Sputnik'in haberine göre 6 kilometrelik uzunluğuyla üreticilerin tarlaları suladığı derenin kirli akmasına çevresinde bulunan Küçük Doğanca Mahallesi Muhtarı İsmail İşözü tepki gösterip, kirliliğe fabrika atıklarının neden olduğunu ileri sürdü. İşözü, "Bu dere haftada 2-3 gün bu renkte, zehir akıyor. Ve bu renk çevreye kokuyla birlikte büyük zarar veriyor" dedi.
Trakya'da kirliliği ile gündemin ilk sırasında bulunan Ergene Nehri'nin ardından bölgedeki küçük dereler de kirlenmeye başladı. Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde Ergene Nehri'nin kolu olan Çorlu Deresi'nin 'kırmızı' akmasının ardından Marmara Ereğlisi ilçesindeki Kamara Deresi de kirlenerek kızıl renge bürünüp, Marmara Denizi'ne dökülüyor.
Bu derelerle ilgili yetkililer, numuneler alıp incelemesini sürdürürken, son olarak Edirne'nin Meriç ilçesinde Meriç Nehri'ne dökülen Meriç Deresi'nin de fabrika atıklarıyla ilgili kirlenip beyaz köpükler içinde akmaya başladığı iddia edildi.
'SİNEK BİLE YAŞAMIYOR'
Meriç ilçe merkezinden doğan ve 6 kilometrelik uzunluğu ile binlerce dekar ekili arazinin sulanmasında kullanılıp, Meriç Nehri'ne dökülen derenin kirlenmesine çevre köylüler tepki gösterdi. Derenin fabrikaların olduğu bölüme kadar temiz aktığını söyleyen Küçük Doğanca Mahallesi Muhtarı İsmail İşözü, "Ergene Nehri'nden sonra binlerce dekar ekili arazilerimizi sulayan ve 5-6 kilometre sonra Meriç Nehri'ne bağlanan Meriç deremiz, fabrika atıkları nedeniyle beyaz renkte akıyor. Bu dere haftada 2-3 gün bu renkte, zehir akıyor. Ve bu renk çevreye kokuyla birlikte büyük zarar veriyor. Bu derede 15-20 yıl önce balık tutup yiyorduk. Şu an sivrisinek bile yaşamıyor. Bunu yetkililerimiz görmesini ve çare bulmasını istiyoruz" dedi.
Derenin yağ fabrikasının kurulmasının ardından 25 yıldır zehir aktığını iddia eden İşözü, her yere müracaat etmelerine rağmen sonuç alamadıklarını belirterek şunları söyledi:
"Köyden bazı arkadaşlarla sağlık ocağına, ardından Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne müracaatta bulunduk. Gelip sudan numune aldılar. Gittiler suyu incelediler maalesef hiçbir yaptırım olmadı."
'BURNUNUZU TIKAMADAN DURAMIYORSUNUZ'
Köylülerden Veli Demir, fabrikaların kurulmasının ardından derelerinin kirlendiğini öne sürerek şöyle devam etti:
— 1993 yılına kadar bu deremizde temiz su akışı vardı. Bu dereden akan sudan sebze yetiştirerek bahçecilik yapıyorduk. Maalesef bu fabrikaların burada kurulmasının ardından, dereye akıtılan pis sularla oksitlenme meydana gelmesinden dolayı bahçeciliği tamamen bıraktık. Şu anda da deremiz gri renk şeklinde akıyor. Özelikle yaz aylarında burnunuzu tıkamadan burada bulunamıyorsunuz. Tüm kurumlara müracaat etmememize rağmen bir sonuç alamadık. Ayrıca Ergene Nehri de ortada, zehir akıyor. Bir tarafta Ergene bir tarafımızda Meriç Nehri kirletilmeye devam ediyor. Biz bu suyla sulamaya devam edersek yediğimiz gıdalarda sağlıklı olmayacak.