DAYAN BACIM DAYAN!
Bak bacım, okumaları, yetişmeleri vatana, millete ve devlete faydalı bir insan yetişsin diye gece gündüz demeden koşturduğun nesil okudu, yetişti, makam mevkiye kavuştu. Polis, komiser, amir hatta koca koca müdürler oldular. İşte bak şimdi sana kelepçe takıyorlar. Sana eziyet ve işkence ediyor. Nezaretlerde günlerce aç susuz bırakıyorlar. Hakaret edip küfürler savuruyorlar.Kuran ve cevşeni suç aleti sayıp okumanı yasaklıyor, Namaz niyazına tuvalette ancak izin veriyorlar. Okuduğun Kuranı, cevşeni, evrâd u ezkârı suç saydılar ve el koydular.
DAYAN BACIM DAYAN !.
Yemedin, içmedin dişinden tırnağından arttırdın. Aman fakir fukaranın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemesin, çalmasın çırpma sın, haram helal bilsin demiştin. İşte o nesil yetişti. Baksana hakim oldu, savcı oldular. Ansızın bir sahur vakti evine baskın yaptırıyorlar Sahurunu bile yedirmediler bak, Iftarsız aç, susuz tutturdular. Yerin yedi kat altında ve yazın hem de kalorifer yakarak bodrumlarda tuttular.
DAYAN BACIM DAYAN!..
Ekmeğini aşını kazansın diye burs bulup okuttuğun çocuk seni ekmeksiz susuz bıraktı. Atın bunu zindana diye hüküm veriyor. Emzirmediler yavrunu, ağlattılar ciğerini karakolun önüne sokağa koydular. Yavrularının gözleri önünde kelepçelere vurdular seni. Resulullahtan utanmadan ve de Allahtan korkmadan..
DAYAN BACIM DAYAN..
Sen gençlik vatanına, devletine milletine aman ihanet etmesin, aman hizmet etsin derken sana vatan haini dediler. Terörist dediler. Bir terörist caniye yapmaktan korktukları eziyeti ve hakareti sana yaptılar. Sahibinin Allah olduğunu bilemediler. Seni sahipsiz, seni kimsesiz gördüler..
DAYAN BACIM DAYAN!.
Canını feda ettiğin ülkenden kovdular. Vatanını sana zindan, zindanı da sana mekan ettiler. Seni yurtsuz ve yuvasız bıraktılar. Gurbeti sana sıla, sılayı da sana gurbet ettiler. Üstadımızın dediği gibi”gavur Rus’un bana yapmadığını kendi ülkemde bana münafık dostlarım yaptılar.” Elin gavuru bile bu zulüm karşısında merhamete geldi sana iltica kapılarını açtı.
DAYAN BACIM DAYAN!..
Kendini savunmayasın diye avukatları içeri attılar. Onları da tehdit ettiler, seni savunmasız bıraktılar. Sesini dünyaya duyuraca ğın medya ve yayın bırakmadılar tümünü kapattılar. Ülkeyi adeta belgesellerde görülen çitlerle çevrili köle kamplarına çevirdiler.
DAYAN BACIM DAYAN!.
Kermes için kapı kapı dolaştın. Örgüler ördün, bohçalarla çeyizler diktin, mantılar kestin, çaresize çare,dertliye derman,fakire ümit olayım diye koşturdun. Hani o uğrunda evini unuttuğun, çocuk larını ihmal ettiğin biçare gariban Mehmet ve yetim Fatma okudular. Vekil oldular, bakan oldular. Şimdi” ekmekten sudan mahrum edin, Bunları kapatın stadyumlara gebersinler”diye yezidî nutuk atıyorlar.
DAYAN BACIM DAYAN!..
Talihsizliğe bak ki, çocuğunun elinden tutup “yavruma sahip çıkın,okutun diye sana yalvaran Fatma bacı ve Hasan efendi varya elleri şişinceye kadar zalimi alkışlıyor.Ona tezahüratta bulunuyorlar.
