VİDEO-ARŞİV
Yapboz tahtasına dönen eğitim sistemimiz çöküşün eşiğinde. Son 13 yılda 5 Milli Eğitim Bakanı değişti fakat eğitim ve öğretim bir türlü istenen seviyeye çıkamadı. Yeni eğitim modelleri 4+4+4, 3+3+3+4 tartışmaları gündemden düşmedi. Milyar dolarlık projeler çöpe gitti. Okullardaki kapasite sorunu giderek arttı. Sınıf mevcutları 60'a kadar çıktı.
Yapboz tahtasına dönen eğitim sistemimiz çöküşün eşiğinde. Son 13 yılda 5 Milli Eğitim Bakanı değişti fakat eğitim ve öğretim bir türlü istenen seviyeye çıkamadı. Yeni eğitim modelleri 4+4+4, 3+3+3+4 tartışmaları gündemden düşmedi. Milyar dolarlık projeler çöpe gitti. Okullardaki kapasite sorunu giderek arttı. Sınıf mevcutları 60'a kadar çıktı.
Özgür Düşünce'nin haberine göre, 2013'de patlak veren daha sonra AYM ve idare mahkemelerinin kapatılması 'hak ihlali' dediği dershanelerin kapısına kilit vurulması eğitim krizini daha da derinleştirdi.
On binlerce öğrencinin eğitim hakkı elinden alınırken hür teşebbüs girişimine darbe vuruldu. Parası olmayan öğrencilerin üniversite hayalleri bitti. Dershanelerin fiyatları batıda bin ila 3 bin lira arasında değişirken bu rakam doğuda 800 liraya kadar düşüyordu. Fakat dershanelerin kapatılmasından sonra saatlik ücreti 600 liraya kadar çıkan özel dersler verilmeye başlandı.
Üniversiteyi kazanmak için öğrencilerin çare arayışı ‘özel dersler' ve ‘merdiven altı eğitim veren' merkezlerinde patlama yaşandı.
40 BİN LİRAYA DERSHANE
Eğitimdeki kaos ortamını fırsat bilen bazı işletmeler ise öğrencileri internet üzerinden verdikleri ‘cazip' ilanlarla çekmeye başladı. Bazı kurumlar internet üzerinden verdikleri ilanlarda, tıp kazandırma programlarının 40 bin TL olduğunu duyurdu.
Durum böyle olunca aileler çaresiz bir şekilde çocuklarına ya kolej statüsündeki eğitim kurumlarına yazdırmaya ya da son sınıfta özel ders aldırmaya başladı.
Yapılan araştırmalara göre dershanelerin kapatılması ve dönüşüme girmelerinin ardından, özel derslere olan talep yüzde 500 gibi bir orana ulaştı. Üniversite sınavına sayılı günler kala özel derslere olan talep ise giderek artığı için saatlik ücretler de 600 liraya kadar ulaşabiliyor. Eğitimciler ise öğrencilerin üniversite kazanması için özel ders almadan ya da koleje gitmeden kazanma ihtimalinin çok düşük olduğuna dikkat çekiyor.
Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte 75 bin öğretmenin yaşadığı mağduriyet AİHM yolunda.
DERSHANE İHTİYACI ORTADAN KALKMADI
Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, dershane krizinden sonra başlatılan girişimlere rağmen dershanelere olan ihtiyacın ortadan kalkmadığını söyledi. Dershane konusunda ülkede bir bardak suda fırtına kopartıldığını ifade eden Koncuk şunları anlattı: "Dershanelerin kapatılmasından sonra devlet ücretsiz kurs vereceğiz dedi. Devlet bunu yaptığını iddia ediyor.
Ama netice itibariyle daha çok parası olanlar bir şekilde ekstra eğitim aldırabiliyorlar. Dershane sistemini kaldıranlar devlet okullarından kursların verilmesiyle sorunun çözüldüğünü söylüyor. Dershaneciliğin yöntemi ile okullardaki yöntem çok farklı. Biri sınav kazanmaya odaklı, biri müfredata bağlı kurum. Asıl bizim konuşmamız gereken konu şu. Türkiye'de dershane ihtiyacı ortadan kalkmadı. Şimdi patır patır etüt merkezleri açılıyor"
75 BİN ÖĞRETMEN MAĞDUR
Hukuken dershanelerin kapatılabileceğine dönük bir mahkeme kararı bulunmadığını sadece fiilen zorla kapatma durumu olduğunu belirten Avukat Mehmet Kasap, 75 bin öğretmenin bu süreçte mağdur edildiğine vurgu yaptı.
