"Genel Başkanımız, Türkiye ve Cumhuriyet Halk Partimizin sevdalısı, Antalya milletvekilimiz, kıymetli büyüğümüz Sayın Deniz Baykal'ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendim. Bize mücadelelerle dolu bir hayat öyküsünü miras bıraktı. Milletimizin başı sağ olsun."
Babasının bu sabah Ankara'daki evinde vefat ettiğini doğrulayan Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal, cenazeyi salı günü Antalya'da defnetmeyi planladıklarını söyledi.
Aslı Baykal, "Babam bu sabah evinde uykusunda vefat etti. Cenazeyi salı günü Antalya'da defnetmeyi planlıyoruz." bilgisini verdi.
Taziyeleri Ankara'daki evlerinde öğleden sonra kabul edeceklerini ifade eden Aslı Baykal, "Hepimizin başı sağ olsun." dedi.
SİYASİ HAYATI
Ankara'da evinde uykusunda 84 yaşında hayatını kaybeden Deniz Baykal, doçent olduğu 1968'de CHP'ye girerek siyasal yaşama atıldı, yarım asırdan fazla süren siyasi yaşamında, parti genel başkanlığından bakanlığa, milletvekilliğinden geçici TBMM Başkanlığına kadar birçok görevde bulundu.
Baykal, siyasete 1960'lı yıllara doğru Demokrat Parti iktidarına karşı gelişen öğrenci hareketlerine katılarak başladı.
CHP'nin 1965 genel seçimlerindeki yenilgisini analiz ettiği ve daha sonra doçentlik tezine dayanak olan raporla CHP yönetiminin dikkatini çekmeyi başaran Baykal, doçent olduğu 1968'de parti saflarına katıldı.
Baykal'ın ilk milletvekilliği ise 14 Ekim 1973'te yapılan genel seçimlerde oldu. Baykal, 185 milletvekili kazanarak birinci olan CHP'den Antalya milletvekili seçilerek, yarım asırdan fazla sürecek siyasi yaşantısına adım atmış oldu.
Bir yıl sonra bakan oldu
1973'te milletvekili olan Baykal, seçimlerden sonra 1974'te Bülent Ecevit'in Başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyon hükümetinde Maliye Bakanlığı, 1978'de kurulan 3. Ecevit hükümetinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptı.
Deniz Baykal bu dönemde CHP Parti Meclisi ve Merkez Yönetim Kurulu üyeliği, genel sekreter yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Baykal, 1979 Ekim ara seçimlerinden sonra toplanan olağanüstü CHP Kurultayı'nda parti yönetimini ağır bir şekilde eleştirdi.
12 Eylül 1980 askeri müdahalesinden sonra ise bir süre Ankara'da Ordu Dil Okulu'nda gözetim altında tutuldu.
SHP yılları
Deniz Baykal, 1982 Anayasası'nın 5 yıl süreyle siyasi yasağı getirdiği politikacılar arasında yer aldı.
Baykal, 1983'te siyasal partilerin kurulmasına izin verilmesinden sonra "yasaklı olmalarına rağmen faaliyetlerini sürdürdüğü" gerekçesiyle bir grup önde gelen CHP'li ve AP'li politikacıyla Çanakkale Zincirbozan Askeri Tesisleri'nde ikinci kez gözetim altına alındı.
Yasaklı olmasına karşın 1984'te Sosyal Demokrasi Partisi'ne (SODEP) giren Baykal, bu partinin Sosyaldemokrat Halkçı Parti'yle (SHP) birleşmesiyle SHP'li oldu.
Eylül 1987'deki genel seçimlerde SHP'den Antalya milletvekili seçilen Baykal, SHP'de önce grup başkanvekilliği ardından genel sekreterlik görevlerinde bulundu, Haziran 1988'de göreve başladığı genel sekreterlik görevinden 10 Eylül 1990'da istifa etti.
Temmuz 1990'da demokratikleşme çabalarına ilişkin bir rapor hazırlattı.
SHP'de bu dönemden başlayarak olağan ve olağanüstü kurultaylarda Genel Başkan Erdal İnönü'nün üç defa karşısına çıktı ancak başarılı olmadı. Genel sekreterlikten istifasından sonra SHP parti içi muhalefetin önderi oldu.
54 yaşında genel başkan
Deniz Baykal, Antalya Milletvekili olarak Türkiye Avrupa Birliği Karma Parlamentolararası Komitesi Eş Başkanlığını yürüttü, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliğine seçildi.
TBMM Dışişleri Komisyon üyeliğinde bulunan Baykal, Temmuz 1992'de kapatılan siyasi partilerin açılmasına izin veren yasanın sağladığı imkanla 9 Eylül 1992'de toplanan CHP Kurultayı'nda Genel Başkanlığa seçildi ve 54 yaşında genel başkan oldu.
Koalisyon dönemleri ve birleşme
Türkiye, 1994'lü yıllarda sol partilerin birleşme arayışlarına sahne oldu.
1994'te yapılan yerel seçimlere üç parça halinde (SHP, DSP, CHP) katılan sol partiler, birleşme arayışlarına başladı. DSP bu arayışlara baştan olumsuz yanıt verirken, SHP olumlu yaklaştı.
