yüzde 6’ya yükseltilmesi çalışmalarını anlamak mümkün değil. İşçi ve işverenin birlikte mücadele verdiği bu süreçte işgücü maliyetlerindeki artışın istihdama olumsuz yansımaları olacaktır. Kamu ve özel sektörün omuz omuza vererek yürüttüğü salgınla mücadelede sürdürülebilirlik adına önemli adımlar atılırken, yapıcı ve onarıcı kararların devam etmesi en büyük temennimiz.
ENDER YORGANCILAR / EBSO BAŞKANI
İLAVE YÜKLER REKABET ŞANSIMIZI AZALTIYOR
İşsizlik Sigortası Fonu’nun iki katına çıkarılacağı haberleri üretimi engelleyecektir. Rekabeti en yoğun yaşadığımız bu dönemde, işgücü maliyetlerimiz azalmalıyken, maalesef artırılması gündeme getiriliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın desteğini rica ediyoruz. Yapısal sorunlarımızı çözmek yerine ertelemek sanayiciye ilave yükler ile rekabet şansımızı azaltmaktadır. Hedeflerimize ulaşmak için yeni bir bakış açısı ile hareket etmemiz gerekiyor.
DAVUT ÇETİN /ANTALYA TSO BAŞKANI
BİR YANDAN TEŞVİK VERİRKEN BİR TARAFTAN MALİYET ARTIYOR
İşçi ve işveren olarak işyerimizi ayakta tutmak için kenetlendiğimiz bu zorlu dönemde işgücü maliyetlerinin artırılması, istihdamı azaltıcı ve işsizliği artırıcı olacaktır. Bir yandan istihdamı artırmak için teşvik verilirken, diğer yandan istihdam maliyetinin artırılmasını anlamak çok güçtür. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve hükümetimizden talebimiz bu yanlıştan vazgeçilmesi ve işgücü maliyetlerinin artırılmamasıdır.
CELALETTİN KESİKBAŞ / ESKİŞEHİR SANAYİ ODASI BAŞKANI
SALGIN GÜNLERİNDE BU ARTIŞ BİZİ OLUMSUZ ETKİLER
Ekonomi kırılgan bir dönemden geçiyor. Çalışanıyla-işvereniyle herkesin işine sıkı sıkı sarıldığı, sürekliliği sağlamak için birlikteliğin arttığı bu salgın günlerinde işgücü maliyetlerinin artırılması sanayicimizi etkileyecek. Çünkü biz ülkemizi seven üreticiler olarak istihdamı azaltan işsizliği artıran uygulamaların hayata geçirilmeyeceğine inanıyoruz. Hükümet bir taraftan elindeki tüm kaynaklarla istihdamı artırmak için teşvik mekanizmalarını hayata geçiriyor, bir taraftan da istihdam maliyetlerini artırıyor.
Bu durum sanayimizi ve sanayicimizi zor duruma sokacak. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetimizden işgücü maliyetlerinin artırılması yerine üretime olan desteklerin devam etmesini bekliyoruz.
NADİR KÜPELİ / ESKİŞEHİR
OSB BAŞKANI İŞSİZLİĞİ ARTIRICI ETKİSİ OLACAK
İşçi-işveren işyerimizi ayakta tutmak için kenetlendiğimiz bu dönemde işgücü maliyetlerinin artırılmasının istihdamı azaltıcı, işsizliği artırıcı etkisi olacaktır. Bir yandan istihdamı artırmak için teşvik verilmeye çalışırken, diğer taraftan istihdam maliyetlerinin artırılmasını anlamak oldukça güç. Sayın Cumhurbaşkanımızdan ve hükümetimizden talebimiz; bu yanlış adımdan vazgeçilmesi ve işgücü maliyetlerinin artırılmamasıdır.
HİLMİ UĞURTAŞ / OSBDER BAŞKANI
HÜKÜMET ÇÖZÜMÜ TÜM TARAFLARLA ELE ALSIN
Pandemi sürecinde kredi maliyetlerinin düşürülmesi, vergi ve SGK borçlarının ötelenmesi gibi doğru adımlar atıldı. Fakat bunların eylül-ekimde nasıl ödeneceği de düşünülmeli. Hükümetten bir plan beklerken işverene yeni bir yük getirmek doğru değil. İşçilerin kıdem tazminatlarının bir anda fona aktarılması mümkün değil. Birçok sanayici kıdem tazminatlarını işletme sermayesi olarak kullanıyor. Türkiye’nin toplam kıdem tazminatı yükünü hesap etmek lazım. İşletmeler vergi borçlarını, sosyal güvenlik primlerini ödeyemezken, bu konuya kaynak ayırmalarını beklemek hayalcilik. Bu konuda sanayicinin birinci dereceden temsilcileri olan odaların seslerini daha fazla yükseltmesi lazım.