Bu günün yarını da var ve yarının sahibinin de Allah olduğunu unut tular.” Musa sen haklısın ama karnımızı firavun doyuruyor diyorlar.
DAYAN BACIM DAYAN!.
Dersanende okuyup üniversiteyi kazanan ve yurdunda kalan üst başını sağladığın, kışın ayakları üşümesin diye çorap ördüğün, çocuklarını da kurumlarında okuttuğun o vefasız kem talihli herif, tüm dünyayı geziyor seni anarşist terörist diye karalıyor. Kapatın bunların kurumlarını diyor. Nimetlendiği eli ısırıp nankörlük ediyor. Barındığı kurumların duvarlarını yakıyor, yıkıyor ve bu asırda orta çağ zihniyetiyle kapılarına kilit vuruyor.
DAYAN BACIM DAYAN!. DAYAN FATMAM DAYAN..
Ya kocan gelir, ya seni tutuklarız diyen o vefasızlara dayan.
80 lik 90 lık hasta yatağındaki hayır sahibi dedeye kelepçe takacak kadar gözü dönmüş kanunsuz zalimlere karşı dayan!..
Dayan seni eşinden, çocuklarından, işinden ve ekmeğinden edenlere, seni aç susuz bırakanlara, yezidlere, asrın nemrutlarına
DAYAN BACIM DAYAN.. DAYAN FATMAM DAYAN .. baban, deden imdadına gelinceye kadar dayan!..
Malına mülküne ganimet deyip çöken soysuzlara DAYAN..
Üşümesin diye altına serdiğin yatakta yatıp bu gün seni yataksız betonlarda yatıranlara karşı DAYAN..
DAYAN kızım süt çocuğunu emzirmeyen Tirana karşı DAYAN
DAYAN düne kadar barış için bize destek ol, bu gün de “fetö” diyen edepsizlere karşı, nankörlere karşı DAYAN !.
Çocuklarının gözü önünde, bütün yalvarmalarına rağmen kelepçe takan, imandan ve vicdandan nasipsiz, sütü bozuklara, ahlaksızlara karşı DAYAN !..
Kanun nizam hak hukuk tanımazlara dayan anacığım DAYAN
DAYAN bacım Hasan Hüseyin düşmanı Yezidlere DAYAN !.
DAYAN Fatmam DAYAN Babanın aziz başına işkembe koyarak sesini soluğun kesmek isteyen Ebu Cehillere, mukaddesat bilmez asaletsizlere !. Belki bir daha sana da bize de” ağlama kuzum Fatımam!. Allah babanı heder etmeyecek”. der şanı yüce NEBİ !. Allah Davanızı ve adanmışları da zayi etmeyecek ” diyecek ve yüreğimize ikliminden abı hayat serpecektir.
DAYAN BACIM DAYAN
Dinli imanlı vali olsun, idareci olsun deyipte adam olmayanlara!. Atasına, hocasına ters kelepçe taktıran acem uşaklarına DAYAN !..
Bu gün aldığı bursa, yediği ekmeğe teröre yardım ve yataklık diyen asrın ekmeksizlerine karşı dayan!.
Üniversite okusun da cahil kalmasın dediğin çocuklar bu gün üniversitesinin kapısına kilit vurdular. Buna da DAYAN BACIM !
“Bize okuyandan zarar geliyor” diyen yobaza , kazma sapına da dayan!.
Irz ayalini payimal edene de dayanılır mı bilmem ama buna da dayanmak sana düştü desem dayanır mısın bu namus ve şeref yoksunlarına!. Asrın hırsız ve haremilerine, ham softa yobazlarına..
Söz vermiştik ya!.Ağlamak yok, darılmak yok, küsmek yok, incinmek yok, yorulmak ve dönmek yoktu. Her şeye rağmen hizmete devam şiarımız değil miydi?”Öyleyse DAYAN AZ KALDI..
