Demirtaş: Türkiye'de bir çatışma varsa bunun kararını alan hükümetin kendisidir


HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, eğer Türkiye'de bir çatışma, şiddet varsa sokaklarda terör uygulanıyorsa bunun kararını alan ve uygulayanın HDP değil, hükümetin kendisi olduğunu söyledi. Halkın bunu okuduğunu ve gördüğünü belirten Demirtaş, "Buna yaşanan çatışmalı ortama Türkiye'nin mecbur olmadığını herkes biliyor. Bu bir zorunluluk değil, bu bir zorunluluk olmuş olsaydı, bunun dışında hiçbir çaresi olmamış olsaydı Türkiye'nin, herhalde toplumun refleksi farklı olurdu. Ama herkes şunun farkında; Şu anda hükümetin verdiği savaş kararı kesinlikle bir çaresizlikten, son mecbur kalınmış bir karardan kaynaklı değil.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Viyana seyahati öncesinde HDP Şanlıurfa milletvekili Osman Baydemir ve Demokratik Bölgeler Partisi Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile birlikte gazetecilerin sorularını cevapladı. VIP salonunda açıklama yapan Demirtaş, HDP'nin uluslararası diplomatik alanda Ortadoğu'ya, Türkiye'ye dair çözüm politikalarını tanıtmak, anlatmak üzere bir çalışma planladığını söyledi. Bu çerçevede geçen hafta İsveç'e gittiğini belirten Demirtaş, bu hafta da Belçika ve Avusturya'da bulunacağı bilgisini verdi.

Viyana'da Avusturya Cumhurbaşkanı ile bir araya geleceğini belirten Demirtaş, "Arkasından Belçika'da sonra da Almanya'da bazı temaslarımız olacak. Bütün bu temaslarımızın temel amacı partimiz HDP'yi uluslararası kamuyonunun daha yakından birinci elden tanıyabileceği, partimizin çizgisini, çözüm önerilerini anlatabileceği bir zemini yaratmak." dedi.

Erken seçim için kampanyaların başlayıp başlamadığı şeklindeki bir soruya Demirtaş, "Başladı, aynı zamanda bütün bu yurtdışı gezilerimizde yurtdışı seçmenlerimizle de buluşuyoruz. Aynı zamanda yurtdışında halk toplantıları ve mitingler gerçekleştiriyoruz. Yarın Avusturya'da Viyana'da Avrupa'daki seçimin kampanyamızın startını da vereceğiz." diye konuştu.

Demirtaş, geçici hükümete HDP'den katılacak milletvekillerinin henüz netleşmediğini, ancak 2 eş genel başkan haricinde 78 milletvekilinden hangisi olursa olsun Türkiye halkının çıkarı ne ise o doğrultuda görev yapacaklarını söyledi.

'BARIŞ ÇAĞRILARINA ANKARADAN AKLISELİM BİR CEVAP GELMİYOR'

Barış çağrılarına ilişkin bir soru üzerine Demirtaş, "Bütün bu çağrılar tabi ki partimizin halkın sesine halkın taleplerine halkın duygusuna tercüman olmadır aslında. Bu sadece kişisel görüşlerimiz çağrılarımız değil. Türkiye toplumu barış istiyor ve aklıselime davet ediyor, Türkiye toplumu herkesi. Saraydan aklıselim bir ses gelmiyor, görünen o. Yapılan barış çağrılarına, şehit cenazelerindeki isyanlara maalesef Ankara'dan aklıselim bir cevap gelmiyor. Hakaretler geliyor tehditler geliyor, sonuna kadar evlatlarımızı feda edeceğiz,savaşı sürdüreceğiz gibi cevaplar geliyor. Fakat biz yine de barış çağrılarımızı sürdüreceğiz. Çünkü Kandil açıklama yaptı. Dedi ki; Biz müzakereye dönmeye karşılıklı ateşkese hazırız. Müzakere koşulları oluşturulacaksa biz sorunu konuşarak çözmeye hazırız. Biz zaten Dolmabahçe mutabakatına bağlıyız dediler. Fakat Ankara'dan çıkan sesler savaş tamtamları dışında maalesef ki mesaj olmadı. Ama ısrar etmeliyiz halk olarak toplum olarak biz. Ankara sesimizi duyana kadar saray barış sesini duyana kadar sesimizi yükseltemeye devam etmeliyiz." şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE'DEKİ ÇATIŞMA ORTAMININ KARARINI VEREN HÜKÜMETİN KENDİSİDİR'

