Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 28 Kasım'da Diyarbakır'ın Sur ilçesinde öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ölümünün kendilerini derinden yaraladığını söyledi. Baykal, "Bu ölüm bölgede sık sık rastlanan silahlı saldırılardan herhangi birisidir diye değerlendirmek mümkün değil. Bunun çok ötesinde bir önemi var." dedi.
CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal, 28 Kasım'da öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Sabah saatlerinde şehre gelen Baykal, Tahir Elçi'nin evine geldi. Taziye ziyareti 30 dakika sürdü. Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandıran Deniz Baykal, Elçi'nin silahlı bir saldırı sonucu katledildiğini hatırlattı. Baykal şöyle konuştu: "Bu planlı mıdır? Kim planlamıştır, hangi anlayışlı bu yapılmıştır, Tahir Elçi'nin şiddetten hoşlanmayışı hangi tarafı rahatsız etmiştir de bu oldu. Ya da onun duruşundan rahatsız olan birileri mi onu tasfiye etmeye yöneldi yoksa bütün bunların dışında oradaki çatışma ortamının şartları içinde mi ortaya çıktı, bunları bilmek mümkün değildir. Ne olduğunu zaman içinde görürüz. Ben bunun ötesinden bir noktaya çekmek istiyorum. Bu cinayetin, suikastın ya da saldırının veya çatışmalı ortamının içinde ortaya çıkmış üzüntü verici ölümün şartların ötesinde hepimizi, kendimizi sorgulamaya bu tip olayların yaşanmayacağı bir ortamın değerini kavramaya ve bunun için birbirlerine daha anlayışı, empati yaparak yaklaşmasına katkı vermek istiyor bu olayın. Bunu böyle olmaktan olduğunu görüyorum. Türkiye'de gerecekten yaşadığımız olayların ötesinde derin bir etki yaratmıştır Tahir Elçi'nin bu şartlar altında kaybedilmiş olması."
Sur ilçesindeki çatışmalara da değinen Baykal, çok üzücü bir manzara yaşadıklarını söyledi. Terörün dağ başından mahallere girdiğini belirten Baykal, şunları kaydetti: "Çok üzüntü bir manzara yaşıyoruz. Zaman zaman silahlı bir çatışmanın olduğu bir tablo var. Bir an önce bundan kurtulmak mecburiyetindeyiz. 90'lı yıllarda beri zaman zaman ortaya çıkıyordu. Ama şimdi daha farlı bir tablo var. Şiddettin, terörün artık dağ başından mahalleye indiği ortamdayız. Bu nasıl oldu, nasıl bir süreç sonucunda bu gerçekleşti. Buradan nasıl çıkarız, nasıl kurtuluruz, çok büyük bir konu. Bugün tarih tekerrür ediyor diye geliştirilecek bir tablo yok. Durum olağanüstü ağırdır. Buraya çok izlenen yanlış politikalar sonucunda gelinmiştir. Buradan bir an önce çıkma mecburiyeti var. Bunun şartlarını yaratmak lazım." CİHAN