ANKARA (CİHAN)- Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğab ile HDP heyeti arasında 'İzleme Komitesi' üzerinde yaşanan tartışmaya, "Çözüm süreci kurullarında yetkilendirdiğimiz arkadaşların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamanın kıymeti harbiyesi yoktur." diyerek katıldı. Davutoğlu, "Bazen ön almak şeklinde yapılan bu açıklamalar sürece fayda vermiyor, defaatle söyledim. Tekrar ifade ediyorum; çözüm süreci kurullarında yetkilendirdiğimiz arkadaşların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamanın kıymeti harbiyesi yoktur. 16 kişi olacakmış şunlar olacakmış… Bunların hepsi spekülasyondan ibarettir doğru değildir. Sürecin sağlıklı işlemesi için sadece ve sadece ilgili arkadaşların yaptığı açıklamalara bakılmasını istirham ederim." diye konuştu.
HDP'den yapılan açıklamada ise Yalçın Akdoğan ile yapılan görüşmede 'İzleme Heyeti' önerisinin hükümet tarafına iletildiğini ancak iddia edilen isimlerin gündeme gelmediği belirtilmişti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, sabah namazını eşi Sare Davutoğlu ile birlikte Hacı Bayram-ı Veli Camii'nde kıldı. Davutoğlu ardından da doktor olan eşiyle birlikte Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni ziyaret etti. Davutoğlu, ziyaret sonrasında da bir basın açıklaması yaptı ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
Açıklamasında 14 Mart'ın Tıp Bayramı olduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Bütün doktorlarımızın, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramı'nı kutluyorum. İnsanlığın başlangıcından itibaren insanlığın varoluşu için çaba sarf etmiş olan mesleklerin başında tıp ilmi ve doktorlar gelir. Bir anlamda anne baba çocuk ilişkisi gibi hoca talebe ilişkisi gibi doktor hasta ilişkisi de başladığı zaman bitmeyen ilişkilerdendir. Yoğunluklu bir muhabbet sevgi ilişkisidir, fedakarlık ilişkisidir. Bütün sağlık çalışanlarımız verdikleri her hizmette şifa niyetine hastalarına tebessümle muamele ettikleri her anda bütün insanlık adına büyük bir hizmet ifa etmiş olurlar. Doktorluk mesleği saat tanımayan, gece-gündüz ayırt etmeyen bir meslektir. Sağlık çalışanlarımız, hemşirelerimiz aynı şekilde hayatlarının önemli bir kısmını nöbetlerde, hastanelerde, iyileştirdikleri hastalarla birlikte geçirirler. Biz de bu sabah erken bir saatte nöbet tutan doktorlarımızla birlikte olmak istedik. Bugün Demetevler Onkoloji Hastanesinde yaklaşık 1,5 saattir doktorlarımızla sohbet etmenin, hastalarımızı ziyaret etmenin derin huzurunu hissettik açıkçası. Özellikle hastalarımıza, doktorlarımıza, hemşirelerimize dönük olarak hizmet memnuniyeti bağlamında gördüğümüz mutluluk bizi daha da gururlandırdı. Bütün doktorlarımıza, hemşirelerimize, hasta bakıcılarımıza, sağlık çalışanlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum." dedi.
Daha önce duyurdukları sağlık çalışanlarına yönelik alınan bazı kararları hatırlatan Davutoğlu, Doktorlarımızın çalışma şartlarının iyileştirilmesi için de bazı tedbirleri, müjdelerimizi paylaşmıştık. Başta nöbet ücretlerinde yüzde 50'ye, yüzde 75'e kadar varan zamlar vesilesiyle. Nöbetlerin nasıl sıkıntılı ve zorluklar içinde olduğunu, özellikle doktor eşlerinin çalışırken nasıl hissettiklerini biliyorum. Burada doktorlarımızın eşleriyle de telefonla görüştük. Onların da bir kısmı nöbetteydi. Bu zorlukları da göz önüne alarak özellikle nöbet bağlamında fiili hizmet zammı ve yıpranma payıyla ilgili çalışma yapılacağını da geçtiğimiz toplantıda ifade etmiştim. Türkiye'de son 12 yıl içinde sağlık hizmetleri alanında gerçek bir devrim yaşanmıştır. Sağlık çalışanlarımızın sayısı 5-6 misli artmıştır. Şartlar gittikçe iyileşmektedir. Çağdaş bir toplum olarak en iyi şartlarda sağlık hizmeti alınması için bundan sonra da çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
'İÇ GÜVENLİK PAKETİ'NİN TAMAMI BU DÖNEMDE YASALAŞACAK'
Ardından gazetecilerin sorularının cevaplayan Davutoğlu'na ilk olarak TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan İç Güvenlik Paketi'nde kalan kısımların komisyona geri çekilmesi soruldu. Davutoğlu, "İç güvenlik paketi dört ana unsurdan oluşuyordu. Bir özellikle şiddet eylemleri esnasında alınacak tedbirler konusunda, ilk 16-17 madde, daha sonra emniyet teşkilatımızın yeniden yapılandırılması ikinci kısımdı. Üçüncü kısım jandarmamız ve sahil koruma ile ilgili maddeleri ihtiva ediyordu. Dördüncüsü ise nüfus ile ilgili düzenlemeleri ki orada birçok kolaylaştırmalar bürokratik anlamda tedbirlerin bürokratik sürecin kolaylaştırılması basitleştirilmesi vardı. İlk üç kısım bitti. Dördüncü kısım uzunca bir şey olduğu için tekrar komisyonda değerlendirilmesi bu yönde de partilerin farklı kanaatleri varsa onlar göz önüne alınarak değerlendirilmesi için komisyona çektik. Bu özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik paketinden vazgeçildiği anlamına kesinlikle gelmez. Komisyonda çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz tekrar genel kurula gelecek ve kesinlikle bu dönem için yasalaşacaktır." şeklinde konuştu.
