'Darbeyi eniştemden öğrendim' diyor. Külliyen yalan!
Demirtaş'ın açıklamalarının satır başları şöyle:
Demirtaş,”Memleketin en büyük hırsızları AKP’li belediyeler. Adil bir müfettiş girsin şu belediyelere, neler çıkacak. Ankara’nın, İstanbul’un yarısını yediler. Servetlerinin haddi hesabı yok. Kendileri söylemedi mi? Gülen Cemaatine peşkeş çektikleri arsaların haddi hesabı yok ama DBP’li belediyelere kayyum atadılar.
‘Bazı medya kanallarını da kapatıyorlar. Niye? Havuz medyası gibi onurlarını satmadıkları için’
“Küfürlü yazmayana köşe vermiyorlar. Bazı medya kanallarını da kapatıyorlar. Niye? Havuz medyası gibi onurlarını satmadıkları için. Onurlarını satmış olsalardı bugün onlara polis değil, bir bakan giderdi konuk olarak. Örneğin Zarok TV var, Kürtçe çizgi film kanalı. Diyorlar ya ‘biz asimilasyon ve inkarı bitirdik’ yalanınız boyunuzu aşmış be! Sizin döneminizdeki asimilasyon hızı cumhuriyet tarihinin on katını aştı.
"Haysiyetsizlik yüzde 50 ediyorsa kusura bakmasınlar"
14 yıldır ‘İslamcı bir partiyiz’ diyenler bunu yapıyor. Yalanın, iftiranın en büyüğü de bunlarda. Bunun dinle imanla ne ilgisi var? Neymiş yüzde 50 oy alıyorlarmış. Haysiyetsizlik yüzde 50 ediyorsa kusura bakmasınlar. Bilsek ki yüzde 99 oy alacağız, haysiyetsizlik yapmayız biz.”
‘Bu düzen böyle gitmez’
“Böyle bir ülke altında insanlar böyle yaşamı hak etmiyor. Tek başına iktidar olmak bu hakkı vermez sana. Gazeteyi, televizyonu, parlamentoyu kapatabilirsin ama yüreklerimize kelepçe vuramazsınız. Yıkılıp gidecek, bu düzen böyle gitmez” diye konuştu.
‘Okuyabildiği tek kitap Hitler’in Kavgam kitabı’
“Parlamentoda 4 parti varmış. Sadece 2 parti var, HDP ve diğerleri var. Biz varız, bir de ırkçılar, milliyetçiler, ulusalcılar var başka güç yok. Biz size neden biat edelim. Hangi ruhta birleşirlerse birleşsinler. Dünyada bunun adı faşizmdir. Seçimi kabul etmemiş de facto Führer’im demiş. Solcu milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmış, muhalif basını kapatmış, OHAL ile ülkeyi yönetmeye kalkmış. Tek, tek demiş. Halen iddialıyım. Hayatı boyunca başından sonuna okuyabildiği kitap Hitler’in Kavgam kitabıdır. Orada yazılanları şimdi bir bir uyguluyor, millete de demokrasi diye yutturuyor.”
DARBEYİ ENİŞTEMDEN ÖĞRENDİM DİYOR YALAN!
“Bunlar er ya da geç ortaya çıkacak. Darbe ile mücadele ediyoruz adı altında darbeye karşı direnen demokrasi güçleriyle mücadele ediyorlar. Defalarca sorduk, nerede darbenin siyasi ayağı. Neden bunu açıklamıyorsunuz. Öğretmeni, memuru işten atıyorsun. AKP’nin içinde darbeyi haber alan bilen, kaç kişi var neden açıklamıyorsunuz. Darbeyi eniştemden öğrendim diyor. Yalan. Darbeden herkesten önce haberi vardı. Her şey ortaya çıkıyor. Bunları konuşmanın zamanıdır. Darbenin tedbirini alacaksın, sırf sen kendi iktidarını sağlamlaştırmak için önlemeyeceksin. Türkiye tarihinin en büyük kumpaslarından biriyle karşı karşıyayız. Bu gerçeği herkes şu koridorlarda konuşuyor da, kimse bu mikrofonda konuşmuyor. Darbenin içindeki bakanlar kim? Senin bilgin vardı neden insanların ölmesine göz yumdun? Hesabına geldi çünkü.
HAKİKAT ORTAYA ÇIKMASIN İSTİYORLAR
Darbe girişimi vatana ihanetse, kaç vatan haini var aranızda ey AKP, ey Cumhurbaşkanı? Nerede bunun siyasi ayağı? Neden açıklamıyorsunuz, neyi gizliyorsunuz. Tek bir siyasetçi yok muydu ya darbe girişiminde, numune olarak? Bunların hepsi memleketin başına çorap örme operasyonudur. 32 bin kişi tutuklu. Türkiye’nin en kalabalık davası DEV-YOL davasıydı, bin 500 kişiydi. Zaman aşımından da düştü. 32 bin kişiyi tek dosyada birleştirmek istiyorlar. Bu, oradan bir karar çıkmayacak demektir. 32 bin sanıklı dosya mı olur?
‘Tekrar çağırıyorum; zulme karşı direniş haktır’
“Demirtaş sokağa çağırmışmış. Tekrar çağırıyorum; zulme karşı direniş haktır! Sana meşrudur da bize gayri meşru mudur? 15 Temmuz gecesi sokağa çıkana meşrudur da, milletvekiline dokunulunca sokağa çıkana mı gayri meşru? Sana meşrudur, bize değil midir? Halk demokratik tepkisini her yerde barışçıl tepkisini gösterecektir. Sokak demokrasinin en meşru alanlarından biridir. Sokağın gasp edildiği yerde demokrasi olmaz. Günlerce sokaklar çağrı yapanlar, beni suçlayarak kitlemizi baskı altına almaya çalışıyor”