AK Parti'nin muktedir ve kibirli günlerinin sona erdiğini belirten HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Onların halka, halkın iradesine saygıları da buraya kadarmış. Yani halk onların arkasında ise kıymetlidir, kırmızı kart gösteriyorsa halkı linç etmeye hazırlar. AKP'nin boyaları, makyajı dökülüyor artık" dedi. Demirtaş, Başbakan Davutoğlu'nun balkon konuşmasıyla ilgili olarak da; "Ahmet hocaya yanlış seçim sonuçları vermişler. Ahmet Hoca yenildin, yenildin. Başbakan değilsin artık, düştün iktidardan" uyarısında bulundu.
Partisinin Bakırköy Halk Pazarı'nda kutlama programında konuşan Demirtaş, halkın omuzlarına yüklediği sorumluluğa layık olabilmek için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. "Biz Türkiye'de istikrarsızlık yaratmak, güvensizlik yaratmak için barajı aşmaya çalışmadık. Biz, tam tersine, oluşacak istikrarsızlık ve güvensizlik ortamına karşı bir hamle yaptık" diyen Demirtaş, "Biz uluslararası komploların projesi değiliz. Biz tam da emekçilerin, ezilenlerin, halkın özgür iradesinin projesiyiz ve şu saatten sonra da buna layık bir çalışmayı yürüteceğiz. Hepinizin içi rahat olsun. Bir defa koalisyonlardan Türkiye'nin korkmaması lazım. Koalisyonlar nasıl toplum kendi içerisinde, bir arada, ittifak ile koalisyon ile mücadele ediyorsa, devlet de böyle yönetilebilir. Adaylarımıza bakın, nasıl bir koalisyon olduğumuzu görürsünüz rengarenk. Ortak paydamız var, her birimiz ezilenden, emekçiden, barıştan, demokrasiden yanayız. İlle tek parti, ille tek mezhep, dil, ille tek ampul Türkiye'yi yönetecek diye bir şey yok. Rengarenk çoğulculuğumuzla, tıpkı Türkiye gibi, tıpkı HDP gibi Türkiye'yi yönetmeye talip olabiliriz. Ama bize sıra gelinceye kadar bizden önce birinci ve ikinci parti var. Halk öncelikle sorumluluğu onlara verdi. Bakalım bir raya gelebilecekler mi? Gelirlerse iyi olur. Fakat Türkiye hükümetsiz kalmaz. İlla devleti yönetecek birileri çıkar. Hiç kimse çıkmazsa, HDP yönetime talip olur. Biz kadrolarımızla ülkeyi yönetecek güçteyiz, kararlılıktayız, azimdeyiz. O nedenle panik yapmaya gerek yok, korkmaya gerek yok" diye konuştu.
"AKP'NİN BOYALARI, MAKYAJI DÖKÜLÜYOR"
Seçim sonuçlarıyla ilgili yorumlarda bir kısım siyasetçilerin paçalarının tutuştuğuna değinen Demirtaş, şöyle devam etti: "Yaptıkları açıklamalara bakın, halka millete hakaret ediyorlar. Bize oy veren insanlara hakaret ediyorlar. 13 yıldır iktidarlar, 13 yıldır milli iradeden dem vuruyorlar. 13 yıldır milletin beşeri iradesinden daha üstünü yoktur diyorlar. Şimdi bir seçimde yenilgiyi tattılar; millete hakarete başladılar. 'Siz misiniz HDP'ye oy veren, Vay bölücüler, vay teröristler, vay alçaklar' diye konuşmaya, yazıp çizmeye başladılar. Onların halka halkın iradesine saygıları da buraya kadarmış. Yani halk onların arkasında ise kıymetlidir, kırmızı kart gösteriyorsa halkı linç etmeye hazırlar. AKP'nin boyaları, makyajı dökülüyor artık."
"AHMET HOCAYA YANLIŞ SEÇİM SONUÇLARI VERMİŞLER"
Ahmet Davutoğlu'nun balkon konuşmasına da değinen Demirtaş; "Samimiyetle söylüyorum, ben sandım ki Ahmet hocaya yanlış seçim sonuçları vermişler. Demişler ki 'Ahmet hoca biz yüzde 50 oy aldık, o gazla git balkonda konuş' demişler. O da inanmış. Sanki 400 vekil kazanmış, sanki tek başına iktidar olmuş havası ile konuştu. Garibim, aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Yahu Ahmet Hoca yenildin, yenildin. Başbakan değilsin artık, düştün iktidardan. Tepetaklak düştün, HDP seni iktidardan düşürdü. Haberin olsun. Bu gerçekle yüzleş artık. Yavaş yavaş alışacaksın buna. Geçti artık o muktedir, otoriter, kibirli günleriniz bitti artık. Artık bize yukarıdan, balkondan bakan, bize balkondan parmak sallayan cesaretinize yer yok bu ülkede. Artık bizimle aynı seviyede konuşacaksınız alışın buna alışın, geçti o günler. Ve rahat olun, koltuktan düştünüz diye sizi asacak halimiz yok. Bu ülkede demokrasinin özgürlüklerin garantisi bizleriz. Panik yapmanıza da gerek yok. Suçlarınız neyse, günahlarınız neyse adil olarak yargılanacağınız, adil olarak hesap vereceğiniz taahhüdünde bulunuyoruz size, niye panik yapıyorsunuz" dedi.
