Depremzedeler çadır olmadığı için hasarlı binalarda ölüyor, 'devlet' masal anlatıyor

Deprem sonrası yurttaş salgın hastalıklarla boğuşuyor. Bölgede temiz su kaynağı kalmadı. Çöken yollar ulaşımı aksatıyor. Geç gelen yardım yüzünden can kaybının arttığını söyleyen yurttaş gözyaşları için “Devlet neredeydi” diye soruyor.

Oysa iktidar kanadı bölgede salgın hastalıkların olmadığını ana yolların  çökmediğini, askerin ise sahaya geç sürülmediğini belirtiyor. İşte bir yanda ilgili bakanların açıklamaları bir yanda da depremzedelerin yaşadığı kahreden gerçekler:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca önceki gün yaptığı açıklamada salgın iddialarının tersine şunları söyledi: “Bölgede salgın oluşturacak durum görülmüyor. Bir suçiçeği vakası saptandı. Akut bağırsak enfeksiyonlarında artış var, az sayıda hasta yatırılarak tedavi ediliyor. Aile hekimliği uygulamamızı aynen sürdürüyoruz. Toplu alanların dezenfekte edilmesi kemirgen ve haşerelere karşı ilaçlanması çalışmalarını aralıksız sürdürüyoruz. Deprem bölgelerindeki suların analizlerini düzenli olarak yapıyor ve bakiye klor miktarını ölçüyoruz. Eksik olan yerlerde ise ekiplerimizle birlikte klorlama yapıyoruz.” Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu ise iddiaların tersine deprem bölgesinde üst solunum yolları enfeksiyonları, ishal vakalarıyla uyuz ve bitin neden olduğu enfeksiyonların hızla çoğaldığını açıkladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’e Adıyaman’da bir depremzede böyle dert yandı: “10 gündür banyo yapamıyoruz. Hepimiz bitlendik. Bizi burada bıraktılar.” Hataylı bir depremzede ise içecek suyumuz yok. Sular kokuyor. Suyun rengi ise kahverengi oldu” dedi. Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ise bölgedeki su sıkıntısına dikkat çekti ve “Kişi başı ortalama 25 litre su gerek. Aram