Demirtaş, eğer Türkiye'de bir çatışma, şiddet varsa sokaklarda terör uygulanıyorsa bunun kararını alan ve uygulayanın HDP değil, hükümetin kendisi olduğunu söyledi. Halkın bunu okuduğunu ve gördüğünü belirten Demirtaş, "Buna yaşanan çatışmalı ortama Türkiye'nin mecbur olmadığını herkes biliyor. Bu bir zorunluluk değil, bu bir zorunluluk olmuş olsaydı, bunun dışında hiçbir çaresi olmamış olsaydı Türkiye'nin, herhalde toplumun refleksi farklı olurdu. Ama herkes şunun farkında; Şu anda hükümetin verdiği savaş kararı kesinlikle bir çaresizlikten, son mecbur kalınmış bir karardan kaynaklı değil. Özel bir tercihtir ve kendi iktidarını güçlendirmeye yeniden tek başına iktidar olmaya dönük bir karardır. Bunu herkes gördüğü için toplum tabi ki HDP nin buradaki barış, çözüm niyetini ve samimiyetini iyi okuyor. Bu kararları biz vermiyoruz. Biz tam tersi verilen bu savaş kararlarından geri dönülsün diye barış çabalarını sürdürüyoruz." dedi.

Çözüm sürecinin buzdolabına kalktığı bu aşamaya nasıl gelindiği şeklindeki soruya ise Demirtaş, "Seçimin sonuçlarına sandığın sonuçlarına saygı duyulmamasından başladı bu iş. Saygı duyulmuş olsa Türkiye toplumu geniş bir koalisyonla toplumu rahatlatacak, kutuplaşmayı durduracak gerilimi tansiyonu düşürecek, bir koalisyonla yoluna devam etseydi her şey daha iyi olabilirdi. Fakat tek başına iktidar olamamak birileri açısından felaket gibi görülüyor. Bu doğru bir yaklaşım değil." diye konuştu.

'YÜZDE 50 OYLA 400 MİLLETVEKİLİMİZ OLSA BİZ YİNE KOALİSYON YAPARIZ'

HDP'nin bu seçimde yüzde 50 oy alması ihtimalini değerlendiren Demirtaş, "HDP ve bizim 400 milletvekilimiz olursa hani bu bir hayal gibi düşünmesinler. Bu olsa biz yine koalisyon yaparız. Tek başımıza anayasayı değiştirecek gücümüz dahi olsa, bırakın tek başına hükümet kurmayı, bu koşullarda koalisyon yapmayı tercih ederiz. Çünkü birlikte yönetmek egemenliği paylaşmak yönetimi paylaşmak toplumu rahatlatır. Bazı işleri doğru yapma açısından da fırsatlar sunar." ifadelerini kullandı.

Türk devlet yöneticilerinin tarihten hiç mi ders çıkarmadıklar diye soran Demirtaş, "İttifak dediğiniz şey koltuk pazarlığı değildir. Tarihsel ittifaklar vardır. Deri dönüp tarihimize baksınlar Selçukluya Osmanlıya cumhuriyetin kuruluş dönemlerine baksınlar. Kim ki hangi Türk devlet yöneticisi akıllı davranıp toplumla, halkla, efendim Kürtlerle, farklı kesimlerle ittifak yapmışsa oradan büyük bir güç çıkmış, büyük bir enerji ortaya çıkmış. Şimdi bunlar ittifak meselesine basit koalisyon pazarlığı olarak bakıyorlar. Biz böyle bakmıyoruz. Ortadoğu'da büyük bir toplumsal ittifak gücünden söz ediyoruz. Hükümet basit yaklaşıyor. basit düşünüyor ve bütün bu ittifaklardan doğru sonuçlar çıkarmıyor. Çıkarmadığı için toplumun çözüm sürecini buzdolabına koyup çatışmayı dayatacak noktaya getiriyor. Nedeni budur." dedi.

1 Eylül dünya barış gününde PKK'dan tek taraflı ateşkes ilan edeceği şeklinde bazı söylentiler olduğu hatırlatılan Demirtaş, "Temennimiz bir an önce silahların susması. Karşılıklı susması, tek taraflı susması kıymetlidir ama ölümleri durdurmaya yetmez tek taraflı susması. Bir taraf silahları susturdu. Öbür taraf öldürmeye devam edince ölümler durmuş olmuyor. Dolayısıyla biz ısrarla 1 eylül olur, daha öncesi olur şu saatlerde olur. Mutlaka karşılıklı silahlar sussun, müzakereye dönülsün istiyoruz. HDP'nin siyaseten çözüm gücü iradesi vardır. Bu konuda duruşumuz nettir. İnşallah 1 Eylül'e kalmadan toplumun barış isteğine cevap bulabilecek bir noktaya geliriz." şeklinde konuştu. Demirtaş, sorulan bir soru üzerine Viyana seyahatinden Pazartesi günü döneceğini söyledi. CİHAN
<< Önceki Haber Demirtaş: Türkiye'de bir çatışma varsa bunun kararını... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER