Beki, "Davutoğlu’nun mülteci ifşasını duydunuz mu!" başlıklı yazısında şunları kaydetti:
"Yanlış politikaların suçunu, ölümden kaçarak bize sığınanlara yıkmamaya, zorunlu göçün yol açtığı sıkıntıların acısını kurbanlarından çıkarmamaya, oturup çözüm aramaya çağıranlar var. Kılıçdaroğlu’ndan Akşener’e, Davutoğlu’ndan Babacan ve Karamollaoğlu’na...Muhalefet liderleri, bu sorumluluk ve sağduyuyu öne çıkarmaya çalışıyor.
Ama ülkesini cehenneme çevirenlerin sillesini yiyenlere, kaçıp sığındıkları yerde bir sille de kendisi vurmaya can atanları kesmiyor.
Hangi yanlış politikalarla bu çıkmaza sürüklendiğimiz, işte bu hayhuy arasında güme gitmesin.
Yanlışlardan birini, Gelecek Partisi lideri Davutoğlu hatırlattı.
Dediği şu:
2016’da AB ile varılan vize muafiyeti anlaşması yokuşa sürülmese, 2 buçuk milyon mültecinin takriben yarısını bir yıl içinde Avrupa alacaktı. Sonra da almaya devam edeceklerdi. Aralarında dağıtıp yükü bizimle paylaşacaklardı. Şimdiki gibi bize “para verelim ama siz bakın” diyemeyeceklerdi.
O kadar iyiydi de niye mi uygulanmadı?
Davutoğlu, sırf başbakan olarak kendisine yaramasın, başarısından siyasi prestij elde edemesin diye sürecin kasten sabote edildiğini söylüyor.
Şahsi çıkar hesabıyla, kör bir ihtiras uğruna milletin menfaatine çomak sokulduğu ithamı, ağır.
Fakat doğruysa, ülkeye ödetilen bu bedelin vebali çok daha ağır."
DAVUTOĞLU NE DEMİŞTİ?
Davutoğlu dün yaptığı açıklamada şunları belirtti:
"2016'da 18 Mart'ta AB ile yaptığımız anlaşma... Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı onu para talebi söz konusu oluna hatırlıyor. Ancak tek parametresi 6 milyar Euro değildi. O plan içinde en önemli unsur 1 milyon Suriyeli mültecinin Avrupa'ya gönderilmesiydi. 1 milyon mülteci 2016 içinde Avrupa'ya gidecekti. Ama biz başbakanlıktan ayrıldıktan sonra iktidar, vize muafiyetinin bize getireceği siyasi prestiji yıkabilmek için vize muafiyetini de 1 milyon mültecinin Avrupa'ya geçişini engelleyecek şekilde o anlaşmayı yok saydı, o anlaşmanın üzerine gitmedi.
Kıbrıs dolayısıyla AB şimdi diyor ki 'biz gümrük birliği revizyonunu' erteleceğiz. Halbuki 2016'da yaptığımız anlaşmada, yıl sonuna kadar gümrük birliği revizyonu tamamlanacaktı. Bütün bu aldığımız tavizler hayata geçirilmeyecekti. O zaman 2 milyon mülteci vardı, 1 milyonu Avrupa'ya gönderilecekti. Kalan mültecileri de rehabilte etme konusunda 6 milyar euro ek kaynak o şekilde sağlanacaktı. Bunları takip etmediler, bugün takip ettileri diplomasinin dayanağı yok.
AB ile masaya oturulup, sadece 6 milyar euro üzerinden değil, 1 milyon mülteciyi niye almadınız diye masaya oturmanız lazım. Bugün o rakamlar nerelere çıktı. O gün bu uygulanmış olsaydı Türkiye'de mülteci sorunu kontrol atlına alınmış olacaktı, ama bunların derdi iktidarlarını sürdürmek, sorunu çözmek değil."