Şu anda dershanecilik sisteminin adının değiştiğini ve ‘Özel Öğretim Kursu' adı altında dershanecilik yapıldığını ifade eden Kasap, “Şimdi Ankara Kızılay'a bakın her yer özel eğitim kursu. İlk başta temel lise olayını çıkardılar.
EĞİTİM YAPBOZ TAHTASI GİBİ
O da da iptal edildi. Daha sonra özel öğretim kurslarına 3 derslik kısıtlaması getirildi. Bizim açtığımız dava da o da iptal edildi. Üç ders sınırında sonra şimdi 5 ders sınırı getirildi. Ona da dava açtık. Eğitim sistemi yapboz tahtasına döndü. Her yıl bir kaç tane farklı sistem denenerek eğitim sistemi çocuk oyuncağına döndü”dedi.
AİLELER MAĞDUR OLDU
Dershanelerin kapatılmasından sonra en büyük zararı maddi durumu iyi olmayan ailelerin gördüğüne dikkat çeken Kasap yaşanan mağduriyeti şöyle anlattı: "Özel ders veya özel eğitim kurumlarının masraflarını karşılayamayan aileler ciddi mağduriyet yaşadı.
12 BİN ÖĞRENCİ ÖNCE SOKAĞA SONRA DAĞA
Yani durumu olmayan fakir öğrencilerin üniversiteyi kazanma hayalleri bitti. Sadece Diyarbakır ve Batman'da toplam dershaneye giden 12 bin öğrenci vardı. Şimdi bu illerdeki dershaneler kapatılınca bu çocuklar önce sokağa oradan da dağa çıkacak .Çok acı bir tablo bu.”
AİHM DERSHANE BAŞVURUSUNU GÖRÜŞMEYE BAŞLADI
Avukat Kasap, anayasa ile güvence altına özel teşebbüs hürriyetinin dershanelerin kapatılması nedeniyle AİHM'e başvurmuştu. Yapılan başvurunun ilk incelemeyi geçtiğini aktaran Kasap, “AİHM'e yapılan başvuruların bir kısmı sisteme işlendi. Başvurumuz ilk incelemeyi geçti.
ESAS NUMARASINI ALDIK
Süreçle ilgili şuan kayıt yapıldı esas numarasını aldık. AİHM dosyayla ilgili görüşmeye başladı. Usulden bir sıkıntı yok” şeklinde konuştu.
'SANAL DERSHANE' ADIYLA DOLANDIRDILAR
Dershanelerin kapatılmasıyla birlikte dolandırıcılara da kapı aralandı. İnternette “sanal dershane” adı altında bin 700 lira karşılığında öğrencilere dershane hizmeti verildiğini duyuran dolandırıcılar bu şekilde onlarca öğrenciyi kandırdı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın verdiği yetkiyle “sanal dershane” hizmeti sunduklarını söyleyen dolandırıcıların ağına düşen bir vatandaş yaşadığı mağduriyeti şöyle anlattı: “Bana sözleşme adı altında verdikleri kağıt okunmuyordu bile. Bu kağıdın arkasında İstanbul Valiliği yazısını görünce güvenip imzaladım. Daha sonra ise bana verdikleri siteye hiç bir şekilde giriş yapamadım. Bir daha da muhatap bulamadım zaten.”
HER BAKANA AYRI SİSTEM
- Erkan Mumcu (2002-2003): YÖK Yasası'nı değiştirmek istedi ancak bakanlığı kısa sürdü.
- Hüseyin Çelik (2003-2009): LGS kalktı, yerine OKS getirildi. OKS'nin yerine ise 6, 7 ve 8'inci sınıflar için SBS geldi. Liseler 4 yıla çıktı.
- Nimet Baş (2009-2011): SBS terk edildi, sadece sekizinci sınıflar sınavdan sorumlu oldu. Düz liseler, Anadolu lisesi yapıldı.
- Ömer Dinçer (2011-2013): 8 yıl kesintisiz eğitime son verildi. 4+4+4 sistemi uygulamaya konuldu.
- Nabi Avcı (2013-2016): SBS'den TEOG sistemine geçildi. 4+4+4 sistemine son verdi.
- İsmet Yılmaz (2016- görevde) Bakanlığa gelişiyle 3+3+3+4 olan yeni bir sisteme geçmeyi planladı. İlk sözü sürekli değişen Milli Eğitim Bakanlarıyla ilgili oldu: “Benimle 6'ncısı da , daha benim ne kadar gideceğim belli değil.”