Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa mitinginde söylediği, "Eş bulamazsanız önce ailenize sonra bize başvurun." sözlerine yönelik eleştirilere, "Evlenmek gibi güzel bir şey olunca biz aracılık edersek niye bundan rahatsız oluyorlar? Çünkü onlar gençleri anlamazlar, onlar gençlere yürekleri ile bakmazlar. Gençleri onlar dağlara, ölüme gönderirler. Biz ise gençlere gelecek, hayat veririz." şeklinde tepki gösterdi.
Başbakan Davutoğlu, 1 Kasım'da yapılacak erken genel seçimler öncesi Adanalılarla buluştu. Partisi tarafından Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşa seslenen Davutoğlu şunları söyledi: "Eski Türkiye'yi terörle şiddetle geri getirmek isteyenlerin hevesleri kursaklarına kalacak. Bu ülkeyi teröre, şiddete teslim etmeyeceğiz. Burada açık söylüyorum; bu kutlu yürüyüşü durdurmak için kirli ittifak kuranlar, Türkiye'yi bu milli yoldan, adaletin yolundan geri çevirmek isteyenler kesinlikle başarılı olamayacaklar."
"Biz başkaları gibi şehirlerde ya da dilde barış deyip de dağda terör yapanlara taviz vermeyiz." diyen Davutoğlu, şunları ifade etti: "Türkiye'ye kim savaş açarsa, kardeşi kardeşe kim kırdırırsa, hepsi kahrolacak, hepsini kahredeceğiz. İster DEAŞ, ister PKK, ister DHKP-C aziz ülkemin güzel insanlarına saldıran kim olursa olsun, en kudretli yumruğumuzla onlara hadlerini bildireceğiz ve kim olursa olsun bütün vatandaşlarımızı da bağrımıza basacağız."
Ankara saldırısında karanlık odakların felaket tellallığı yaptığını ve meydanlara çıktıklarını anlatan Davutoğlu, "Bu paralel çete ile irtibatlı bir Twitter hesabı meydanlarda bomba patlayacak diye sizleri, bizleri korkutmaya kalktı. Biz onlardan korkar mıyız, biz meydanları bırakır mıyız, bu topraklara sahip çıkmadan durur muyuz?" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şiir okudu diye hapse atıldığını hatırlatan Davutoğlu, "Şimdi şiir okudu diye birini hapse atabilirler mi? Şimdi şu veya bu düşüncesi dolayısıyla kimse hapse giriyor mu? İşte biz özgürlüklere, demokrasiye sahip çıkacağız." dedi.
"Herkese iş, herkese aş, herkese insan onuru diyeceğiz." diyen Davutoğlu, Şanlıurfa mitinginde söylediği, "Eş bulamazsanız önce ailenize sonra bize başvurun." sözlerine yönelik eleştirilere de değinerek şunları söyledi: "Şimdi sırada evlilik var. Böyle dedim diye hemen üstlerine alınmışlar. Niye seçim meydanında 'anne babanız aracılık edemezse bana başvurun' dedim diye. Ya biz her gencimizi kendi kızımız, kendi oğlumuz görürüz. Sizden şimdiye kadar gençler, sizi üzecek bir söz duydunuz mu? Sizin onurunuza dokunacak bir yanlış söz duydunuz mu? Yüzümde tebessüm dışında size hiç öfkeyle baktığımı gördünüz mü? Ee, evlenmek gibi güzel bir şey olunca biz aracılık edersek niye bundan rahatsız oluyorlar? Çünkü onlar gençleri anlamazlar, onlar gençlere yürekleri ile bakmazlar. Gençleri onlar dağlara, ölüme gönderirler. Biz ise gençlere gelecek, hayat veririz."
"Hem evlendiriyoruz, hem 'ev'lendiriyoruz." diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Gençler, hiç kimse onurunuza dokunacak bir şey yapmasın. Özellikle genç kızlarımıza, kadınlarımıza bir tek kişi yan gözle bakarsa, fiske vurursa onun karşısında bütün bir millet olarak dururuz. Gençler, kadına, genç kızlarımıza karşı şiddet konusunda omuz omuza mücadele etmeye var mısınız? Adanalılar yiğit insanlardır. Kadınlarımızı korumak için, kadınlarımıza kim şiddet uygularsa kardeşimiz olsa hesap sormaya var mısınız? Söz verdiler değil mi? İnşallah bunun gereğini Adanalılar yapacak."
Davutoğlu konuşmasının son kısmını ise 7 Haziran sonrası yaşanan gelişmelere ayırdı. Kendilerinin seçim sonrası sorumluluklarını yerine getirdiklerini ileri süren Davutoğlu, görevden kaçanların, sorumluluğunun bilince olmayanların ülkeye hayrının olmayacağını belirtti. Hayır demekten başka laf bilmeyenlerin, söz bilmeyenlerin bu millete hayrının dokunmayacağını ileri süren Davutoğlu, 'Zaten, sizler de herhalde emaneti görevden kaçanlara vermezsiniz. Gelin şöyle bir muhasebe yapalım, 7 Haziran'dan bu yana ne oldu? Milletimiz 7 Haziran'da bütün partilere ne dedi, Türkiye için bir araya gelin, uzlaşın hükümet kurun dedi. Peki biz ne yaptık, seçimin olduğu akşam milletin huzuruna balkona çıktım ve dedim ki, mesajını aldık, bizde milletin sözünün üstüne söz söylenmez. Gönül isterdi ki sizin bu mesajınızı diğerleri de alsın. Ama öyle olmadı. Bu mesaja kulak vermediler. Daha seçim sonuçları resmi olarak açıklanmadan önce biz yokuz diyenler oldu. Seçimin ertesi günü çıkıp milletin yüzde 41 oy verdiği AK Partiyi devre dışında tutmak isteyenler oldu. Hatırlarsanız Kılıçdaroğlu blok siyaseti dedi. Biz onun blok siyasetini çökerttik mi, bir ders verdik mi, AK Partisiz siyaset Türkiye'de olmaz, bunu herkese gösterdik mi? Daha sonra, bu sefer Bahçeli çıktı ve ne dediysek her şeye 'hayır' dedi, 'gel beraber hükümet kuralım', 'hayır', 'gel seçime hükümet kurarak gidelim', 'hayır', 'gel biz hükümet kuralım, destek verin', 'hayır', 'gel anayasa hükümetiyle gidelim', 'hayır'. Hayır diyen hayırsız Bahçeli diyor gençler. Doğru. Bizim önceliğimiz hiçbir zaman partimizin menfaatleri olmadı. Biz her zaman Türkiye'nin menfaatlerini partimizin önüne koyduk. Milletimizin verdiği ödevi yapmamak olmaz dedik, gittik bütün partilerin kapısını tek tek çaldık. Kişisel menfaatlerimizi millet menfaatinin önüne almadık. Gelin bu ülkeyi hep beraber hükümetsiz bırakmayalım dedik. Buna karşın onlar sorumsuz ve uzlaşmaz tavırlarını sürdürdüler. Ve biz terörle mücadele ederken onlar bizi yalnız bıraktılar, milleti yalnız bıraktılar." ifadelerini kullandı. CİHAN