Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yeni hükümeti 'istişare edeceklerini' söyledi.
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Davutoğlu, bir hükümet krizi olmadığını vurguladı. Davutoğlu, "Yarın inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızla, ilk istişareyi yapacağım, onu da söyleyeyim. Sanki görüş ayrılığı varmış gibi bir hava yansıtılıyor. Daha Cumhurbaşkanımızla oturup herhangi bir şekilde bu anlamda detaylı bir görüşme yapmış değiliz. Yemin töreninden sonra görevi aldım, hemen ertesi gün Sayın Cumhurbaşkanımız İstanbul'a gitti. Şu ana kadar da dediğim gibi doğal bir süreç. Yarın inşallah kendisi Ankara'ya teşrif edecekler, o zaman oturup konuşacağız, istişare edeceğiz, Türkiye'de şimdiye kadar nasıl olmuşsa bundan sonra da merak etmeyin, AK Parti'nin olduğu yerde kriz olmaz." diye konuştu.
Meclis başkan seçiminin yapıldığı 1. turun ardından Meclis'teki makamına geçen Davutoğlu, çıkışta yaptığı açıklamada, "Biraz önce Sayın Cumhurbaşkanımızla tekrar konuştuk. Bayırbucak bölgesindeki gelişmeleri istişare ettik. Güvenlik toplantımızda düşündüğümüz, aldığımız kararları gözden geçirdik. Kendisi de yarın Ankara'ya geleceklerini söylediler. Buluşacağız. İnşallah en kısa zamanda hükümeti kuracağız. Buradan bir bekleme hali olduğu gibi bir durum çıkmasın. Doğal bir süreçtir. Hiç kimse merak etmesin." dedi.
"BAYIRBUCAK'TA HERHANGİ BİR DAEŞ UNSURU BARINMIYOR"
Davutoğlu, Bayırbucak Türkmen bölgesindeki gelişmelerle ilgili de şunları söyledi: "Bu konudaki hassasiyetimiz her gün, her saat itibarıyla devam etmektedir. Bugün de ilgili güvenlik birimlerimizle bir toplantı gerçekleştirdik takip ettiğiniz gibi. Burada birkaç husus önemli; birincisi sınır güvenliği. Sınır güvenliği bağlamında Türkiye'ye dönük herhangi tehdit teşkil eden gelişme olursa anında mukabele etme talimatı güvenlik birimlerimize verilmiştir. Bu hem TBMM'den aldığımız tezkerenin gereği hem şu ana kadarki angajman kuralları gereği. İkincisi Türkiye'ye dönük yoğun bir mülteci akınına yol açacak şekilde bir saldırı söz konusu olduğunda, bunda da gerekli tedbirler, Suriye içinde ve Türkiye içinde alınır. Üçüncüsü de Suriye'deki topluluklar bunlar; ister Arap, ister Kürt, ister Türkmen olsun, saldırıya uğradıklarında onlara her türlü insani yardımı ve ayrıca onların bulundukları bölgede kalmasını temin edecek her türlü yardımı yaparız. Bu konuda gerekli talimatlar verilmiştir. Bu saldırıların arka planına bakıldığında hiçbir DAEŞ unsuru barınmayan, hiçbir terör unsuru barınmayan bir bölgede önce Rus savaş uçakları, arkasından da yabancı savaşcılar destekli, bunun özellikle altını çiziyorum, yabancı savaşçılar Suriye'de sadece DAEŞ unsurları değil. Suriyeli olmayan herkes Suriye'de yabancıdır. Bayırbucak'ta herhangi bir DAEŞ tehdidi yoktur. Bunun için geçtiğimiz gün Rus Büyükelçisini çağırarak bu konudaki kaygılarımız ve düşüncelerimiz kendilerine aktarıldı. DAEŞ'e karşı operasyon yapılıyorsa bu uluslararası anlamda bir koordinasyonla yürütülmeli, DAEŞ'e operasyon yapılıyor görüntüsü altında masum sivillere ve özellikle bu bölgede Türkmenlere dönük bir katliama yol açılmamalıdır. Biz kardeşlerimizin korunması için gerekli tedbirleri diplomatik anlamda alırız. BM ile temaslarımız sürüyor."
"SORUMLUSU MİT TIRLARINI DURDURANLAR"
Başbakan Davutoğlu ayrıca "İki sene önce MİT TIR'larına, yaklaşık 1,5 sene önce operasyon yapanlar bugünkü bu katliamlardan sorumlu olan çevrelerdir. O günlerde tabii bazıları devlet ketumiyeti, mahremiyeti içinde Bayırbucak'taki Türkmen kardeşlerimizin bulunduğu yerde muhafazası için oralarda, kendi topraklarında bulundukları alanda kalabilmeleri için yaptığımız yardımlara dönük operasyon yapanların da bu anlamda arkalarında hangi güçlerin olduğu herhalde şimdi herkes tarafından çok açık bir şekilde görülüyor." iddiasında bulundu.
CİHAN