"KUR'AN-I ELİNDE TUTARKEN YALAN SÖYLEMEK BÖYLE ÇARPIYORMUŞ"
Demirtaş, şunları söyledi: "Barajı aşacağımızı düşünmüyorlardı. Türkiye toplumunun bu kadar kenetlenebileceğine inanmıyorlardı. Onlar bedava 80 milletvekilinin hayalini kuruyorlardı. Hiç çalışmadan, hiç kampanya bile yürütmeden sadece HDP'ye saldırarak 80 bedava milletvekilliği için ahlaksızca, seviyesizce bir kampanya yürüttüler. Ve maalesef 5 arkadaşımızı bu saldırılarda kaybettik. Yüzlerce yaralı var. Tutuklular, gözaltılar var. İşte bütün bunlara rağmen, inançla, sabırla, kararlılıkla çalıştınız. Yılmadınız, geriye adım atmadınız. Çünkü kritik bir seçim, tarihi bir seçim olduğunu sizler de bütün halk 7'den 70'e farkındaydınız. Ya Türkiye tek adam diktasına teslim olacak ya da HDP ile birlikte özgürlüklere yürüyecekti. Halk bu noktada kritik bir karar verdi. Ve Türkiye'nin bütün ezilenlerini bir araya getiren partiden yana tercihini kullandı. Yenilenler yalancılar oldu, yenilenler meydanlarda iftira atanlar oldu. Gördük ki, Allah'ın yüce kelamı Kur'an-ı Kerim yalan atanları çarpıyormuş buna da tanık olduk. Bu işin demek şakası yokmuş. Öyle elinde tutarken yalan konuşmak böyle çarpıyormuş işte. Tutmuyormuş yalanlar, bunların hepsi ispatlandı. Bunların hepsi görüldü."
Demirtaş'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"TEK AMPÜL TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEK DİYE BİR ŞEY YOK"
"İlle tek parti, ille tek mezhep, dil, ille tek ampul Türkiye'yi yönetecek diye bir şey yok. Rengarenk çoğulculuğumuzla, tıpkı Türkiye gibi, tıpkı HDP gibi Türkiye'yi yönetmeye talip olabiliriz. Ama bize sıra gelinceye kadar bizden önce birinci ve ikinci parti var. Halk öncelikle sorumluluğu onlara verdi. Bakalım bir araya gelebilecekler mi? Gelirlerse iyi olur. Fakat Türkiye hükümetsiz kalmaz. İlla devleti yönetecek birileri çıkar. Hiç kimse çıkmazsa, HDP yönetime talip olur. Biz kadrolarımızla ülkeyi yönetecek güçteyiz, kararlılıktayız, azimdeyiz. O nedenle panik yapmaya gerek yok, korkmaya gerek yok."
"YENİLGİYİ TATTILAR HAKARETE BAŞLADILAR"
"Onların bir kısmının paçası tutuşmuş. Yaptıkları açıklamalara bakın, halka millete hakaret ediyorlar. Bize oy veren insanlara hakaret ediyorlar. 13 yıldır iktidarlar, 13 yıldır milli iradeden dem vuruyorlar. 13 yıldır milletin beşeri iradesinden daha üstünü yoktur diyorlar. Şimdi bir seçimde yenilgiyi tattılar; millete hakarete başladılar. 'Siz misiniz HDP'ye oy veren, vay bölücüler, vay teröristler, vay alçaklar' diye konuşmaya, yazıp çizmeye başladılar. Onların halka halkın iradesine saygıları da buraya kadarmış. Yani halk onların arkasında ise kıymetlidir, kırmızı kart gösteriyorsa halkı linç etmeye hazırlar. AKP'nin boyaları, makyajı dökülüyor artık."
"TOPLUM BİZDEN KAVGA BEKLEMİYOR, ÇÖZÜM BEKLİYOR"
"Çözüm sürecini donduğu yerden, kaldığı yerden devam ettirmeye hazırız. Özgürlükçü, sivil, yeni, gıcır gıcır bir anayasayı topluma, Türkiye halklarına armağan etmeye hazırız. Güvenlik paketini kaldıralım, özgürlük paketini, demokrasi pakedini çıkaralım. seçim barajını kaldıralım, medyayı basını özgür bırakalım. Topluma rahat bir nefes aldıralım. Halkın başına bela ettiğiniz TOMA'ları da Orman Bakanlığı'na verelim, ağaç sulasınlar. İnsan sulamaktan, işkence yapmaktan vazgeçsinler artık. Türkiye toplumu bizden bunu istiyor. Gelin bunu yapalım. Artık bu kibirli dili bırakın."
"NE ONU BAŞKAN YAPTIK, NE SENİ BAŞBAKAN"
"Şu saatten sonra Başkanlık tartışması yapacak halimiz yok. Bu tartışmaların artık son bulması lazım. Ahmet Hoca hatırlıyor musun? Şöyle demiştin: 'Baraj altında kalırsanız, mızıkçılık yapmak yok.' Şimdi senin mızıkçılık yapmaya hakkın yok. Demiştin ya, 'Tek başımıza iktidar olamazsam aynı gece istifa ederim. Siz de istifa etmeye hazır mısınız' demiştin. Merak ediyorum o sözü söylerken kendinde miydin bilmiyorum ama, iktidar olamadın işte. Biz seni bu zulümden kurtaracağız demiştik. Kurtardık işte. Ne onu Başkan yaptık ne seni Başbakan." CİHAN