Almanya'nın eski şansölyesi Angela Merkel'in anılarını kaleme aldığı "Freiheit" (Özgürlük) kitabı yankı uyandırmaya devam ediyor.
Kitabının bir bölümünde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkilerini de aktardan eski başbakan, 'mülteci pazarlığı'na da yer verdi.
Suriye iç savaşı ve mülteci akınlarının yaşandığı dönemde Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık görevlerinde bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 'mülteci anlaşması'na ilişkin açıklamada bulundu.
Gazeteci Cüneyt Özdemir'in konuğu olarak soruları yanıtlayan Davutoğlu, "Bu iki konuyu birbirinden ayıralım: vize serbestliği bir süreçtir, mülteci sorunu ise tamamen ayrı bir süreç. Çünkü mülteci sorunu 2012’de başladı. Vize serbestliği ise Türkiye’nin 1990’lardan beri müzakere ettiği bir konudur. 2009’da Dışişleri Bakanı olduğumda, önüme vize kolaylaştırma süreciyle ilgili bir dosya getirildi. O dönem AB dönem başkanı olan İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile yaptığım görüşmede şunu söyledim: “Türkiye, Avrupa Birliği ile müzakere eden bir ülke. Sırbistan gibi ülkeler vize serbestliği alırken Türkiye hâlâ alamıyor. Bu kabul edilemez. Şartlarınızı söyleyin, biz vatandaşlarımız için vize serbestliği istiyoruz.” Alternatif düşünmüyorum, dedim" ifadelerini kullandı.
Moderatörün, "Ancak o dönem üç milyon Suriyeli mülteci vardı ve bu sayı daha sonra hızla arttı. Sizin de söylediğiniz gibi Halep düştü, bu durum mülteci sayısını katladı. Bugün 10 milyon Suriyeli mülteciden bahsediyoruz. Türkiye’nin vize serbestliği anlaşması yapması bu bağlamda mantıklı mıydı?" sorusuna da "anakronizm" yanıtı veren Davutoğlu, "Ben başbakanlığı bıraktığımda Türkiye’de 10 milyon mülteci yoktu" dedi.
Özdemir'in bu durumun öngörülmesi gerektiği sorusuna ise Davutoğlu şu yanıtı verdi:
"Beni ilgilendirmiyor. Benden sonrakilerin hatasını onlara sormak gerekiyor."
TÜRKİYE'NİN MENFAATİNE ADIM ATTIM'
Davutoğlu, "Yaptığım şey Türkiye'nin menfaatineydi. Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda hareket ettim ve o dönem yaptıklarımı doğru buluyorum. Başbakanlıktan ayrıldıktan sonra dahi Sayın Cumhurbaşkanına, Mart 2018’de vize serbestliği ve mülteciler konusuyla ilgili rapor sundum. Yani sorumluluklarımı her zaman yerine getirdim" diyerek sözlerini sürdürdü.