Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz de devlet olmanın gereği olarak her tehdide karşı yapılması gerekeni yaptık ve bölücü terör örgütüne karşı tarihin en büyük terörle mücadele operasyonlarını başlattık. Bu çerçevede çözüm süreci irademiz de, terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadelemiz de aynı amaca hizmet etmiştir, etmektedir." dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Davutoğlu, geçen haftaki Diyarbakır ziyaretine değindi.
Davutoğlu, teröristleri tecrit eden, terörle arasına açık bir mesafe koyan bölge halkına ve Diyarbakır halkına teşekkür ederek, şunları söyledi: "Bizi protesto etmek için Diyarbekirlileri protesto gösterilerine çağırdılar. Onlar 'Başbakan Diyarbekir'e geliyor, kepenk kapatın' dedi; Diyarbekirliler ise 'Başbakan Ankara'dan geliyor, bağrımızı, gönlümüzü açıyoruz' diyerek, onların provokasyonlarına hiç taviz vermedi."
"Ayrımcılık yapan kimse aramızda yer bulamayacak. Bizi bölmeye çalışanlara karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz." diyen Davutoğlu, Diyarbakır ve Sur'u büyük ölçüde teröristlerden temizlediklerini ifade etti.
"SUR YÜREĞİMİZDİR"
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Sur bizim yüreğimizdir. Sur da, Diyarbekir de kıyamete kadar bu aziz vatanın ayrılmaz parçasıdır. Diyarbakır ve Sur'u yeniden ihya ediyoruz. Tarihi kimliğini koruyarak yeniden ayağa kaldıracağız. Birinci önceliğimiz evleri yıkılan ailelere sahip çıkmak. İkinci önceliğimiz Sur'un tarihi yapısını yeniden ihya ederek, tarihsel dokusuna uygun çalışmalara yaparak bölgenin özelliğini muhafaza etmek."
"TERÖRLE MÜCADELEDEN GERİ DÖNÜŞ YOK"
Terör örgütünün tahrip ettiği şehirleri ruhunu, kimliğini ve tarihini koruyarak yeniden imar edeceklerini ifade eden Davutoğlu, şunları vurguladı: "Çatışmaların durması, milletimizin huzur ve emniyete kavuşması için güçlü bir devletin yapması gerekenleri yaptık. Biz huzur ortamı sağlarken, PKK terör örgütü çukur kazarak, hendek kurarak yeni bir süreç başlattı. Biz de devlet olmanın gereği olarak her tehdide karşı yapılması gerekeni yaptık ve bölücü terör örgütüne karşı tarihin en büyük terörle mücadele operasyonlarını başlattık. Bu çerçevede çözüm süreci irademiz de, terör örgütüne karşı yürüttüğümüz mücadelemiz de aynı amaca hizmet etmiştir, etmektedir. Türkiye dün sürdürdüğü çözüm sürecinde nasıl doğru bir siyaset izliyorsa, bugün de terörle mücadele süreciyle aynı ölçüde doğru bir mücadele sürdürmektedir. Bu konuda tam bir süreklilik ve tutarlılık vardır. Her iki siyaset de Türkiye'nin terör belasından kurtulması ve milletimizin emniyeti için sayın cumhurbaşkanımız ve bendeniz tarafından süreklilik içinde sürdürülen siyasetlerdir. Milletimiz de bu iki sürece de büyük bir destek vermiştir. Vatandaşlarımız terörle mücadelenin her zaman yanında olmuştur. Terör örgütünün başlattığı terör dalgası üzerine başlattığımız terörle mücadele büyük bir kararlılıkla sürmektedir. Terörle mücadeleden geri dönüş yoktur ve asla da olmayacaktır."