'ÇÖZÜM SÜRECİNDE YETKİLİ OLANLARIN AÇIKLAMALARI DIŞINDAKİLERİN KIYMETİ YOKTUR'
Davutoğlu'na ardından Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP milletvekilleri arasında yaşanan açıklama gerginliği soruldu. Davutoğlu, "Çözüm süreci kurulunu çarşamba günü topladık. Her 15 günde bir sürecin nabzını ben ve ilgili arkadaşlar takip ediyoruz. Bu anlamda hiçbir belirsizlik yoktur. Bazen ön almak şeklinde yapılan bu açıklamalar sürece fayda vermiyor, defaatle söyledim. Tekrar ifade ediyorum; çözüm süreci kurullarında yetkilendirdiğimiz arkadaşların yaptığı açıklamalar dışında hiçbir açıklamanın kıymeti harbiyesi yoktur. 16 kişi olacakmış şunlar olacakmış…Bunların hepsi spekülasyondan ibarettir doğru değildir. Sürecin sağlıklı işlemesi için sadece ve sadece ilgili arkadaşların yaptığı açıklamalara bakılmasını istirham ederim. Çözüm süreci bizim sürdürmekte güçlü bir irade sergilediğimiz bir süreçtir. Hiçbir şekilde bu sürecin doğasına zarar verilmesine izin vermeyiz. Bütün tarafların da sürecin akışı doğası ve seyri konusunda yanlış anlaşılmalara sebebiyet verecek açıklamalardan uzak durmalarını tavsiye ederim. Bu şekilde bir karar alınmış değil. Karar alındığı zaman ne şekilde nasıl olacağına dair, ki son kurulda bazı hususlarda temel çerçeveleri çizdik arkadaşlarımızı görevlendirdik. Bu çalışmalar kendi doğası içinde sıhhatli bir şekilde ilerlemektedir." değerlendirmesini yaptı.
'SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN OLUMLU DÖNÜŞ ALDIM'
Davutoğlu, sağlık çalışanları için açıklanan paketle ilgili nasıl bir geri dönüş aldığının sorulması üzerine ise olumlu bir dönüş aldığını kaydetti.
'GÜL'ÜN İHTİYAÇ HİSSETTİĞİMİZDE YANIMIZDA OLACAĞINDAN EMİNİZ'
Davutoğlu'na son olarak 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, aktif siyasete dönmeyeceğine yönelik açıklaması soruldu. Davutoğlu, şöyle konuştu: "Ben bu mesele gündeme geldiği gün değerlendirme yaptım. Tekrar aynı şeyi söylüyorum. Sayın Abdullah Gül partimizin öncü kurucularındadır. Partinin özellikle kritik bir aşamada oluşumunda da temel ilkelerinin oluşumunda da çok özel katkıları olmuş bir devlet adamıdır. Ayrıca partimizin ilk başbakanıdır. Üç aylık bir süre içinde başbakanlık gibi son derece onurlu ve o geçişi yaparken de büyük bir olgunlukla bunu sağlamıştır. İlk cumhurbaşkanımızdır, AK Parti içinden çıkmış. Dolayısıyla Sayın Gül'ün AK Parti'ye gelişi konusunda herhangi bir ek açıklamaya dahi ihtiyaç yoktur. Sayın Gül, cumhurbaşkanlığı gibi bir zaruret dolayısıyla AK Parti'den istifa etmek durumunda kalmıştır ama her zaman manen de yaptığı katkılarla da AK Parti'nin içinde olmuştur. Şu anda da ne zaman kendileri takdir buyururlarsa her zaman AK Parti'nin kapıları da açıktır ve dediğim gibi AK Parti'ye şu anda da katkıda bulunmaktadır. Bazen yaptığımız görüşmelerdeki fikirleriyle. Bundan sonra da her zaman partimizin ve ülkemizin hizmetinde olacağından hiç şüphemiz yoktur. Şahsen de benim çok yakın dostum olmak hasebiyle herhangi bir şekilde kendisinin yanlış anlaşılmasından mustarip olacağımızı ifade etmek isterim. Bu anlamda hem dostluğumuz hem de 11. Cumhurbaşkanımızın ülkemize ve partimize yaptığı katkılar tarihe kayıt olarak geçmiş olduğu gibi bundan sonra da her zaman kendileri ülkemizin ve partimizin ne zaman ihtiyaç hissettiğinde yanında olacağından eminiz." CİHAN