Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dağlıca'da 16 askerin şehit olduğu gün Konya'da milli maç izlemesi ve şehit çocuğu maça götürmesi hakkındaki eleştirilere cevap verdi. Davutoğlu, "Yani burada ne benim şehit haberleri gelmişken sırf bir zevk almak için, zevk alacağımız herhalde düşünülemez, bir maç seyretmem söz konusu ne de operasyondan bihaber olmamız." dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, A Haber kanalında, kanalın Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını cevapladı. Burada kendisine Dağlıca saldırısından kendisinin geç haberi olduğuna dair iddialar ve şehit ailelerini maça götürmesi soruldu.
"OLAĞANÜSTÜ DURUM VARMIŞ GÖRÜNTÜSÜ OLMASIN DİYE MAÇA GİTTİK"
Davutoğlu, şu açıklamayı yaptı: "Bu olayın olduğu gün, herhangi böyle bir operasyonlar sürüyor, ben bunu biliyorum, nerede ne operasyon olduğu günlük rapor halinde bana gelir. Her gün sabah kalktığımda o gün yapılacak bir MİT raporu önümdedir, Genelkurmay raporu önümdedir. Onu biliriz. Ama bu operasyonlarda bir şehit haberi olup olmadığı, ancak olduğu zaman ortaya çıkan bir durum. Yani ben Konya'da bu maça giderken ki daha önce Letonya maçını iptal ettiğimiz için tekrar iptal ederek sanki Türkiye'de çok olağanüstü bir durum varmış görüntüsü olmaması açısından da Cumhurbaşkanımızın da İstanbul'da programı vardı, o gelemedi, bu sefer gittik ve maç başlarken bu operasyonun sürmekte olduğu, burada saldırı, biz operasyon yaparken yapılan bir saldırı, yani anlık bir şey, bu operasyon sürerken gayet iyi başarılı bir şekilde, belli aşamalardan geçerek devam ettiği intibaıyla, sadece o bölge değil, o anda Cizre'de, benim bir kulağım Cizre'de, başka bir kulağım Tunceli'de, başka bir kulağımız Ağrı'da, Türkiye'de her gün bu şeyler yaşanıyor."
"ŞEHİT VARKEN MAÇ İZLEMEM SÖZ KONUSU DEĞİL"
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu operasyon biz maça gittiğimizde, maçtan önce de iki şehit ailesini ziyaret ettik, o da istismar edildi, ilk şehit ailesini ziyaretimizde, genç 7 tane kardeşi varmış şehidimizin, oradakiler 'biz de sizinle maça gelebilir miyiz' dedi kardeşler, 'buyurun' dedim. Ve yer hazırladık gittik. Onlara o teklifi yaptığımız için ikinci şehit ailemize gittiğimizde küçük de bir evlat vardı, beni de sevdi kucağımdan ayrılmadı, diğer dayısıyla birlikte 'biz de gelebilir miyiz', yani o anda nasıl olsa diğer aileyi de aldık onları da aldık, 20 yakın şehit ailesi de maçı seyretti. Bu maç herhangi bir maç da değil. Milli maç. O milli duygularla bayraklarla şehit ailelerinin bunu hissetmelerini sağlamakta herhangi bir anormallik yanlışlık var mı? Çocuk da dikkat edilirse yanımdan ayrılmadı. Yol boyu beraber gittik. Annesinden ayrıldı ama hiçbir huzursuzluğu olmadı çünkü muhabbetle yaklaşıyoruz. Ama maçın ikinci yarısının ortalarına doğru bazı haberler, yani İçişleri Bakanımız 'Hakkari'de bazı gelişmeler var sayın başbakanım var' dedi. Dikkat edilirse o sırada sürekli telefonla konuşuyorum. 'Teyit edin' dedim ve 'bana bildirin.' Teyit etmek 15-20 dakika aldı. Nihayet Dağlıca, Hakkari'nin hemen yakınında. O sırada ben stattan kalkmış olsam bu sefer de çok daha ne oldu da başbakan stattan ayrıldı diye başka bir spekülasyon. Teyit etmeden. Teyit edildiği anda da kalktım ve çıktım. Yani burada ne benim şehit haberleri gelmişken sırf bir zevk almak için, zevk alacağımız herhalde düşünülemez, bir maç seyretmem söz konusu ne de operasyondan bihaber olmamız. Operasyon devam ederken teyit edildiği anda da stattan çıktık. Olması gereken bu. Sür'atle Ankara'ya intikal ettik, mukabil tedbirleri alacağımız güvenlik zirvesini gerçekleştirdik."
CİHAN