Demokrat Parti’den aday adayı listesinin bir hayli kalabalık olması sebebiyle 2 gruba ayrılan aday adayların ilk bölümü canlı yayında politikalarını anlattı. Münazaraya ABD-Meksika sınırındaki göçmen krizini gözler önüne seren göçmen baba ve kızın nehirde boğularak ölümü damga vurdu.
Demokrat Parti’den 2020 başkanlık seçimi için aday adayı olan 20 siyasetçi bulunuyor. Listenin kalabalık olması sebebiyle aday adaylarının ikiye ayrılarak peş peşe iki farklı günde münazara gerçekleştirmelerine karar verilmişti. İlk grupta yer alan 3’ü kadın 10 aday adayı, Florida’nın Miami kentinde yapılan ve NBC, MSNBC ve Telemundo kanallarının yayınladığı münazarada politikalarını anlatarak seçmenlerin desteğini almaya çalıştı.
Aday adayları münazarada açılış konuşması yapmadı. Kendilerine yöneltilen her soruya da 1 dakika, aynı konuyla ilgili ilave sorulara da 30 saniye içinde cevap verdi. 2 saat süren münazara boyunca Demokrat Parti’nin aday adayları moderatörlerden gelen sorular ışığında farklı konu başlıklarında duruşlarını anlattı ve politika önerilerinde bulundu. Münazaranın ilk bölümünde ABD iç siyasetine ilişkin konular tartışıldı. Aday adayları ABD’de her seçim döneminde tartışma konusu olan sağlık sigortası konusunda görüşlerini paylaştı. Aday adayları herkes için sağlık sigortasına erişim sağlayan ve Obama dönemine damga vuran Medicare’i savundu. Sigorta şirketlerinin milyarlarca dolar kar elde ettiği, mevcut sistemin işlemediği vurgulandı.
“Amerika böyle bir ülke değil”
Münazaranın ikinci bölümünde ise ABD-Meksika sınırında yaşanan göçmen krizi Pazartesi günü Texas sınırındaki Rio Grande Nehri’ni geçerek ABD’ye ulaşmaya çalışan El Salvadorlu Oscar Martinez ve 23 aylık kızı Valeria’nın boğularak trajik şekilde can vermesi ve cansız bedenlerinin kıyıya vurduğunu gösteren fotoğraf üzerinden gündeme geldi.
Latin kökenli aday adayı Julian Castro “Bu fotoğraf hepimizin canını sıkmalı. Bugün başkan olsam derhal bir başkanlık kararnamesi imzalayarak Trump’ın sıfır-tolerans politikasından kurtulurdum. Oscar ve Valeria sığınma başvurusunda bulunmak üzere sınırdaki giriş limanlarına gitti. Ama geri çevrildiler” şeklinde konuştu.
Cory Booker da moderatörün konuyla ilgili sorusuna hem İspanyolca hem de İngilizce cevap verdi. “Buraya gelenler insan haklarını sınırda bırakmıyorlar. Onları bu tehlikeli yola başvurmaya iten sorunları çözmeliyiz” dedi.
Demokrat Parti’nin aday adayları arasında yer alan New York Belediye Başkanı Bill de Blasio da göçmen baba-kızın trajik hikayesinden söz ederken “Trajik bir kare. Amerika böyle bir ülke değil” dedi, Trump’ın sıfır tolerans göçmen politikasına destek veren seçmenlere de “Amerikan Rüyası sizin için işlemediyse bunun sebebi göçmenler değil” sözleriyle seslendi. Diğer aday adayları da ABD’nin yeni bir göçmen yasasına ihtiyaç duyduğunu vurguladı.
İran gerilimi de gündeme geldi
İran ile son dönemde yaşanan gerilim de Demokrat Parti’nin bekan aday adaylarının münazarasında gündeme geldi. Aday adaylarının hepsi Trump yönetiminin İran politikasını sert bir dille eleştirdi. Aday adayları Trump’ın ve ekibindeki isimlerin uyguladığı politikalarla ABD’yi daha güvensiz bir hale getirdiğini savundu.
Minnesota Senatörü Amy Klobuchar Trump yönetiminin İran ile 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesini eleştirdi. “Anlaşma kusursuz değildi ancak o günün şartlarında iyi bir anlaşmaydı. Trump daha iyi bir anlaşmaya varacağı vaadinde bulundu. Ama şu anda savaştan tek bir tweet uzakta. Sabah saat 5’te sabahlıkla dış politika yönetilmemeli” ifadelerini kullandı.
Demokrat Parti’nin kadın aday adaylarından asker kökenli Hawaii’yi temsil eden Kongre üyesi Tulsi Gabbard da Irak savaşı sırasındaki kendi askeri deneyimlerini öne çıkararak İran’la savaşa karşı çıktı, İran ile nükleer anlaşmanın iyileştirilmesi gerektiğini ve İran kaynaklı balistik füze tehdidine çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Gabbard İran ile gerilimin düşürülmesi gerektiğini belirtti. Gabbard, İran konusunda kırmızı çizgisinin ne olduğu yönündeki soruya da “Askerlerimize yönelik bir saldırı olması halinde elbette bir karşılık verilmeli” yanıtını verdi.
Münazarada dış politika konusunda aday adaylarına “ABD’nin şu anda karşı karşıya olduğu en büyük jeopolitik tehdit nedir” sorusu yöneltildi. Aday adaylarının yanıtları arasında Rusya, Çin, İran, nükleer savaş olasılığı, iklim değişikliği yer aldı. Aday adayı Washington Valisi Jay Inslee ise diğer aday adaylarından farklı olarak bu soruya “Donald Trump” yanıtını verdi.
Münazarada ABD’nin kronik sorunu haline gelen silahlı saldırılar ve bireysel silahlanma da gündeme geldi. Aday adayları bu konuda benzer mesajlar verdi, bireyse silahlanma yasasında reform çağrısı yaptı.
Trump: “Kusura bakmayın ben Air Force One’da Olacağım”
ABD Başkanı Donald Trump’ın 2020 seçiminde olası rakip adaylarının münazarasını izleyip izlemeyeceği merak ediliyordu. G20 Zirvesi için Japonya yolcusu olan Trump o merakı Twitter’dan paylaştığı mesajla giderdi. “Kusura bakmayın ben Air Force One’da olacağım. Özgür Dünyayı kurtarmaya gidiyorum” mesajını paylaşarak Twitter’daki takipçilerine Demokrat Partili aday adaylarının münazarasına ilişkin analiz ve yorumlar için birkaç isim önerdi.