SHP ve CHP, 18 Şubat 1995'te toplanan kurultayda birleşti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu kurultayda genel başkanlığa aday olmadı.
Birleşmeden sonra 9 Eylül 1995'te yapılan CHP Olağan Kurultayı'nda Deniz Baykal, yeniden genel başkanlığa seçildi. Baykal, 30 Ekim 1995'te kurulan DYP-CHP koalisyon hükümetinde Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerini üslendi.
Deniz Baykal, bu koalisyonu "erken seçim" şartı ile kabul etti ve Türkiye 24 Aralık 1995'te erken seçimlere gitti.
Baykal, 24 Aralık 1995 milletvekili genel seçimlerinde yeniden Antalya milletvekili oldu. Seçimleri takiben 53. Hükümetin (ANAP-DYP koalisyonu) kurulmasıyla Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinden ayrıldı.
23 Mayıs 1998'de yapılan CHP'nin 27. Olağan Kurultayı'nda genel başkanlığa 3. kez seçildi. 18 Nisan 1999 seçimlerinde CHP ve Deniz Baykal ilk kez seçim sonuçlarıyla parlamento dışında kaldı.
Seçim sonucu nedeniyle 22 Nisan 1999'da istifa eden Baykal, 30 Eylül 2000'de Ankara'da toplanan CHP 11. Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden seçilerek CHP Genel Başkanı oldu.
Genel başkanlıktan istifa
CHP, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde yüzde 19,4 oyla 177 milletvekili kazandı.
Deniz Baykal da yeniden Antalya milletvekili seçildi. Baykal, 22. Dönem'de ana muhalefet partisi genel başkanı olarak görev yaptı. 2003 Ekim ayında 30. Kurultay'da tekrar genel başkanlığa seçildi. 2004 Temmuz ayında muhaliflerden Mustafa Sarıgül'e karşı olağanüstü kurultayda güvenoyu aldı.
Baykal, 29 Ocak 2005'te yapılan CHP Olağanüstü Kurultayı'nda, rakibi Mustafa Sarıgül'ü yenerek genel başkanlık görevine devam etti.
19-20 Kasım'da toplanan 31. Olağan Kurultay'da tekrar genel başkanlığa seçilen Deniz Baykal, 2007 seçimlerinden önce CHP'nin de içinde bulunduğu sol ittifakı, 22 Temmuz 2007'de yapılan genel seçimlerde yüzde 20,8 oy aldı.
Deniz Baykal 26 Nisan 2008'de yapılan CHP 32. Olağan Kurultayı'nda 1231 delegeden 1021'inin oyunu alarak tekrar genel başkan seçildi.
Baykal, kesintilerle 15 yıl 8 ay süren genel başkanlık görevinden, 10 Mayıs 2010'da internet yoluyla gündeme gelen gizli kamera görüntüleri nedeniyle istifa etti.
İstifası sonrası Antalya milletvekili olarak siyasi yaşamını sürdüren Baykal, hem partisi hem de ülke meseleleriyle ilgili gelişmelerde yaptığı açıklamalarla her zaman gündemde kalmayı sürdürdü.
Geçici Meclis Başkanlığı yaptı, aday oldu
Baykal, 7 Haziran'da gerçekleştirilen 2015 genel seçimlerinden sonra Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla 23 Haziran 2015 günü 25. dönemin ilk oturumunu açtı ve yeni TBMM Başkanı İsmet Yılmaz seçilene kadar Meclis Başkanlığına vekalet etti.
CHP, 30 Haziran 2015'te yapılan TBMM başkanlık seçimleri için Antalya Milletvekili Baykal'ı aday gösterdi. Baykal, seçimde 1. turda 125, 2. turda 128, 3. turda 129 ve 4. turda 182 oy aldı. Baykal'ın son turdaki rakibi İsmet Yılmaz 258 oy ile 1. olup 26. TBMM Başkanı oldu.
Baykal, 1 Kasım 2015'te yapılan erken seçimlerde yeniden CHP'den Antalya Milletvekili seçildi. Yine bu seçimlerden sonra Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla yeni başkan seçilene kadar geçici Meclis Başkanlığı yaptı.
Spor tutkunu, yüzme aşığıydı
Olcay Baykal ile 1963'te yaptığı evlilikten Aslı ve Ataç isimli iki çocuğu bulunan Baykal, üç de torun sahibiydi.
Baykal'ın siyasi yaşantısı kadar sosyal hayattaki renkli kişiliği de çok zaman gündemde kalmıştı.
Sabah yürüyüşlerini aksatmayan Baykal'ın, "usta şoför" olduğu da bilinir. Baykal'ın, hem Antalya hem de Ankara'da zaman zaman kendisine ait otomobiliyle yaptığı gezintiler kameralara yansımıştı.
Baykal, sporun yanı sıra ayrıca iyi bir yüzme tutkunuydu. Yaz aylarında memleketi Antalya'da sık sık ve uzun mesafelerde yüzerdi.
Torunlarına düşkün olan Deniz Baykal, onları ABD'deki eğitimleri sırasında da sık sık ziyaret eder, birlikte vakit geçirirdi.