Türkiye’deki tutuklu gazeteciler için en büyük hapishane olan Silivri’de yaşananlara dair önemli bilgilerin yer aldığı kitapta Yücel, hücre komşusu Oğuz Usluer’e geniş yer verdi. 

Kronos Haber'de yer alan habere göre Yücel Usluer'i yazdığı kitapta anlattı. 

Usluer, uzun yıllar Türkiye medyasında çalışmış başarılı bir gazeteciydi. Habertürk televizyonu genel yayın yönetmenliği yaptığı dönemde hükümetin baskısıyla önce işinden çıkarılmış, Aralık 2016’da hukuki gerekçeler olmaksızın tutuklanmıştı.

Oğuz Usluer, hala Silivri cezaevinde tutuklu. Ancak Almanya’nın girişimleri sonucu, 2018 Şubat ayında serbest bırakılan meslektaşı Deniz Yücel, yeni çıkan kitabında Usluer’i ve Silivri’deki tutuklu gazetecileri dünyaya anlattı. Aylarca süren tecrit döneminin sonunda diğer hücrelerdeki tutuklu gazetecilerle cezaevinin avlusuna çıkabilen Deniz Yücel, kitabında Oğuz Usluer için “Bütün bu tecritten sonra Oğuz gibi çok iyi bir komşum oldu. Alını açık, sakallı ve güler yüzlü biri. Türkiye medyasındaki bilinen yayın yönetmenlerinden farklı. Şakacı aynı zamanda sakin.” ifadelerini kullanıyor. Yücel, Usluer’in kendisinin uzun konuşmalarını sabırla dinlediğini, tecritten sonra günlük hayata yeniden uyum sağlamasında destek ve kitabını yazmasında yardımcı olduğunun altını çiziyor.

İşkenceye maruz kalan iki gazetecinin, aylar sonra güneşi gördüklerindeki hisleri ise kitapta, “Aylarca güneş görmedik. 13 Şubat’ta öğle vakti avluya çıktık, uzun süre güneşin altında gözlerimizi kapatıp, bekledik. Sessiz ama mutluyduk!” cümleleri ile anlatılıyor.

Kitapta Yücel ve Usluer’in Silivri cezaevinde günlerini nasıl geçirdiklerine dair ilginç paylaşımlar var. İki gazeteci, maden suyu ile kola şişesi kapaklarında pul ve küp şekerden zar yaparak tavla oynamış. Usluer ve Yücel’i cezaevinde en çok sevindiren ise Mehmet Altan ile Şahin Alpay’ın tahliye haberleri ve Beşiktaş’ın son dakika golü olmuş. Yücel, kitabında Usluer ile ilgili olarak “Evrensel ve Cumhuriyet gazetesinde yer alan, tutuklu gazeteciler için dayanışma çabaları onu çok mutlu ediyordu. Kendisi için bir beklentisi yoktu ama meslektaşları ile ilgili olumlu gelişmelere çok seviniyordu.” ifadelerine yer veriyor.

Yücel’in tutuklanması Almanya ve Türkiye ilişkilerinde büyük gerilime sebep olmuştu. Uzun süren krizin sonunda siyasetçiler Yücel’in serbest bırakılması için pazarlık yapmıştı. İşte o günlerde Silivri Cezaevi’nde yaşananalar da kitapta yer bulmuş. Deniz Yücel, avukatı ve eşi aracılığı ile gelen mesajları hücre komşusu Oğuz Usluer ile değerlendirmiş. ‘Kirli bir pazarlığı parçası olmak istemeyen’ Yücel, Usluer’in doğru kararı vermesinde kendisini cesaretlendirdiğini anlatıyor; “Tekrar Oğuz’a sorudum, ‘doğru yapıyorsun, aldığın karardan sonra utanman gerekmiyor’ dedi. Gözlerim doldu, kucaklaştık.”

Almanya ile görüşmeler sonrasında serbest kalan Deniz Yücel, cezaevinden çıkarken yaşadığı duygu yüklü anları da kitabına taşımış. Hücre komşusu Oğuz Usluer ile vedalaşmak için gardiyanlardan zaman istediğini, avluda uzun uzun sarılıp, helalleştiklerini yazan Yücel, bu veda anına dair özel bir bilgiyi de paylaşıyor; “Ona peynir, kahve ve nar bıraktım. Oğuz ise bana iki demet maydanoz verdi, eşim Dilek’e götürmem için.” O iki demet maydanoz Deniz Yücel’in tahliyesi sonrası çekilen fotoğrafta büyük merak konusu olmuştu. Ancak hücre komşusu Oğuz Usluer, Deniz Yücel ve eşi için maydanozun anlamını biliyordu. Yücel, cezaevindeyken yazdığı bir mektupta eşi Dilek ile sevgilerinin sembolünün dereotu ve maydanoz olduğunu açıklamıştı.

Deniz Yücel kitabının sonunda gazeteci Oğuz Usluer’in ve pek çok ismin Türkiye’de hukuk hiçe sayılarak hala tutuklu olmasına dikkat çekiyor. Oğuz Usluer, Aralık 2016’da tutuklanmıştı. Ancak Mart 2017’de hakkında verilen tahliye kararına rağmen serbest bırakılmamıştı. Usluer, 8 Mart 2018’de 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Deniz Yücel’in kitabında altını çizdiği gibi; Oğuz Usluer’e Silivri cezaevinde üç yıldır ilkeli ve dürüst gazeteci olmasının bedeli ödettiriliyor.