AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin Afyonkarahisar'da düzenlediği '24'üncü İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanış konuşmasında AK Parti'nin yerel yönetimlerde başarılı olduğunu savunarak, 90'lı yıllardan bu tarafa yerelde ve yerel yönetimlerde büyük bir destan yazdıklarını söyledi.

Davutoğlu, vatandaşın güçlü olduğu bir devlet yönetimini esas aldıklarını ve başarılarının sırrının da burada olduğunu söyledi. Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Siyasi rakiplerimizin çaresiz kaldıkları yer burasıdır. Vatandaşa 'Senin için şu eseri inşa ettim' diye hiçbir siyasi parti konuşamıyor. Biz ise ülkemizi baştan aşağıya imar ettik ve imar ediyoruz. En küçük birimden başlayarak Türkiye geneli ne kadar bu yaklaşımdan, bu demokratik kültürden, bu demokratik olgunluktan asla taviz vermeyeceğiz. Milletimiz çok iyi biliyor ve yakından şahit oluyor ki belediyecilik bir vizyon işidir, belediyecilik bir sevda çiçeği, belediyecilik bir hizmet işidir. Kısaca belediyecilik bizim işimizdir. Belediyecilik AK Parti'nin hizmet ve şiarıdır. Bizim gayemiz Türkiye'nin en küçük mahallesinde başlayarak imar etmek inşa etmek sorunlarını çözmektir. Her şehrimizi köy köy sokak sokak bayındır hale getirmek güzelleştirmektir. Fakat üzülerek söylüyorum ki özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki insanımızın taleplerini, beklentilerini, umutlarını kendine dert edinen belediyeler göremiyoruz. Oralarda milletimizin huzurunu, rahatlığını, sağlığını düşünen, bu yönde hizmet eden yerel yönetimler de göremiyoruz. Bu dertle, bu sorumlulukla, bu inançla hareket eden belediye başkanları göremiyoruz."

"İŞ MAKİNELERİNİ TERÖR İÇİN KULLANIYORLAR"

Davutoğlu, aksine belediyeye ait iş makinelerini, millete ait olan araçları gayrimeşru şekilde, gayri insani amaçlar için milletin canına kasteden terör şebekeleri için kullananlar olduğunu belirtti. Davutoğlu, şunları söyledi: "Biz yanlış devlet politikaları nedeniyle bu kadim topraklarda yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları mağduriyete gidermek için çalışırken bunlar karanlık adreslere hizmet peşindeler. Devletin vatandaşa hizmet etsin diye gönderdiği kaynakları vatandaşın huzuruna kasteden terör örgütünü beslemek için harcıyorlar. Bunlar oradaki kardeşlerimizin huzuru için değil, kalkınmış şeyler için değil, 90'lı yıllara dönmüş huzursuz sokak siyaset izliyorlar. Demokrasinin yolunu kesmek için çukur kazıyorlar hukuk ve barış rafa kalsın istiyorlar. İnsanlıktan değil vandallıktan besleniyorlar. Ne yazık ki insani değerleri savunamıyorlar, ne yazık ki şehrin hukukunu savunamıyorlar ne yazık ki medeniyet kavramını ağızlarına dahi alamıyorlar ne yazık ki bu şiddet sarmalından çıkamıyorlar."

"MARDİN BÜYÜKŞEHİR GELİRİNİN YARISINDAN FAZLASINI HARCAMIYOR"

"Şehirde, medeniyette, bir arada yaşama kültürüne tahammül edemiyorlar, parklar bahçeler yapıp çocukların neşe içinde oynayacağı alanlar açacaklarına çukur kazıyorlar" diyen Davutoğlu, şunları söyledi: "Sokağı cehenneme çeviriyorlar, şehrin altyapı sorunu, su sorunu, kanalizasyon sorunu, ulaşım sorunu; bunları çözmek yerine devletin yapmak istediği yatırımların dahi önünü kesiyorlar. Geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir belediyemizin projelerini tanıttığı bir programda Mardin Büyükşehir Belediyesini örnek vermiştim, bu belediyemizin gelirlerin yüzde 96,7 yedisi merkezi bütçeden geliyor, gelirinin yarısından fazlası harcanmıyor. Ardahan'da personel giderlerine harcanıyor. Oradan da nerelere gittiğini sizler tahmin edebiliyorsunuz. Gelirinin yüzde 100'ü merkezden gelmesine rağmen yarısından fazlası bekletiliyor, yatırımları yönlendirmiyor ve önemli bir kısmı personel harcamalarına harcanıyor. Eğer bu gelir fazlası harcamalar aktarılmış olsaydı bu zamana kadar yapılan yatırımların 17 kat daha fazlası Mardin'e yapılabilirdi. Örneğin Nusaybin ilçesinin kanalizasyon ihtiyacı tümüyle giderilebilirdi. Derik ilçesinin kanalizasyon ihtiyacı kalmazdı. Ömerli ilçesi içme suyu problemini çözülebilirdi, bunlar gerçekleştirilemedi. Tüm kaynak merkezden bizim tarafımızdan gönderilmesine rağmen hizmet etmiyorlar, hizmeti geciktiriyorlar, hizmeti engelliyorlar. Ta ki bölge halkı mutlu olmasın, hoşnutsuz olsun ve teröre hazırlasın. Diyarbakır Belediyesi'ne bakalım, benzer şekilde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin gelirinin yüzde 83,5'i merkezi yönetimden sağlanıyor, bu bütçenin sadece yüzde 20'si yatırımlara harcanmış. Diyarbakır ihtiyacını düşünün, sadece bütçe gelirin yaklaşık yüzde 25'i bekletilmekte, istihdam, yatırım ve yükümlülüklerin giderilmesi sağlanamamaktadır. Büyükşehir belediyeleri yanı sıra il belediyelerinde de aynı durum var. Birkaç örnek de onlardan veririm; Hakkari Belediyesi'nin gelirinin yüzde 79,23'ü merkezi yönetimden. Bu oran Türkiye ortalamasının yüzde 54,7'dir. Hakkari Belediyesi'nde harcamalarının yüzde 52,6'sı personele harcanıyor. Tabii ki bu oralarda ne anlama gelir siz düşünün, hiçbir hizmet etmeden sadece terör faaliyetinde bulunan, çukurları kazan, barikatlar kuran şebekelere çevrede personel görüntüsü altında kaynak aktarımına çalışıyorlar. Yatırım giderlerinin toplam giderlere oranı yüzde 14,9'dur. Yatırma ihtiyaç hisseden ilimiz Hakkari belediyecilik anlamında merkezi hükümet olarak bütün kaynağı göndermemize rağmen yatırım yapmıyorlar. Sebep son derece açıktır; yatırım yaptınızsa insanlar mutlu olur, ait oldukları ülkeye daha fazla bağlılık hissederler, insanlar huzurlu olur, gelecek beklentisi oluşur, şer odaklarının eline düşmez." CİHAN