Muğla'nın Marmaris ilçesindeki, dünyaca ünlü deniz üstünde yürüyüş yolu bulunan Kızkumu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle teknelerin sebep olduğu kirlilik, Kızkumu'nun geleceğini tehdit ediyor.
Marmaris Belediyesi İmar Müdürlüğü tarafından geçen mart ayında, denizin üzerinde yürüyormuş hissi veren, 600 metre uzunluğundaki Kızkumu'nun bulunduğu Orhaniye Mahallesi'nde önceden yıkım kararı olan 14 iskeleden ilk etapta yedisi yıkıldı. Ardından günübirlik tur tekneleri, büyük bölümü yabancı turistlerin oluşturduğu yolcularını, Kızkumu'nun kara tarafındaki kayalıklardan almaya başladı. Kayalıklar üzerinden teknelere inip binerken büyük güçlük yaşanıyor. Muğla'nın büyükşehir statüsüne alınmasının ardından Hisarönü Mahallesi'ndeki iki iskelenin yıkılması da Orhaniye'deki tur teknesi trafiğini arttırdı. Hisarönü'ndeki tur teknelerinin de gelmesiyle Orhaniye'nin günlük yolcu kapasitesi yaklaşık bine ulaştı. Kapasiteleri 15 ile 120 arasında değişen 22 teknenin yol açtığı olduğu trafik yoğunluğu, Kızkumu'nda deniz kirliliğini de arttırıyor. Teknelerin deterjanla yıkanması ve tur teknelerinden boşaltıldığı tahmin edilen atık sular yüzünden denizin yüzeyini kaplayan yağlı tabaka, köylüler ve çevrecilerin tepkisine sebep oluyor.
Orhaniye Mahallesi Muhtarı Cem Dinç, Kızkumu'nu görmek ve üzerinde yürümek için her gün yaklaşık bin kişinin ziyaret ettiğini belirterek, "Yaklaşık 35 yıldır turizme hizmet eden Kızkumu'nun kendini yenileyebilmesi için kumu denize taşıyarak besleyen iki ana derenin acilen ıslah edilmesi lazım. Kumun denize ulaştığı noktalarda ulaşımı engelleyen arsaların önündeki, arsa sınırı olarak belirleyici olan taş iskelelerin acilen kaldırılması gerekiyor. Kızkumu'na en fazla 40-50 metre kadar yaklaşması gerekirken çoğu tekneler, anlık çıkar uğruna umarsızca yanına gelerek üstüne yolcu indiriyor. Bu teknelerin pervaneleri, çapaları Kızkumu'nun yaşayabilmesi için kumları tutan, koruyan deniz altı florasının önemli bitkisi poseidon çayırlarını yok ediyor. Kızkumu'nun yok olması korkusu yaşıyoruz." dedi.
Turizmci Turhan Yaltırık ise teknelerin bağlanması için denize tonozlar atılarak Kızkumu'nun kurtarılması gerektiğini ifade ederek, "Konuklar zaten karadan başlıyor efsaneyi yaşamak, deniz üstünde yürüme hissini duymak için. Herkesin tanık olduğu acı gerçek, teknelerin demirleri, zincirleri, pervaneleri deniz dibini sürekli tarayarak deniz dibi florasını yok ediyor. Bunun yerine Kızkumu'na zarar vermeyecek kadar uzaklıkta denize atılacak tonozlar, bu teknelerin bağlanmasına çözüm olur. Hem Kızkumu kurtulur hem de yerel yönetim için bir gelir kaynağı olur." diye konuştu.
Dursun Özer de Kızkumu ile ünlü mahallelerinin en büyük sıkıntısının, bir balıkçı barınağı bulunmaması olduğunu dile getirerek, "Ne iskele ne elektrik ve ne de su var. Müşteriler kayalar üzerinden, trafiğin yoğun olduğu karayolu kenarındaki kıyı kesimlerden tur teknelerine indirilip bindiriliyor. Olayın bir başka yüzü de bu tekneler her gün deterjanla yıkanıp tura hazırlanırken Kızkumu'nun akıntının az olduğu bölümünde deniz kirleniyor. Derdimiz büyük ama nedense hiçbir tekne sahibi de taşın altına elini sokmuyor. Buraya acil çözüm gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Mizana Yatçılık'ın sahibi Mustafa Şen, sığ bölümünde bulunması sebebiyle denizin kirlendiğini söyleyerek, "Ancak kimin, hangi teknenin kirliliğe neden olduğunu saptamak da zor. Zaten yasal olarak günübirlik gezi teknelerinin tura çıkabilmeleri için kaymakamlık, Sahil Güvenlik, liman başkanlığı ve belediyenin, bir kurul oluşturarak teknelerin hangi iskeleden kalkıp hangi güzergâhları takip edeceğiyle ilgili bir proje oluşturması şart. Hem bazı mahkemelik kaçak iskelelerin kullanılmasına devam ediliyor hem de şikayet edilenlere çözüm getirmeden yıkımları yapıyorlar. Baştan sona her şey yanlış. Orhaniye kıyıları ve Kızkumu'ndaki kirlliğinin önüne geçilmesi için teknelerin yeri belirlendikten sonra sıvı ve katı atıkların ne şekilde toplanacağının kararının verilmesi gerekir." şeklinde konuştu. CİHAN