Müslümanın malına ganimet diyen, Kuranın boğazlarından aşağıya inmediği, dinden imandan çıkan o sarık ve cübbe yobazı ham softalara..Dinini dünyaya satanlara, Yalanı meslek edinen arsızlara..DAYAN KUZUM, TAKATIN KALMADI AMA DAYAN..DAYAN!
Cesaretleri olsaydı yalanlarının araştırmalarına engel olmazlardı milletin meclisinde..
Yiğit olsalardı mağdurun savunma hakkını gasp etmezlerdi.
Dürüst olsalardı milletin helaline çökmezlerdi..
Dinleri imanları olsalardı, Allah ve resulü ne diyor diye merak ederlerdi? Reisin değil, Allahın dediğini yaparlardı..
Dünyanın ilk defa gördüğü bu ye’cüc ve me’cüc kavmine, bütün bütün insanlık ve islamlık mahrumlarına fazilet ve marifet düşmanlarına karşı dayanabildiğin kadar DAYAN ANACIĞIM..
İşte şimdi bak, kimsesiz, yetim ve öksüz kaldık buralarda.. Fatmam Dönmek yok dayanmak var. Meryem ve Aişe annelerimize de iftira atmışlardı. Onlar, “susma orucu” tutmuşlardı.
Hz. Aişe annemize iftiracının geçimine yardım ediyordu üstelik Siddik-i Ekber..
Efendimiz a.s. Aişe, eğer yaptıysan ? deyince, Sende mi ya Resulallah?! “Ben de sıkıntı ve hüznümü Allaha arz ederim” demişti.
İşte şimdi sıra bize geldi. Siz de mi ey müslüman kılıklılar?
Biz de siz canlı kadavralara sırtımızı dönüyoruz. Ve Ey yerlerin ve göklerin sahibi! Ey herşeyden herşeye daha yakın ve nigehban!. Ey herşeyi bilen ve gören!. Ey Aziz ve züntikam !. Diyoruz.
Söz bitti. Esbab bilkülliye sükut etti. Her şeyin karar noktasında gözlerimiz göklerin hükmünü bekliyor.
Geçenlerde abin, gitmiş babanın ve dedenin mezar taşlarına sarılmış, ağlamış ağlamıştı..”Neden bizi yalnız koydunuz? Evladının imdadına yetişmez mi babalar? Demiş ve ayakta gezen cenazelerden medet yok. Bari mezardakiler den medet dilemişti.
Bu günlerde Hacer anamızı da görmüşler.”O da DAYANIN az kaldı. İbrahim de beni kucağımda İsmail bebekle yalnız bıraktı” arkanızdayız dayanın demiş!.
Yola çıkarken başın dişin ağrımadan olmaz, yardan serden anadan babadan geçmeden olmaz. Bu yolun rehberleri hep böyle geçmişlerdi bu yolu..Geçmeyen nebi mi var? Yoksa müceddid mi?
Ey kimsesizler kimsesi, koyma bizi kimsesiz.!
Bu gün kimsesiz kaldık,ey kimsesizler kimsesi!.
Herkesin var bir kimsesi, kaldık yalnız ve kimsesiz.!
Bu gün bize kimse ol! Ey yerin göğün kimsesi,
Zalâm üstüne zalâm , bittik vallahi tükendik,
Kalmadı derman, buyurmaz mısın artık affımıza ferman?
Senden başka melce yok, yok başka sığınak,
Al bizi, sar bizi rahmetinle, ey kimsesizler kimsesi.
DAYAN FATMAM DAYAN!. Bak ben de dayanmaya çalışıyorum.
KİMSESİZ DEĞİLMİŞİZ DEMEK, VARMIŞ ELBET BİZİM DE BİR KİMSEMİZ !..
YAZININ KAYNAĞI: Zaman İskandinavya