HDP’li Dengir Fırat, Diyarbakır’da dört kişinin canına malolan provokasyonla ilgili, “Saldırılar IŞİD ve derin devlet işbirliğiyle tezgâhlandı” dedi.

Taraf gazetesinden Bahar Kılıçgedik'in haberine göre, Mersin’den HDP Milletvekili seçilen Dengir Mir Mehmet Fırat, Diyarbakır’da yaşanan olayları Taraf’a değerlendirdi. Olayları “provokasyon” olarak nitelendiren Fırat, HDP’ye yönelik saldırılar ve yaşanan olayların aynı kaynaktan organize edildiğini söyledi ve yaşananların 1990’lı yıllarda yaşanan olaylara benzediğine dikkat çekti. Diyarbakır saldırısı ile Adana ve Mersin bürolarına bomba koyanların kaynağının aynı olduğunu ifade eden Fırat, özetle şunları söyledi: “Bingöl’de düşünün bir insanın iki kolunu ayağını kırıp, 30 kuşun sıkmanın anlamı nedir. Bu olayı Erzurum takip etti. Bu vahşice bir olay. Biz bu filmi 1990’lı yıllarda izledik. Binlerce, on binlerce ölü verildi bu yolda. O bakımdan insanları aklıselim olmaya oyuna gelmemeye davet ediyorum. Bu provokasyona kimsenin gelmemesi lazım.

Bu saldırılar, IŞİD ve derin devlet işbirliğiyle tezgahlandı. Amaç, Hizbullah ve PKK çatışması yaratmak. Aradan 20 sene geçtikten sonra aynı oyun bir kez daha tekrarlandı. Mersin ve Adana’da yapılan saldırı aynı amaca yönelikti.

ETKİLİ MAKAMLARDA OLANLAR…

İster Ergenekon deyin, ister derin devlet deyin. Bu olaylar bir yerden çıkarılıyor. Ülke karıştırılmak isteniyor. Ülkenin artık yönetilemez hale getirilerek sıkı yönetim dönemlerinin başlatılması, OHAL dönemlerinin başlatılması hedefleniyor. Ondan sonrada ise kan gölüne çevirmek isteniyor. Önce HDP kitlesi tahrik edilmeye çalışıldı, tutmadı. Şimdi ise HÜDA-PAR tarafında bir yara kaşınıp birbirleri ile çatıştırılmak isteniyor. Bu çatışmalar 1995’te kimin işine geldiyse bugün de onların işine geliyor.” Fırat, “Bölgede yaşanan provokasyonlar ve gerginliğinin önüne neden geçilemediği devletin ve hükümetin bunu neden engellemediği” sorusuna karşılık ise “Bunun içerisinde birileri var. Etkili yetkili makamlarda olanlar da var” dedi.

AMAÇ İNFİAL YARATMAK

Birilerinin Hizbullah ve PKK çatışması üzerinden bir gerilim ortamı yaratmak istediği tespitinde bulunan siyasetçi Abdurrahman Kurt ise şunları dile getirdi: “Aytaç Baran, tesadüfen hedef seçilmedi. Baran’ın Yasin Börü’nün hocalarından olduğu söyleniyor. Kendi camiasında oldukça sevilen biri olduğu belli. Bu cinayetle infiali derinleştirerek reaksiyon yaratılmak istendiği ortada. Bu reaksiyon anlık bir reaksiyon değil, buradan bir kıvılcım atılarak ateş yakılmak isteniyor.”

“HİZBULLAH İLE PKK’YI KAŞIYAN BİR YAPI VAR”

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya ise Taraf’a özetle şunları söyledi: “Her iki tarafın iyi niyet beyanları ve diyalog oluşturup görüşmeleri oldu. Hatta Hüda-Par’ın Bağımsız Adayı bombalama olayında bütün seçim çalışmalarını iptal etti. HDP Eş Genel Başkanları ve diğerleri taziye kınama mesajları yayınladı. Tüm bu çabalara rağmen bu iki yapının yarasını kaşıyan çok güçlü bir yapı var bölgede.

Bu yapılar, istihbarat örgütleri. Bunun Ortadoğu’daki izdüşümü var. Ortadoğu’daki izdüşümü derken, bunun birde şiddet boyutu var. Siz bu çatışmayı ortadan kaldırmazsanız, bu çatışma Ortadoğu’nun başka bir şekli olarak ülkemizde seyredecek. Sadece Güneydoğu illerinde değil, batı illerine de yansıyacak. Hükümet siyasi beklentilerle bu işin üzerine gitmedi. Siyasi beklenti elde etmeye çalıştı. Hüda Par, veya dini yapılarla Kürt siyasetini biraz durdurmaya çalışan bir noktaya gitti. Ama artık olayın boyutu başka bir noktaya gidecek, bunu görmesi gerekir. Elinde silah olan iki kesimin karşı karşıya gelmesi, beraberinde çatışmayı da getirir. Bu işte hükümetin ihmali var. Kendi politik hesaplarından kaynaklanan ihmali var.”