Davutoğlu, ekonomi kurmayları ile birlikte ekonomik gelişmeleri İstanbul'da bir otelde değerlendirdi. Ekonomi politikaları üzerinden iktidarı hedef alan Davutoğlu, "Artık sağlıklı karar almanızı olanaksız hale getirdiği her gün yeni bir örnekle ortaya çıkan ‘Ali kıran baş kesen’ ruh halinden sıyrılmaya çalışın. Devlet yönetimi ortak akla değer vermeyi, sağduyulu ve soğukkanlı davranmayı, basiretli karar almayı gerektirir. Laf dinlemiyor diye dört ayda bir Merkez Bankası başkanı değiştirmeye kalkarsanız, değil damadınızın sattığı 128 milyar dolar, bir o kadar daha rezervimiz olsa size yetmez" diye konuştu.
Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
"33 AYDA 3. BÜYÜK KRİZİ ÇIKARARAK TARİHE GEÇTİ"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 33’üncü ayında üçüncü büyük ekonomik krizini çıkararak siyaset tarihine geçti. Geçen hafta yaşanan kriz, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi adı verilen keyfiliğin kendi eliyle çıkardığı bir krizdir.
Küresel ekonomi toparlanır, piyasalar olumlu gelişmelerle rekor üstüne rekor kırarken, 84 milyon vatandaşımız, parti içi hesaplaşmanızın üzerine yüklediği bedelleri ödemek zorunda kalıyor. 22 Mart krizinin ülkeye ilk maliyeti 525 milyar TL olmuştur. Yıllık ilave 150 milyar TL faiz yükü de kapıdadır.
"SADECE EKONOMİK KRİZ DEĞİL"
33 aylık Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin, üç Merkez Bankası başkanını eskitmesi ve şimdi dördüncüsünü denemekte olması bile başlı başına yaşadığımız sorunu tarif etmeye yeter. Sorunumuz; yönetimde keyfiliktir, ekonomik dalgalanmalardan zarar gören vatandaşlarımıza karşı sorumsuzluktur, hukuka ve kurumlara saygısızlıktır.
"YAŞANANLARIN FAİLİ 'CUMHUR İTTİFAKI'DIR"
Tüm bu yaşananların faili de Cumhur İttifakı’dır. Karşı karşıya kaldığımız kriz sadece ekonomik bir kriz değil. Bir kanser gibi metastaz yapan kapsamlı bir sistemik kriz, hayatın her alanını etkilemektedir. Zihniyet sapmalarından toplumsal değer yozlaşmasına, kurumsal bozulmadan bürokratik liyakata, gerçeklikten kopuk politikalardan siyasi ahlaktan uzak uygulamalara kadar her alana sirayet eden bu sistemik kriz ancak ve ancak aynı ölçekte kapsamlı bir sistemik yenilenme ile aşılabilir.
"TABLO VAHİM"
Artık sağlıklı karar almanızı olanaksız hale getirdiği her gün yeni bir örnekle ortaya çıkan ‘Ali kıran baş kesen’ ruh halinden sıyrılmaya çalışın. Devlet yönetimi ortak akla değer vermeyi, sağduyulu ve soğukkanlı davranmayı, basiretli karar almayı gerektirir. Laf dinlemiyor diye dört ayda bir Merkez Bankası başkanı değiştirmeye kalkarsanız, değil damadınızın sattığı 128 milyar dolar, bir o kadar daha rezervimiz olsa size yetmez.
Zamanında yaptığımız bütün uyarılara kulak tıkayarak ve ‘Türkiye’yi uçuracak’ sloganları eşliğinde hayata geçirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sadece son bir haftada vatandaşa yüklediği maliyeti hesapladığımızda karşımıza çıkan tablo vahimdir. Ülke risk primindeki artışın reel sektör YP (yabancı para) faiz ödemelerinde yaratacağı etki ise yaklaşık 45 milyar TL olacaktır.