Dershanelerin kapatılması nasıl kararlaştırıldı?
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazartesi, Haziran 20 2016
Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik dershanelerin kapatılması sürecinde dönemin Başbakanı Erdoğan ile yaşadıkları gerilimi anlattı.

Dershanelerin sebep değil bir sonuç olduğunu anlatan Çelik o dönem yaşadıklarını kendi internet sitesinde kaleme aldığı bir yazı ile açıkladı: İşte o yazı:
Milli Eğitim Bakanlığım esnasında konuya daha yakından ve milimetrik vakıf olma imkanı buldum. Ortaya çıkan tablo şuydu: Dershaneler bir sebep değil, bir sonuçtu. Bu sonucu ortaya çıkaran sebepler var oldukça bu sonuç hep ortaya çıkacaktı. Tüm deshaneleri bir anda kapatsanız bile, ihtiyaç devam ettiğinden, bu faaliyet tıpkı bugün olduğu gibi illegal olarak, kontrolsüz ve daha kötü şartlarda yapılmaya devam edilecekti.
2012 yılında, dershanelerin kapatılması konusu hem bakanlar kurulunun hem de AK Parti MYK’sının gündemine geldi. Hem Bakanlar Kurulu’nda hem de MYK’da benim de dahil olduğum birçok arkadaşımız, dershanelerin kanun zoruyla kapatılmasının teşebbüs hürriyetine aykırı olduğunu, böyle bir kanun çıkarılsa bile bunun Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini net bir şekilde ortaya koydular. Bunun üzerine bir MYK toplantısında o günkü Genel Başkanımız Sayın Erdoğan, Sayın Mehmet Ali Şahin’in başkanlığında bir komisyon kurulması ve konuyu enine boyuna inceleyerek sonucu MYK’nın önüne getirmesi talimatını verdi.
10 kişilik komisyonda daha sonra çoğu bakan olan AK Parti’de önemli görevler üstlenmiş arkadaşlar vardı. Uzun bir çalışmanın sonunda hazırladığımız raporu Başbakanlık resmi konutunda, Sayın Başbakan (Recep Tayyip Erdoğan)’ın ve Sayın Milli Eğitim Bakanı (Nabi Avcı)’nın da bulunduğu bir oturumda ele aldık. Raporun özü, dershanelerin def’aten kapatılmasının doğru olmayacağı, böyle bir şey olduğu zaman merdiven altı dershaneciliğinin hortlayacağı, illegal ve kontrolsüz olacak bu faaliyetlerin çok daha büyük mahzurlar doğuracağı idi. Orta ve kısa vadede dershaneleri gerekli kılan sebepleri ortadan kaldırdıktan sonra bu meselenin ele alınması gerektiği raporda prensip olarak benimseniyordu.
Sayın Başbakan, benim ileri sürdüğüm argümanlara karşı, “Hüseyin Bey, söyler misin Ağrılı Hatice Teyze karşıma dikilip ‘ben çocuğumu
Milli Eğitim Bakanlığım esnasında konuya daha yakından ve milimetrik vakıf olma imkanı buldum. Ortaya çıkan tablo şuydu: Dershaneler bir sebep değil, bir sonuçtu. Bu sonucu ortaya çıkaran sebepler var oldukça bu sonuç hep ortaya çıkacaktı. Tüm deshaneleri bir anda kapatsanız bile, ihtiyaç devam ettiğinden, bu faaliyet tıpkı bugün olduğu gibi illegal olarak, kontrolsüz ve daha kötü şartlarda yapılmaya devam edilecekti.
2012 yılında, dershanelerin kapatılması konusu hem bakanlar kurulunun hem de AK Parti MYK’sının gündemine geldi. Hem Bakanlar Kurulu’nda hem de MYK’da benim de dahil olduğum birçok arkadaşımız, dershanelerin kanun zoruyla kapatılmasının teşebbüs hürriyetine aykırı olduğunu, böyle bir kanun çıkarılsa bile bunun Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini net bir şekilde ortaya koydular. Bunun üzerine bir MYK toplantısında o günkü Genel Başkanımız Sayın Erdoğan, Sayın Mehmet Ali Şahin’in başkanlığında bir komisyon kurulması ve konuyu enine boyuna inceleyerek sonucu MYK’nın önüne getirmesi talimatını verdi.
10 kişilik komisyonda daha sonra çoğu bakan olan AK Parti’de önemli görevler üstlenmiş arkadaşlar vardı. Uzun bir çalışmanın sonunda hazırladığımız raporu Başbakanlık resmi konutunda, Sayın Başbakan (Recep Tayyip Erdoğan)’ın ve Sayın Milli Eğitim Bakanı (Nabi Avcı)’nın da bulunduğu bir oturumda ele aldık. Raporun özü, dershanelerin def’aten kapatılmasının doğru olmayacağı, böyle bir şey olduğu zaman merdiven altı dershaneciliğinin hortlayacağı, illegal ve kontrolsüz olacak bu faaliyetlerin çok daha büyük mahzurlar doğuracağı idi. Orta ve kısa vadede dershaneleri gerekli kılan sebepleri ortadan kaldırdıktan sonra bu meselenin ele alınması gerektiği raporda prensip olarak benimseniyordu.
Sayın Başbakan, benim ileri sürdüğüm argümanlara karşı, “Hüseyin Bey, söyler misin Ağrılı Hatice Teyze karşıma dikilip ‘ben çocuğumu
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Gizli tanık skandalı: 7'si duruşmaya çağrılmadı, 6'sının ifadesi iddianamede yok2.Yoksullar için kırmızı alarm: Kritik seviyeye ulaştı...3.Transatlantik’te Ukrayna çatlağı derinleşiyor4.Odesa bölgesindeki stratejik köprü vuruldu5.Dijital Çağda Nefret Söylemi Uluslararası Konferansı bugün Gent’te düzenleniyor
6.Hatay'da korkutan deprem!7.Suriyeli mülteci Ahmed, Avustralya'da kahraman oldu8.Türkiye için utanç davası: Gazeteci Hidayet Karaca cezaevinde 12'inci yılına girdi9.İmralı heyeti, Adalet Bakanlığı ve AKP'den randevu talep etti10.Furkan Torlak hakkında karanlık iddialar: Özel bilgilere ulaşabiliyor, hakime talimat veriyor...

ŞERİF ALİ TEKALAN

KADİR GÜRCAN

ABDULLAH AYMAZ

KEMAL GÜLEN








