Davutoğlu, Çankaya Köşkü’nde, AB Reform Eylem Grubu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi. Türk vatandaşlarının Schengen bölgesine vize muafiyetiyle girmesi hususuna ilişkin, “Ekim ayında vize muafiyetine tam geçişi sağlamamız lazım. Önümüzde çok net bir takvim var” mesajını veren Davutoğlu, yasal düzenlemelerin Meclis’ten geçebilmesi için muhalefete çağdıra bulundu. Musul’a asker takviyesi ile ilgili olayı provoke eden üçüncü tarafların olduğunu kaydeden Davutoğlu, “En kısa zamanda Bağdat’ı ziyaret etmek isterim” dedi.

Davutoğlu özetle şu açıklamada bulundu:

Son Avrupa Birliği-Türkiye Zirvesi’nde karar verdiğimiz şekilde, mart ayına kadar yasal düzenlemeleri yapmamız, mart ayında Avrupa Birliği’nin raporu yazması, daha sonra temmuz ayından itibaren ilk pilot uygulamaların başlaması, ekim ayında da vize muafiyetine tam geçişi sağlamamız lazım. Önümüzde çok net bir takvim var. Bu net takvimden sapmamamız için Meclis’in de etkin şekilde çalışması var. Muhalefetin de bize destek olması lazım. 72 maddede bugün burada net bir görev dağılımı yapıldı. Her bir kurum hangi yükümlülüğü yerine getirecek bunu tespit ettik. Arkadaşlara şaka ile karışık, ‘Hangi maddede gecikme olursa onu yurtdışına göndeririz Türkiye’ye vize ile girmek zorunda kalırlar, vizeyi vermeyiz’ dedik. Bundan sonra herkesin elini taşının altına koyacağı dönem başlıyor. Özellikle vize muafiyeti konusunda yasal düzenlemelerde üzerine düşen konuları yerine getirmesi önemli. Muhalefet partileri vize muafiyetini vatandaşın hakkı olarak görüyorsa bütün toplumsal kesimlerin muhalefet partilerine çağrı yapmasını rica ediyorum. Kimse ileride Meclis çalışmaları dolayısıyla bunlar engellenirse bizi sorumlu tutmasın.

Irak’ın toprak bütünlüğü konusunda şu ana kadar Türkiye’den daha hassas bir ülke yoktur. Keşke DAEŞ ve PKK gibi terör örgütleri başta Irak olmak üzere çevre ülkelere tehditte bulunmasaydı. Ama öyle bir tablo içindeyiz ki kontrol olmayan bir faaliyet yapısı içinde hepimizin güvenliğini tehdit ediyorlar. DAEŞ ile mücadelede her zaman Türkiye, Irak’a destek vermiştir. Türkiye’nin diğer bölgelerde de eğitim veren kampları var. ben peşmergelere eğitim veren kampları ziyaret ettim. Bu da hem Irak merkezi hükümeti ve bölgesel yönetim tarafından takdir topladı. Dolayısıyla yeni bir durum ile karşı karşıya değiliz. Her an DAEŞ tehdidi ile karşı karşıya kaldığımız için orada eğitim veren askerlerimizin güvenliği için bir kuvvet kaydırma söz konusu oldu. Askerliğin güvenliği bağlamında net bir rakam söylemek istemem. Ama bunlar bir gizlilik içinde yürütülen faaliyetler değil, muhataplarımız bilir. Bu olayı provoke eden taraflar var. Türkiye ve Irak değil, üçüncü taraflar var. Biz de bunları biliyoruz.

Aldığımız tedbir Irak’ın egemenliğini tehdit edecek bir tedbir değil. Alınan tedbirler gerekli görüldüğü zaman tekrar değerlendirilir. Ümit ederim ki Türkiye ile Irak arasında her zaman olan dostluk ilişkisi daha kuvvetli devam eder. En kısa zamanda Bağdat’ı ziyaret etmek isterim.