HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, iktidarın kendilerini 'Zerdüşt', 'kafir' ve 'dinsiz olarak nitelediğini söyledi. Demirtaş, "Bunlar Hz. Muhammed'in, bunlar Ebu Zer'in yolundan gitmiyorlar. Bunlar, Emevi soyundan Yezid'in yolundan gidiyorlar Yezid'in. Hırsızın, talancının, lüksün, israfın yolundan gidiyorlar." dedi.

Partisinin Bitlis mitinginde konuşan Selahattin Demirtaş, insanlığın büyük değerini Meclis'e taşıyacaklarını ifade etti. Demirtaş, "Öylesine özgürlükçü, öylesine eşitlikçi bir yönetim var edeceğiz ki; sen kardeşinin başörtüsüne, çarşafına, sakalına el, dil uzatmayacaksın. Camiye, minareye, cemevine el, dil uzatmayacaksın. O, senin kilisene, havrana, yaşam tarzına el, dil uzatmayacak. 'Herkesin yaşamı, herkesin inancı kendine' diyeceğiz. Bunu da biz söylemiyoruz, bunu HDP icat etmedi. Bu, İslam'ın ilk anayasası Medine Sözleşmesi'nden geliyor. Medine Sözleşmesi'ni –ki Bitlis'in alimleri, şeyhleri daha iyi bilir- Peygamber Efendimiz kendi eliyle yazmıştır bu sözleşmeyi. Orada diyor ki; Medine'nin halkı Müslüman, Yahudi ya da başka inançtan olanlar bir biriyle eşit yaşayacaklar' diyor. Birlikte Medine'yi yönetecekler ve Medine'ye saldırı olursa beraber savunacaklar. 'Bir biriyle kavga ederlerse Allah'ın huzurunda Peygamber Efendimiz hakem olacak' diyor. Bakın yıl 622. Bundan bin 400 yıl önce kendisi 'bütün dinlere, inançlara eşitçe yaklaşacağız' diyor ve bize bir miras bırakıyor. 'Herkesin dini kendinedir' diyor." şeklinde konuştu.

Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi biz HDP olarak bütün Türkiye'deki inançları insanlık değerlerinde buluşturmak için uğraşıyoruz. Bu kendilerine 'İslam Partisiyim' diyenler bizim inançlarımızı yuhalatıyorlar. Bize 'Zerdüşt', 'kafir', 'dinsiz' deyip hakaret ediyorlar. Bunların kimin yolundan gittiğini anlatmaya çalıştım. Bunlar Hz. Muhammed'in, bunlar Ebu Zer'in yolundan gitmiyorlar. Bunlar, Emevi soyundan Yezid'in yolundan gidiyorlar Yezid'in. Hırsızın, talancının, lüksün, israfın yolundan gidiyorlar.

İnananların o temiz yüreğini sömürmeye çalışıyor. Burada gelip konuştuklarında hele hele eline Kur'an-ı Kerim alıp 'Eyy Kürtler size Kürtçe Kur'an getirdim, müjdeler olsun' derken ne kadar samimi olduklarını siz benden daha iyi biliyorsunuz."

CİHAN