"KİMSENİN HADDİ DEĞİL"
Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Karşımızda gözü dönmüş bir terör örgütü var. Bu mücadele bütün dağlarımız, ovalarımız, şehirlerimiz teröristlerden tamamen temizleninceye kadar kesintisiz devam edecek. Kimsenin şüphesi olmasın. Bizden kimse elinde silah ve kan olan terör örgütünü muhatap alacağımızı beklemesin. Bizim bundan sonra tek muhatabımız milletimizdir. Terör örgütleri ancak güvenlik güçlerimizin muhatabı olabilirler. Bu konuda kararlılığımız tamdır. Terörle mücadele kararlılığımızı sınamak, sorgulamak da hiç kimsenin haddi değildir. Mücadele kararı verirken de, bugün bu mücadeleyi yürütürken de hükümetimiz diğer siyasi partilerden destek görmemiştir. Buna rağmen milletimizin desteği ve güvenlik güçlerimizin yiğitçe mücadeleleri ile operasyonları karalılıkla sürdürüyoruz."
"SANAL VE SAHTE KAHRAMANLAR..."
Davutoğlu, şöyle devam etti: "Biz böyle mücadele ederken mücadeleyi yürüten güvenlik güçlerimizle her yerde beraber iken biz bu kararlılığı gösterirken bir taraftan terör örgütü bütün bu ziyaretlerden rahatsızlık duyarken güya terörle mücadeledeki kararlılığımızı sorgulamaya cüret eden başka bir kesim daha çıktı. Terörle mücadele konusunda şahsımın ve hükümetimizin üstlendiği risklerin binde birini üstlenmeyen sanal ve sahte kahramanlar ahkam kesmeye, terörle mücadele konusundaki kararlılığımızı sorgulamaya kalktılar. Ben bunların hepsini takip ediyorum. Kimin ne düşündüğünü biliyorum. Bu sorgulamayı yapmaya çalışanların arkalarında kimlerin olduğunu da, hangi fitne hesaplarının olduğunu da biliyorum. Bütün siyasi ve hukuki riskleri üzerimize aldık."
Davutoğlu, bu iddiaların bir hasedin ürünü olduğunu; vesayet odaklarının iftiraları ile kardeşlik yaklaşımlarını sarsamayacaklarını vurguladı.
"PKK, PARALEL, ASALA..."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretine de değinen Davutoğlu, bu ziyaretin, Türkiye'ye karşı birçok örgütün işbirliği halinde olduğunu gösterdiğini; ideolojik olarak birbirine düşman olarak görünen ama aynı kuklacı tarafından yönetilen piyon örgütlerin maskesini düşürdüğünü söyledi. Davutoğlu, "Seyahat; PKK'lı hainlerin, paralel hainlerin, Asala hainlerinin, Ulusalcı bazı hainlerin nasıl bir araya geldiğini; birlikte eylem yaptıklarını bir kez daha gösterdi." dedi.
Davutoğlu, şu ifadelerini kullandı: "Terör paçavrası altında eylem yapan paralel çete üyesinin fotoğraflarını gördünüz. İşte o fotoğraf ihanetin resmidir. Birileri ısrarla Türkiye'de paralel yapı gerçeğinin üstünü örtmeye çalıştı, sözcülüğünü yaptı. Birileri ısrarla terörün ve teröre istihbari destek sağlayan paralel yapı tehlikesinin üzerini örtmeye çalışsa da biz ısrarla bu yapıların üstüne gittik, gideceğiz. Bu bağlamda geçtiğimiz hafta paralel devlet yapılanması ile mücadele noktasında önemli bir adımı daha attık. Bugüne kadar paralel yapılanma ile ilgili çalışmaları gözden geçirdik ve devlet kurumlarının bu hain yapı ile mücadelesinde gevşekliğe müsamaha göstermeyecek bir koordinasyon mekanizmasını hayata geçirdik. Bizim gözümüzde paralel yapı ile bölücü terör örgütü arasında herhangi bir fark yoktur. Her ikisi de devlet düşmanıdır, millet düşmanıdır, demokrasi düşmanıdır. Her iki örgüt de Türkiye'yi tökezletmek isteyen odakların taşeron olarak kullandıkları birer kukladır. Devleti ele geçirmeye çalışan bu paralel örgüte karşı mücadelemiz de aynen PKK'ya karşı mücadele gibi kararlılıkla sürdürülecek." CİHAN