Demokratik bir incelik; Time to go!

Samanyoluhaber.com yazarlarından Kadir Gürcan gelişmiş demokrasiler ve Türkiye demokrasisini 'Demokratik bir incelik; Time to go!' yazısında kıyasladı.

SHABER3.COM

ABD devlet adamları uzun yaşıyor, vesselam. Bizim kuşak yetmişli yıllara gözünü Jimmy Carter'in İran'la yaşadığı Contra Gerilla gerilimi ile açmıştı. Ancak bir dönem başkanlık yapabilen demokrat Carter, yeni yılın ilk günlerinde yüz yaşını devirmiş olarak öldü. Akran ve meslektaşlarını birkaç on yıl önce gömen Henry Kissinger da iki yıl önce 100 yaşında öldü. Aynı kuşağın bir başka uzun ömürlü başkanı Baba Bush da öldüğünde 94 yaşındaydı.

 

Carter çok parlak bir başkan olarak bilinmiyor ancak, nezaketi, tutarlılığı ve tevazusu ile gönüllerde yer etmiş. Öldüğünde oturduğu evin değeri, maaşlı bir Amerikan Ailesi'nin alabileceği sıradan bir ev kadarmış.

 

Demokrat Başkan Carter için düzenlenen resmi cenaze merasimine hayattaki eski başkanlar katıldı. Bu ciddi bir gelenek. Amerikalı dostumun paylaştığına göre törenin yapıldığı gün resmi tatil ilan edilmiş. Kissingir ve Baba Bush daha meşhur ama buna rağmen onlar için düzenlenen devlet töreninde resmi tatil olmamıştı. Oğul Bush bunu pek problem etmemiş olmalı ki Carter'in cenazesine katılmayı ihmal etmedi.

 

Eski ve görevdeki başkanlar resmi törende kendilerine ayrılan yerde yan yana oturuyorlar. Kamera kayıt ve deklanşörlerin yakın takibe aldığı görüntülerdeki her hareket izleyenlerin dikkatine takılıyor. Cenaze merasimi diyeceksiniz ama, hapşırık gibi aniden gelen esprilerin önüne geçmek oldukça zor. Eski Başkan, Oğul Bush'un törende kendine ayrılan yere geçerken halefi Obama'nın karnına “Naber genç!” yollu dokunuşu görülmeye değer bir jestti. Meğer, Cumhuriyetçi Bush ve Demokrat Obama'nın aralarından su sızmıyormuş iyi mi?  

 

Yalnızca Obama mı? Eski First Lady Michelle Obama da George Bush ile yan yana geldiklerinde birbirlerine takılmadan duramıyorlar. 2008'de Obama'nın rakibi John McCain'in cenaze merasiminde Michelle Obama'nın, salya-sümük nezle olan Oğul Bush'a uzattığı boğaz yumuşatıcı nane şekeri de merasimin en çok konuşulan esprilerinden biri olmuştu.

 

Siyahi Başkan Obama, 2008'de kazanacağına kesin gözüyle bakılan Vietnam Gazisi McCain'in de gönlünü fethetmiş. Seçim kampanyasının kızıştığı günlerde aşırı Cumhuriyetçi bir bayanın McCain'e “Obama'nın başkan olmasından korkuyoruz. Hakkında, Arap, terörist ve Amerikan vatandaşı olmadığı şeklinde söylentiler var!” demesi üzerine McCain, “No ma'am, No ma'am… He is a family man. He is a citizen. He is a decent man!” “Hayır hayır hanımefendi, hayır! O iyi bir aile reisi, iyi bir vatandaş, dürüst ve güvenilir bir adam!” diyerek kampanya havasının sertliğinde siyasi incelik ve nezakette kusur etmemişti.

 

Her iki partiden eski başkanların değişik vesilelerle bir araya gelmeleri dikkat çekici. Bu kültür sadece kameralara iyi görüntü vermekten ibaret değil. Aynı zamanda başkanlar arasındaki diyalog ve yardımlaşmanın devamlılığını da gösteriyor. Bir ya da iki başkanlık döneminde bitirilemeyen işler, muhalefet de olsa bir sonraki başkan tarafından tamamlanıyor. Hatırlayacağınız üzere, Başkan Obama döneminin önemli olaylarından biri, 2011'de Usame b. Ladin'in özel bir operasyonla öldürülmesi olmuştu. Operasyonun başarı ile tamamlanmasından sonra Obama ilk kimi haberdar etmiş dersiniz? Jimmy Carter'in cenazesinde “Naber genç?” diye göbeğine dokunan muzip Oğul Bush'u.

 

Obama 2008'de Cumhuriyetçi selefi Bush'tan çöken bir ekonomi devralmıştı. Başkanlığı'nın ikinci döneminin yarısında (2014) ekonomi rayına oturdu. O kadar ki, 2016 yılında başkanlığı Trump'a devrettiğinde yeni başkanın danışmanlarından biri “Aman ha, Obama'nın ekonomik modeline ilişme başına iş açarsın!” uyarısında bulunmuş.

 

Obama yıllarında Beyaz Saray'ın meşhur yüzlerinden ve Obama ailesinin yakın dostlarından Valeria Jarrett, Siyahi Başkan ile yaptıkları samimi bir konuşmada “Bir dönem daha başkanlık düşünür müydünüz?” diye sorunca, Obama “Valerie, zor iki dönem geçirdik. Ekonomi rayına oturdu. Yaygın sağlık hizmeti (ObamaCare), belli bir yere geldi. Düşündüğümüzün ötesinde işler yaptık. Artık ”Time to go!”, gitme vakti geldi.” diye cevap verir. Gerçekten, 2008'de (47 yaşında) başında bir tek kır saç olmayan Obama'nın 2016'da saçları bütünüyle beyazlamıştı.

 

Beyaz Saray'da ikinci dönemine daha yeni başlayan Trump daha şimdiden kanuni bir değişiklikle üçüncü bir dönem daha başkan kalmanın taşlarını döşemeye başladı. Halbuki ikinci döneminin sonunda, görevde kalan en yaşlı ABD Başkanı olacak. İşi tadında ve zamanında bırakmanın hasıl ettiği zevk ve tatmin herkese nasip olmuyor demek ki.

 

Jimmy Carter'in cenaze töreninde Obama'yı gündeme getiren bir başka görüntü de halihazırdaki Başkan Trump ile olan gülüşmeleri oldu. Aralarında ne konuştukları ve Obama'nın o marka ve klas tebessümüne sebep olan esprinin ne olduğu hala merak konusu. Başkan Trump sadece “Benim Obama ile aram iyi!” diyerek merakları gidermeye çalıştı. İnsanın aklına “Bu Siyahi Başkan'da bir şeytan tüyü var ama, ne? diyesi geliyor. Baksanıza, Trump'a bile kendini nasıl sevdirmiş.

 

Yazı boyunca, Türk siyasetinin içinden geçtiği karanlık koridordan demokratik bir incelik ve olgunluk örneği bulmak için çok uğraştım ama, vitrine koyacak bir tek numune bulamadım. Ülkenin girdiği siyasi kaosun tek sebebi bir dönem daha cumhurbaşkanlığını garantilemek değil mi? “Time to go!” nezaket ve olgunluğu bizim devletlilerin lugatine hiç girmedi ki!
<< Önceki Haber Demokratik bir incelik; Time to go! Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER